Yıldırım Bayezid’in torunlarından biri olmasına ve İstanbul’u Osmanlı’ya karşı savunmuş olmasına rağmen Şehzade Orhan, tarih kitaplarında adına pek rastlanmayan biri.

osmanlı devleti, nihayet 1. mehmed sayesinde anadolu’da tekrar birliğini sağlar ve devlet fetret devri’nden çıkar ancak bizans’ın elinde bir rehin vardır artık. bizans, osmanlı’dan şehzade orhan için senelik 300 bin akçe haraç almaya başlar. aksi hâlde kendisine destek çıkacaklarını ve onu osmanlı padişahı ilan edeceklerini bildirirler. ileride fatih diye anılacak olan ikinci mehmed’in tahta çıktığı sene bizans, şehzade orhan için istediği haracı iki katına çıkarır. çandarlı halil paşa buna itiraz etse de sultan mehmed, bizans’ın isteğinin yerine getirilmesini emreder. istanbul’u fethetmeyi düşünen padişah, bir de şehzade ayaklanmasıyla uğraşmak istememektedir. fakat bu durum sadece bir yıl sürer. sultan mehmed, rumeli’de gelirleri şehzade orhan haracı olarak bizans’a giden tüm köylerin gelirlerinin bundan böyle osmanlı hazinesine aktarılmasını emreder.

29 mayıs 1453’te fatih sultan mehmed han şehre girdiğinde artık şehzade orhan için tek kurtuluş şehirden kaçmaktır. bir keşiş kılığında şehirden kaçmaya çalışırken onu başka bir bizanslı rehine tanır ve kendi canını kurtarabilmek umuduyla bağırarak şehzade orhan’ı işaret eder. osmanlı askerleri kendisini yakalayıp fatih sultan mehmed’in huzuruna çıkarırlar.

bu görüşme çok uzun sürmez. ayasofya’nın hemen yanında şehzade orhan idam edilir ve hikâyesi de böylece son bulur.