Öyle bir lider düşünün ki bilimden sanata, sanattan spora her alana saygısı ve ilgisi olan; soran, sorgulayan, araştıran… Kültürel, bilimsel, düşünsel, sosyal, her konuyu ciddiye alan üzerine düşünen, tartışan, çalışmalar yapan… Yeri geldiğinde soğukkanlı olup, yeri geldiğinde de bir çocuğun kalbine bürünebilen…

Demokrasinin, çağdaşlığın, laikliğinin dumanını tüttüren, gencin elinden tutabilen, yoksulun yanından ayrılmayan…

“Cumhuriyet, kimsesizlerin kimsesidir” diyerek Cumhuriyet ile yalnızlığın da önüne geçebilmeyi başaran!

***

Cumhuriyetimizin ilanının 97.yılında ben, Atatürk’ümüzün çok yönlü oluşunu ele almak istiyorum. Cumhuriyetimizin kuruluşunun ne denli zor şartlar altında kurulduğunu hepimiz biliyoruz. Ben burada içimizi ısıtacak bir başka konuya değineceğim. Gençlerin, Atatürk dediği için yaptıklarına…

Bakalım neler yapmışlar? Gençlerin paylaştıkları mesajları bırakıyorum:

Atam, “Köylü milletin efendisidir.” deyince ben de çiftçi oldum.

Atam, “İstikbal Göklerdedir.” deyince ben de pilot oldum.

Atam, “Beni Türk hekimlerine emanet edin.” deyince ben de hekim oldum.

Atam, “Denizciliği Türk’ün büyük ülküsü olarak düşünmeli ve onu az zamanda başarmalıyız.” deyince ben de kaptan oldum.

Atam, “Adalet mülkün temelidir.” deyince ben de kâtip oldum.

Atam, “ Eğer bir gün benim sözlerim bilimle ters düşerse bilimi seçin.” deyince ben de Bilim insanı oldum.

Atam, “Sporsuz bir millet gerilemeye mahkûmdur.” deyince ben de olimpik sporcu oldum.

Atam, “Öğretmenler yeni nesil sizin eseriniz olacaktır.” deyince ben de öğretmen oldum.

Atam, “Milli ekonominin temeli tarımdır.” deyince ben de ziraat mühendisi oldum.

Atam, “Hepiniz milletvekili olabilirsiniz, Bakan olabilirsiniz. Hatta Cumhurbaşkanı olabilirsiniz. Fakat sanatkâr olamazsınız. Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.” deyince ben de tiyatro sanatçısı oldum.

Her kalbe iz bırakan bir lider.

Şimdi senin bıraktığın eserler, getirdiğin yenilikler sayesinde bir nebze de olsa nefes almayı başarabiliyoruz.

Bize doğru gelen fırtınanın etkisi altında kalarak bir yerlere savruluyoruz. Savrulduğumuz noktada Atatürk İlke ve İnkılaplarını da yanımıza alıyoruz. İşte bu bilinçle fırtınada olsak dahi rotayı şaşırmıyoruz.

“Cumhuriyet, fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız.” demiş Mustafa Kemal Atatürk.

Cumhuriyetin kuruluşunun 97. Yılında bu cümle günümüzde geçerli mi acaba?

Benim en büyük eserim, Cumhuriyettir.” diyen Ulu Önderimizin bıraktığı Cumhuriyete sahip çıkarak onun yanan meşalesinin sönmesine asla izin vermeyeceğiz. Rotamız belli, yolumuz Atatürk’ün yoludur.

Onun attığı adımların bıraktığı izlere basarak ilerliyoruz.

Onun izlerine basarak güvende hissediyoruz kendimizi.

Ve onun izinden giderek atılan bu her yeni adımlar sayesinde Cumhuriyet tekrar kuruluyor.

Her yeni güne, yeni bir Cumhuriyet ile.

Cumhuriyet daima yaşayacak, hep var olacak.

Cumhuriyetimizin 97. Yılı kutlu, mutlu ve sonsuz olsun.

Hande Balcan

Soru ve görüşlerinizi hbalcan918@gmail.com adresine gönderebilirsiniz.