Dünyayı sevdiklerimizi görebilmek ne kadar güzel değil mi? Her gün şükür etmek için nedenlerimizden birisi de bu olması gerekiyor. Ama bir de bizler kadar şanslı olmayan kişiler de var görme engelliler.

Onların sesini duyurabilmek adına her yıl 07-14 Ocak tarihleri arasında Beyaz Baston Görme Engelliler Haftası olarak kutlanmaktadır. Yıllar öncesi bir trafik kazasından sonra görme yetisini kaybeden bir sanatçı bastonunu beyaza boyayarak farkındalık oluşturmak istemiş. Daha sonrasında bu farkındalık ses getirdiği için görme engellilerin kullanmış olduğu bastonlar beyaz olarak üretilmeye başlamış. Bazen bir kişi dünyayı değiştirebilir derler ya bir kişinin bastonunu boyamasıyla bu beyaz baston simge halini almış. Maalesef ki hayatta her şey bu kadar ses getirmiyor. Şu an dünya nüfusuna göre görme engellilerin çoğu işsiz ayrıca eğitim görme imkanları da kısıtlı. Hatta onların da herkes gibi özgürce sokağa çıkabilmesi gerekiyor. Görme engelliler için yapılan sarı şeritli kaldırımlar herkesin dikkatini çekmiştir. Bu sarı bantların üzerinde çentikler kabartılı çizgiler vardır. Görme engelliler bastonlarıyla bu çentiklerden yardım alarak düşmeden, çarpmadan yürümeye çalışmaktadırlar. Gel gör ki ülkemizde hala bu sarı bantlı yolların ne işe yaradığını bilmeyen çok fazla insan var. Kaldırım üzerine park edilen araçlar, mağaza önlerinde ürün sergileyen esnaf, hatta bazı yemek yerlerinin ya da kafelerin bu kaldırımdaki sarı çizgileri kapatacak şekilde masa koymaları bile; onların hayatına bir kez daha zorluk çıkartmaktan başka bir işe yaramamaktadır. Zaten insan kalabalığı ve trafik sıkışıklığı fazla olan bir ülkede yaşamaktayız.  Engelli diye bir kavram yok bence engelleri bizler yaratıyoruz. Bizler ilk önce engellerimizi kaldırsak hayat herkes için daha da kolay bir hale gelecek. Biraz empati yaparak onların gözünden dünyayı tanımaya çalışmakla başlamak gerekiyor gerisi kendiliğinden gelir zaten.