Çocukların küçücük bir olayda bile kendini savunamamaları onların gelecekteki hayatlarında çok zorluk çekmesine sebep oluyor. Hal böyleyken biz ebeveynlerin de bu konuda yetersiz kaldığımız dönemlerimiz oluyor. Aile içerisinde en başından beri bir demokratik ortam varsa çocuk kendine ait olan fikirlerini de rahatça ifade edebiliyor. Bizler nasıl her aklımıza geleni söyleyebiliyorsak maalesef çocuklarımıza bu fırsatı tanımıyoruz. Genelde ilk kullandığımız cümle sen küçüksün oluyor. Ben çocuklarım konuşurken onun gözlerinin içine bakarak dinlemeye çalışıyorum. Onun boy seviyesine inmeye çalışıyorum ki kendini önemli hissetsin kendine olan güveni perçinlensin. Yıllardır çocuk gelişimleriyle ilgili kitaplar okuyorum ve araştırıyorum. Çocuklarıma daha iyi bir gelecek hazırlamanın ilk önce onları anlamaktan geçeceğine inanıyorum. Sürekli olarak onların soru sormasına fırsat verdiğim kadar, onların da bana soru sormasına imkan tanıyorum. Gün içerisinde onların neyi mutlu ettiğini, neden mutsuz olduğunu, o güne dair yeni bir şey öğrenip öğrenmediğini  ve en önemlisi bugün iyili yaptın mı? Diye soruyorum. Sözlerini kesmiyorum sonuna kadar dinliyorum. Çünkü bunun kendini ifade etmesinde önemli bir rol olduğunu çok yıllar öncesi öğrenmiştim. Okudukları kitaplarda anlamını bilmedikleri kelimeleri bir deftere not almalarını istiyorum. Daha sonra bu kelimeleri araştırıyoruz ve uygun bir cümlede kullanıyoruz. Ev işlerinde yardımlarını istiyorum ve ellerinden geleni yapıyorlar. Yani önce çocuklarım için rol model olmaya çalışıyorum kendim öğreniyorum ve öğretiyorum. O zaman çocuğun görerek kavraması daha fazla oluyor. Kısacası çocuklarımızla beraber biz de büyüyor eğleniyor ve öğreniyoruz. Çocuğumuzun özgüvenini ve kendisini ifade etmesini bir an önce öğrenmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu aralar haberlerde çok fazla çocuklarla ilgili haberler var. Her şeyin aile de başladığını unutmayalım. Biz öğrenelim ki öğretelim. Çocuklar bizim geleceğimiz.