Türk kahvesinin yanına en çok yakışan yiyeceklerden olan lokumun etimolojisi ve Osmanlı’daki tarihsel gelişimi bir hayli ilginç.

Lisans dönemi okuduğum bazı kaynaklarda lokuma “gurabiye” denildiğini görmüştüm. devrin kaynakları idi bunlar. gûlâbiye kelimesinden türemektedir ve “gül suyu ile yapılan hamur işi” manasındadır. zaten perslerde bu tarz yiyecekler meşhurdur. muhteşem lezzetlermiş. bizde sadece güllaç var imiş gül suyu ile yapılan tatlılardan bildiğim kadarıyla belki daha da vardır. lokum kelimesi arapça lukma kelimesinden türetilmiştir. aslında durum biraz karışık. araplar lokumu bilmemektedirler henüz ancak ikinci murad döneminde anadolu’da lokum yapılmaktadır. lokumun bu denli ünlenmesi ise türkiye’nin şu anda varlığını devam ettiren en eski şirketi olan ali muhittin hacı bekir’in kurucusu şekerci bekir efendi sayesinde gerçekleşir. kendisi 1777 senesinde istanbul’da bir şekerci açar, 30 yıl sonra hacca gidip gelince de ismi hacı bekir olur. hacı bekir efendi, istanbul’un ve belki koca osmanlı imparatorluğu’nun en lezzetli lokumlarını, şekerlemelerini yapmaktadır. hatta osmanlı padişahı tarafından şekercibaşı ünvanı verilmiştir kendisine. osmanlı sarayı, hacı bekir efendi’nin lokumları ve şekerlemeleriyle doludur. elbette lokumun bu denli sevilmesinin nedenlerinden biri de türk kahvesinin yanında vazgeçilmez bir hâl almasıdır. Evet, mısır çarşısı ve kapalıçarşı’nın lokumlara boğulmasıyla ve japonvarî turistlerin istanbul’u keşfetmesiyle birlikte de lokum, günümüzde ününe ün katmaya devam etmektedir.