Dünya nüfusunun artması ile artan araç sayısı beraberinde trafik sorununda da artış göstermektedir. Bu da trafik kazalarında oluşan ciddi bir rakam ve dünya genelinde büyük bir halk sorunu olarak karşımıza çıkıyor. Gerçi trafik denilince akla sadece taşıtlar geliyor.
Halbuki insanlar ve hayvanlarda trafiği oluşturan olgular içindedir. İnsanlar, hayvanlar ve taşıtlar yollar üzerindeki hareketleri trafiği oluşturuyor. Her ne kadar gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde bu konu ile ilgili kesin çözümler bulunmamış olsa da trafik kazalarında ki rakamların değişmesi için çözümler geliştirilebilir. Aslında bunların başında uyulması gereken trafik kuralları gelmekte.
Sonuçta trafik kuralları; trafikte güvenli bir şekilde seyahat edebilmek, kişilerin can ve mal kaybını önlemek amacı ile koyulan, bizlerin hayatını kolaylaştıran kurallardır. Her ne kadar biz kuralları kendimize göre değiştirip yollarda hakimiyetin kendimizde olduğunu düşünerek araçları kullansakta kendi canımızı da tehlikeye attığımızı çoğu zaman farkında olmuyoruz
Bu da aslında trafik kültürünü bilmediğimizi gösteriyor. Trafik kültürünün oluşmamış olması çok sayıda can kaybına, yok olan maddi değerlere aynı zamanda ulaşım araçlarının doğaya verdiği zararlara karşımıza çıkıyor. Aslında bu sorunun temelinde de trafik kurallarına uymakta isteksiz olmamızla alakalı olduğunu düşünüyorum.
Aslında kuralları rutin haline getirilsek; mesela arabaya bindiğimizde emniyet kemerini takmak, kırmızı ışıkta durup yeşil ışıkta trafikte ilerlesek, şehir içinde ve şehirler arası yollarda hız sınırlarına dikkat etsek, alkollü araba kullanılmasak, trafikte sadece kendimizin değil karşı da ister araba kullanan ister yayanın da hayatının değerli olduğunun farkında olsak, uyku halindeyken trafiğe çıkmasak trafikte gözle görülür iyileşmeler gerçekleşir.
Dikkat ve kurallara uymak trafiğin stresinden de bizleri kurtarır. Sonuçta trafik kazaları kaza ile olmuyor.
YORUMLAR