Yaşamımız boyunca sağlıklı, dinamik ve huzurlu bir hayat sürdürmek istiyorsak gastro-intestinal sistemimizin normal bir şekilde işlevini devam ettirmesi gerekir. Gastro-intestinal sistem ağızdan anüse kadar olan yapıyı ve organları içine alan büyük bir sistemdir. Gastro-intestinal sistem solunum sisteminden sonra vücudumuzun en büyük ikinci sistemidir. Normal bir hayat süren insanda 60 ton civarındaki bir besin bu sistemin içinden geçmektedir. Yediğimiz gıdalar yani aldığımız besinler sayesinde vücudumuz faydalı ve zararlı bakteriler içeri almaktadır. Zararlı bakteriler vücudumuzda bir süre sonra çeşitli hastalıklara sebebiyet vermektedir. O nedenle mümkün olduğunca beslenme sistemimizde tüketeceğimiz gıdalarda içinde probiyotik olanları tercih etmeliyiz. Probiyotik nedir, hangi gıdalarda bulunur ve vücudumuza ne gibi faydaları vardır. Bu konuda kısaca bilgiler aktarmaya çalışacağım.

Probiyotik, insanlar için iyi olan özellikle de sindirim sistemimiz için önemli olan canlı bakteriler ve mayalardır. İnsanoğlu bunları genellikle, hastalığa neden olan mikroplar olarak düşünür. Ancak vücudumuz hem faydalı hem de zararlı olan bakterilerle doludur. Bu bakteriler arasında probiyotikler genellikle, “iyi” veya “yararlı” bakteriler olarak adlandırılırlar, çünkü bağırsaklarımızın sağlıklı kalmasına yardımcı olurlar. Bilinen ilk probiyotik ise, ekşimiş süttür.

Birçok bakteri türü probiyotik olarak sınıflandırılmıştır. Bunların hepsinin farklı farklı  faydaları vardır. Probiyotikler genellikle iki grup olarak ifade edilir. Lactobacillus ve Bifidobacterium.

Lactobacillus: En yaygın probiyotik çeşididir. Genellikle yoğurt ve diğer fermente gıdalarda bulunur. Farklı suşlar ishal halinin iyileşmesine ve sütün içindeki şeker olan laktozu sindiremeyen kişilere sindirim evresinde yardımcı olabilir.

Bifidobacterium: Bazı süt ürünlerinde bulunur. İrritabl bağırsak sendromu (IBS) ve diğer bazı rahatsızlıkların semptomlarını hafifletir.

Probiyotikler sindirim sistemimizdeki dost bakterileri dengelemeye yardımcı olurlar. Bundan dolayı da sindirim sistemimizde oluşabilecek enfeksiyonlara karşı direnç gösterebilmemizi sağlarlar. Bünyelerinde iyi bakterileri içeren probiyotikli besinler tüketildiğinde, sindirimi kolaylaştıracağı için bağışıklık sistemimizi de güçlendirecektir. Bağışıklık sistemimizin güçlenmesiyle de vücut direncimiz artacaktır. Anti-mikrobiyal özellik taşıyan probiyotikler sayesinde vücudumuza girebilecek, enfekte olabilecek çeşitli mikroplara karşı da bizleri koruyacaktır.

Probiyotikler aynı zamanda ishalin önlemesinde ve tedavi edilmesinde önemli görev üstlenirler. İshal, genel olarak antibiyotik kullanmanın bir yan etkisi olarak karşımıza çıkar ve bağırsaklarımızdaki iyi ve kötü bakterilerin dengesini antibiyotiklerin olumsuz yönde etkilemesiyle meydana gelir. Çeşitli şekillerde alınan vücudumuza zararlı bakterilerin sayısını azaltma yönünde bir fonksiyonu olan probiyotikler, antibiyotik kullanımı sonucunda da vücudumuzda oluşabilecek zararları yok etmeye veya en aza indirmeye yardımcı olacaktır. Yapılan araştırmalarda probiyotikli ürünler tüketilmesi sonucunda, antibiyotik kaynaklı oluşan ishalin etkisinin %42 azaldığı görülmüştür.

Yediğiniz yiyecekler, iyi ve kötü bağırsak bakterilerinin dengesinde önemli bir rol oynamaktadır. Örneğin; yüksek şekerli ve çok yağlı bir diyet, bağırsak bakterilerini olumsuz yönde etkileyerek zararlı türlerin büyümesini sağlamaktadır. Düzenli olarak yanlış bakterileri beslersek bağırsaklarda onları engelleyebilecek kadar yararlı bakteri olmadığından dolayı daha hızlı büyüyebilir ve daha kolay kolonileşebilirler. İşte bu yüzden içerisinde probiyotik bulunan besinleri çokça tüketmeliyiz.

Probiyotikler genellikle fermente gıdalarda bulunur. Ayrıca gıda takviyesi olarak da alınabilinir. Probiyotik açısından zengin besin kaynakları şunlardır:

Fermente süt ürünleri, evde mayalanmış yoğurt, peynir, özellikle de şırdan mayası ile yapılan peynirler, kefir, kımız, ayran, keçi sütü, ev yapımı turşu, kambu çayı ve mikro yosunlar. İnsanoğlunun yıllardır en iyi bildiği probiyotik ise yoğurttur. O nedenle evde mayalayarak yaptığımız yoğurdu ne kadar çok tüketirsek, vücudumuzun ihtiyacı olan probiyotiği almış olur ve bu sayede de vücut direncimizi arttırmış oluruz.

Sindirim sistemimizin sağlıklı çalışması ve bağışıklık sistemimizin güçlü olması için probiyotik kaynaklı besinleri sofralarımızdan eksik etmemeliyiz.