Bir önceki yazımda empatiden bahsetmiştim. İnsanların birbirleriyle konuşmalarında iletişim eksikliklerinden. Bununla ilgili kişisel gelişim kitapları olduğu kadar romanlarda var. İletişim gücünü ve aynı zamanda zamanımızı verimli kullanmamız gerektiğini anlatan bir romandan bahsedeceğim. Michael Ende tarafından yazılan ve birçok kişide hayranlık uyandıran kitap MOMO. Kimsesi olmayan Momo kalıntılar içinde bulunan bir amfiteatrda yaşar. Geçimini de insanların yardımlarıyla sürdürür. Herkes günde bir kez olsun Momo’ya uğrar. Kavga edenler bile Momo’nun yanında uzlaşır. Çocuklarla beraber oynar insanları dinleyerek gününü geçirir. En yakın iki dostu biri çöpçü Beppo diğeri turist rehberi olan Gigi’dir. Kitap belli bir yere kadar Momo’nun insanları dinlemesi ve diğer insanların yaşantılarıyla devam etmekte. Belli bir yerden sonra işin içine kötü adamlar girmekte Duman Adamlar. Bu Duman Adamlar Zaman Tasarrufu Şirketi’nde çalışırlar ve insanları kandırarak zamanlarını çalarlar. Çünkü bu çaldıkları zaman onların yaşaması için gereklidir. Duman Adamlar Momo’yu da oyuncaklarla kandırmaya çalışır fakat Momo onlara inanmaz sinirlenen adam Momo’ya ne yapmak istediğini söyler. Adam Momo’dan bunları unutmasını ister ama Momo unutmaz. Momo sevdiği herkese bu adamların amacını anlatmak ister fakat herkes çoktan bu adamlara inanmış ve yaşantıları değişmeye başlamıştır. Bu sefer de Duman Adamlar Momo onların ne yapmaya çalıştığını anlatmasın diye onu yakalamaya çalışırlar. Zaman Sokağı denilen bir yerde Horo Usta yaşar ve bu usta Duman Adamlar’ın düşmanıdır. Horo Usta’nın kaplumbağası vardır. Bu kaplumbağa Momo’yu alır Horo Usta’ya götürür. Bu üçlü yani Momo Horo Usta ve kaplumbağa Duman Adamlar’la girdikleri mücadeleyi kazanırlar. Duman Adamlar yok olurlar. Herkes zamanını yine kazanır ve bir araya gelirler. Her ne kadar çocuk kitabı gibi gözükse de yediden yetmişe herkesin severek okuyacağı bir kitap. En önemlisi de zamanın bizler için ne kadar da kıymetli olduğunu gösteriyor. Ayrıca çevremizdeki ilişkilerde karşılıklı anlayışın ,hoşgörünün ve dinlemenin önemine dikkat çekiyor. Kendimize, ailemize ve sevdiklerimize bu kıymetli zamandan yeterli kısmını ayırmamız gerektiğini vurguluyor. Dünyanın bu kadar hızlı değiştiğini bide de bu kız çocuğunun gözünden okumak isterseniz eğer…
Bir önceki yazımda empatiden bahsetmiştim. İnsanların birbirleriyle konuşmalarında iletişim eksikliklerinden. Bununla ilgili kişisel gelişim kitapları olduğu kadar romanlarda var. İletişim gücünü ve aynı zamanda zamanımızı verimli kullanmamız gerektiğini anlatan bir romandan bahsedeceğim. Michael Ende tarafından yazılan ve birçok kişide hayranlık uyandıran kitap MOMO. Kimsesi olmayan Momo kalıntılar içinde bulunan bir amfiteatrda yaşar. Geçimini de insanların yardımlarıyla sürdürür. Herkes günde bir kez olsun Momo’ya uğrar. Kavga edenler bile Momo’nun yanında uzlaşır. Çocuklarla beraber oynar insanları dinleyerek gününü geçirir. En yakın iki dostu biri çöpçü Beppo diğeri turist rehberi olan Gigi’dir. Kitap belli bir yere kadar Momo’nun insanları dinlemesi ve diğer insanların yaşantılarıyla devam etmekte. Belli bir yerden sonra işin içine kötü adamlar girmekte Duman Adamlar. Bu Duman Adamlar Zaman Tasarrufu Şirketi’nde çalışırlar ve insanları kandırarak zamanlarını çalarlar. Çünkü bu çaldıkları zaman onların yaşaması için gereklidir. Duman Adamlar Momo’yu da oyuncaklarla kandırmaya çalışır fakat Momo onlara inanmaz sinirlenen adam Momo’ya ne yapmak istediğini söyler. Adam Momo’dan bunları unutmasını ister ama Momo unutmaz. Momo sevdiği herkese bu adamların amacını anlatmak ister fakat herkes çoktan bu adamlara inanmış ve yaşantıları değişmeye başlamıştır. Bu sefer de Duman Adamlar Momo onların ne yapmaya çalıştığını anlatmasın diye onu yakalamaya çalışırlar. Zaman Sokağı denilen bir yerde Horo Usta yaşar ve bu usta Duman Adamlar’ın düşmanıdır. Horo Usta’nın kaplumbağası vardır. Bu kaplumbağa Momo’yu alır Horo Usta’ya götürür. Bu üçlü yani Momo Horo Usta ve kaplumbağa Duman Adamlar’la girdikleri mücadeleyi kazanırlar. Duman Adamlar yok olurlar. Herkes zamanını yine kazanır ve bir araya gelirler. Her ne kadar çocuk kitabı gibi gözükse de yediden yetmişe herkesin severek okuyacağı bir kitap. En önemlisi de zamanın bizler için ne kadar da kıymetli olduğunu gösteriyor. Ayrıca çevremizdeki ilişkilerde karşılıklı anlayışın ,hoşgörünün ve dinlemenin önemine dikkat çekiyor. Kendimize, ailemize ve sevdiklerimize bu kıymetli zamandan yeterli kısmını ayırmamız gerektiğini vurguluyor. Dünyanın bu kadar hızlı değiştiğini bide de bu kız çocuğunun gözünden okumak isterseniz eğer…
YORUMLAR