Kısacık olan ömrümüze aynı anda neler sığdırmaya çalışıyoruz. Sevinçler, üzüntüler, kaygılar bu duyguları sıralamaya kalktığımızda bu yazıya sığdıramayız bile.

Ömrümüzün ne kadar olduğunu elbette ki bilen yok ama yaşadığımız he anın tadını çıkartmak ta güzel bir ömür geçirmenin ilk temelini oluşturmakta. Hayat şartlarından dolayı mutlu olmaya pek fırsat kalmıyor diyen arkadaşlarım çok fazla. Ben pek öyle düşünmüyorum evet hayat şartları herkesi yorduğu gibi bizleri de yormakta ama daha sabah güne başlarken mutlu olmamız için çok fazla nedenle uyanıyoruz. En önemlisi nefes alıyoruz ve yeni günü karşılıyoruz. Ayrıca sağlıklı olduğumuz için mutlu olmalıyız. Yine bir de sevdiklerimiz yanımızdaysa hala eksilmediysek yine çok şanslıyız. Ben artık eksilmeye başladım buna rağmen yanımdakilerle yoluma devam ediyorum ve bunun için de şükür ediyorum. Keşkelerim olmuyor değil hayata karşı var ama bunları içimde yaşıyorum her keşke lafını söylediğimde kendi mutluluğumdan bir şeylerin eksilip gittiğini düşünüyorum. Eski günleri çocukluğumu özlüyorum ama bununla da kendime sevinecek bir pay çıkartıyorum. Şimdi ki çocuklara göre çok şanslıydım çünkü en güzel çocukluğu ben yaşadım diyebilen kişiler arasındayım. Okuduğum bir kitaptan içtiğim bir fincan kahveden keyif alıyorum ve mutlu oluyorum. Bu aralar herkesin mutluluğa oldukça ihtiyacı var. Bazen de kendimi insanlardan soyutluyorum sadece kendime vakit ayırıyorum işte o zaman benden mutlusu olmuyor. Belki de ara ara bunu yapmak gerekiyor yani mutluluk depolamak gerekiyor ama yalnız kaldığımızda melankolik takılmaktan bahsetmiyorum. Dinlenmekten bize huzur verecek aktivitelerden bahsediyorum. Bir hayalimiz olmalı yaşamaya dair hayali olmayan insan bana göre dünyanın en fakir en mutsuz insanı. Açıkçası kendimizi sevelim kendimizi sevmekle başlıyor her şey. Ömür dediğin hemen geçiyor ya hani biz bu ömrü ziyan ederek tüketmeyelim. Her şeye değil de her şerre rağmen güzel yaşamalı. Hayata karşı güzel bakalım güzel görelim.