Toplumumuzun, Koronavirüsü salgını algısı nedir? Çok sıkıntılı bir dönemden geçiriyoruz. Dünyanın bu virüsle tanışması ve sonrasındaki yıkıcı etkilerini görmesiyle birlikte yeni bir döneme girildi. Dünyanın büyük bölümünde insanları evlerine kapatan, tüketim alışkanlıklarını değiştiren, devletleri ekonomik ve sosyal anlamda sarsan Koronavirüsü’nün toplumdaki algısı da dünyaya çıktığı ilk günden bu yana büyük değişime uğradı. Hatırlarsınız, virüsün ilk ortaya çıktığı günlerde luppo almaya giden kişi sosyal medyada günlerce haklı bir şekilde eleştirilmişti. Aynı şekilde sokakta kalabalık şekilde dolaşan kişiler, banka kuyrukları, maskesiz dolaşılması konusunda önemli bir hassasiyet vardı. Ancak yeni normalleşme sonrasında algı tamamen değişti. Yakınında virüs vakası olmayanlar sokaklarda sanki hiçbir şey yokmuş gibi gezmeye başladı. Eğlence mekanları, kafeler, lokantalar ağzına kadar doldu, insanlar yakın temasa geçti. Sahillerde adım atacak yer kalmadı. Ancak bunların hiç biri luppo almaya giden adam kadar eleştiri konusu olmadı. Çünkü toplumun virüs salgını tehdidine yönelik algısı değişti. İşte asıl sıkıntıda burada başladı. Toplumun algısının değişmesiyle salgın yükselişe geçti. Normalleşme sürecini her şey normal algısıyla insanlar yanılgıya düştü. Normalleşen bir şey olmadığı hatta işlerin daha da kötü gittiği bir şekilde bu topluma anlatılması gerekir.
Toplumumuzun, Koronavirüsü salgını algısı nedir? Çok sıkıntılı bir dönemden geçiriyoruz. Dünyanın bu virüsle tanışması ve sonrasındaki yıkıcı etkilerini görmesiyle birlikte yeni bir döneme girildi. Dünyanın büyük bölümünde insanları evlerine kapatan, tüketim alışkanlıklarını değiştiren, devletleri ekonomik ve sosyal anlamda sarsan Koronavirüsü’nün toplumdaki algısı da dünyaya çıktığı ilk günden bu yana büyük değişime uğradı. Hatırlarsınız, virüsün ilk ortaya çıktığı günlerde luppo almaya giden kişi sosyal medyada günlerce haklı bir şekilde eleştirilmişti. Aynı şekilde sokakta kalabalık şekilde dolaşan kişiler, banka kuyrukları, maskesiz dolaşılması konusunda önemli bir hassasiyet vardı. Ancak yeni normalleşme sonrasında algı tamamen değişti. Yakınında virüs vakası olmayanlar sokaklarda sanki hiçbir şey yokmuş gibi gezmeye başladı. Eğlence mekanları, kafeler, lokantalar ağzına kadar doldu, insanlar yakın temasa geçti. Sahillerde adım atacak yer kalmadı. Ancak bunların hiç biri luppo almaya giden adam kadar eleştiri konusu olmadı. Çünkü toplumun virüs salgını tehdidine yönelik algısı değişti. İşte asıl sıkıntıda burada başladı. Toplumun algısının değişmesiyle salgın yükselişe geçti. Normalleşme sürecini her şey normal algısıyla insanlar yanılgıya düştü. Normalleşen bir şey olmadığı hatta işlerin daha da kötü gittiği bir şekilde bu topluma anlatılması gerekir.
YORUMLAR