Farkındalık oluşturmak adına 2 Nisan günü dünyada Otizmliler Günü olarak kutlanmaktadır. Bu ay boyunca Otizm Farkındalık Ayı adı altında dünyada otizmle ilgili araştırmaların teşvik edilmesi ve farkındalığın herkes tarafından duyulması adına bazı etkinlikler düzenlenmekte.
Esasında bir gelişim bozukluğu olan otizm halk tarafından çok ta fazla bilinmemekle beraber hala ismini bile yeni duyan kişiler var. Bu gelişim bozukluğunun nedeni hala bilinmiyor. Benim çocuğumda olmaz diye düşünmemek gerekiyor. Çünkü otizm, coğrafya, para, din, dil, ırk ayrımı yapmıyor. Herkesin başına gelebilecek bir rahatsızlık olduğu da bilinmekte. Otizmli kişiler genelde içine kapanık, çok fazla konuşmayan, hatta temastan kaçınan kişilerdir. Son zamanlarda izlediğimiz dizilerde ve filmlerde bu şekilde rahatsızlıklara da yer verilmeye başlandı. Haliyle otizmin ne olduğunu bilmeyen bir çok kişi de bu rahatsızlığı öğrenmeye başladı. Çevremizde ki herkes bizimle aynı görüşlere sahip olmak zorunda değil. Bu yüzden ön yargıyla bakan kişilere her dönemde rastlamak mümkün. İşte bu tarz kişiler için de bazı farkındalıklar gerekiyor. Şunu kabullenmemiz gerekiyor bu rahatsızlığın bir ilacı ya da bir aşısı yok. Öyle bıçakla keser gibi bu rahatsızlık hayatımızdan çıkıp gitmiyor. İnternette bu rahatsızlıkla ilgili alternatif tedavi yöntemlerinden bahsediliyor. Şu bir gerçek ki alternatif tedavi yöntemlerinin de araştırmalara göre bir faydası olmadığı görülmüştür. Biz bu insanlarla birlikte yaşıyoruz. Onlar bizi kabullenip seviyorlar. Çünkü içlerinde en ufak kötü bir his taşımaz bu bireyler. Bu yüzdendir ki bizlerinde otizmli bireyleri bağrımıza basmamız gerek. Unutmayın onlar bizden daha üstün. +1 kromozom farkıyla…
Esasında bir gelişim bozukluğu olan otizm halk tarafından çok ta fazla bilinmemekle beraber hala ismini bile yeni duyan kişiler var. Bu gelişim bozukluğunun nedeni hala bilinmiyor. Benim çocuğumda olmaz diye düşünmemek gerekiyor. Çünkü otizm, coğrafya, para, din, dil, ırk ayrımı yapmıyor. Herkesin başına gelebilecek bir rahatsızlık olduğu da bilinmekte. Otizmli kişiler genelde içine kapanık, çok fazla konuşmayan, hatta temastan kaçınan kişilerdir. Son zamanlarda izlediğimiz dizilerde ve filmlerde bu şekilde rahatsızlıklara da yer verilmeye başlandı. Haliyle otizmin ne olduğunu bilmeyen bir çok kişi de bu rahatsızlığı öğrenmeye başladı. Çevremizde ki herkes bizimle aynı görüşlere sahip olmak zorunda değil. Bu yüzden ön yargıyla bakan kişilere her dönemde rastlamak mümkün. İşte bu tarz kişiler için de bazı farkındalıklar gerekiyor. Şunu kabullenmemiz gerekiyor bu rahatsızlığın bir ilacı ya da bir aşısı yok. Öyle bıçakla keser gibi bu rahatsızlık hayatımızdan çıkıp gitmiyor. İnternette bu rahatsızlıkla ilgili alternatif tedavi yöntemlerinden bahsediliyor. Şu bir gerçek ki alternatif tedavi yöntemlerinin de araştırmalara göre bir faydası olmadığı görülmüştür. Biz bu insanlarla birlikte yaşıyoruz. Onlar bizi kabullenip seviyorlar. Çünkü içlerinde en ufak kötü bir his taşımaz bu bireyler. Bu yüzdendir ki bizlerinde otizmli bireyleri bağrımıza basmamız gerek. Unutmayın onlar bizden daha üstün. +1 kromozom farkıyla…
YORUMLAR