1999’da tüm Türkiye’yi derinden sarsan deprem felaketlerinden sonra her mahalleye, içinde deprem sonrası ilk müdahalelerin yapılmasını sağlayacak araç gereçler olan turuncu konteynerler konulmuştu. Onlara ne oldu.
Proje, 2002 yılında İstanbul Valiliği tarafından yürütülmeye başlandı.Proje kapsamında Kaymakamlıklarca belirlenen mahallelere turuncu renkli, kilitli büyük konteynerler yerleştirildi.Konteynerlerin içerisinde ilk yardım ve arama kurtarma faaliyetleri için gereken pek çok araç gereç vardı.Amaç ise ekipler bölgeye varana kadar mahallelilerin ilk müdahaleleri yaparak kurtarabildikleri kadar kişiyi kurtarmalarıydı. Ayrıca çadır, ilk yardım malzemeleri ve su gibi acil ihtiyaçlar da karşılanabilecekti.Proje kapsamında 2002-2003 yıllarında adımlar atıldı ve yüzlerce mahalleye binlerce konteyner yerleştirildi.Yaşadığımız son depremde gönüllüler ulaşmasına rağmen ekipman eksiği olduğu için yaşananları düşünün… Bu konteynerlerden her mahallede birkaç tane bulunsaydı, belki hem mahalleliler hem de yardıma ilk gelen ekipler daha fazla can kurtarabilirdi…
Valilik kontrolündeki konteynerlerin içinde bulunan jeneratör, hilti gibi malzemeler çalınmaya başlanmış. Bir süre önlem olarak konteynerlerin yerlerini değiştirmek gibi hamleler yapılmış. Ancak çözümler yeterli olmamış ve hırsızlıklar devam etmiş.
Ayrıca mahalleliler de bu konteynerlerin ne işe yaradığı, deprem anında nasıl açılacakları, içindeki malzemelerin nasıl kullanılacağı gibi hayati konular hakkında yeterince bilgilendirilememiş.
İstanbul Valiliği Afet Yönetim Merkezi, 2009 yılında alınan bir kararla tüm konteynerlerin sorumluluğunu ve denetlemesini ilçe belediyelerine devretmiş. Proje başladıktan kısa süre sonra Valilik, İstanbul’da 762 mahalle ve 173 köye yaklaşık 2 bin konteyner yerleştirildiği bilgisini paylaşmış.
Ancak yıllar içinde konteynerler hırsızlık vakaları sonrası çoğu bölgede toplatılmış. Günümüzde kaç tanesinin halen kullanımda olduğu ise bilinmiyor.
Peki sizce Balıkesir’e de böyle bir proje şart mı?
Proje, 2002 yılında İstanbul Valiliği tarafından yürütülmeye başlandı.Proje kapsamında Kaymakamlıklarca belirlenen mahallelere turuncu renkli, kilitli büyük konteynerler yerleştirildi.Konteynerlerin içerisinde ilk yardım ve arama kurtarma faaliyetleri için gereken pek çok araç gereç vardı.Amaç ise ekipler bölgeye varana kadar mahallelilerin ilk müdahaleleri yaparak kurtarabildikleri kadar kişiyi kurtarmalarıydı. Ayrıca çadır, ilk yardım malzemeleri ve su gibi acil ihtiyaçlar da karşılanabilecekti.Proje kapsamında 2002-2003 yıllarında adımlar atıldı ve yüzlerce mahalleye binlerce konteyner yerleştirildi.Yaşadığımız son depremde gönüllüler ulaşmasına rağmen ekipman eksiği olduğu için yaşananları düşünün… Bu konteynerlerden her mahallede birkaç tane bulunsaydı, belki hem mahalleliler hem de yardıma ilk gelen ekipler daha fazla can kurtarabilirdi…
Valilik kontrolündeki konteynerlerin içinde bulunan jeneratör, hilti gibi malzemeler çalınmaya başlanmış. Bir süre önlem olarak konteynerlerin yerlerini değiştirmek gibi hamleler yapılmış. Ancak çözümler yeterli olmamış ve hırsızlıklar devam etmiş.
Ayrıca mahalleliler de bu konteynerlerin ne işe yaradığı, deprem anında nasıl açılacakları, içindeki malzemelerin nasıl kullanılacağı gibi hayati konular hakkında yeterince bilgilendirilememiş.
İstanbul Valiliği Afet Yönetim Merkezi, 2009 yılında alınan bir kararla tüm konteynerlerin sorumluluğunu ve denetlemesini ilçe belediyelerine devretmiş. Proje başladıktan kısa süre sonra Valilik, İstanbul’da 762 mahalle ve 173 köye yaklaşık 2 bin konteyner yerleştirildiği bilgisini paylaşmış.
Ancak yıllar içinde konteynerler hırsızlık vakaları sonrası çoğu bölgede toplatılmış. Günümüzde kaç tanesinin halen kullanımda olduğu ise bilinmiyor.
Peki sizce Balıkesir’e de böyle bir proje şart mı?
YORUMLAR