Hani eskiden diyoruz ya her şeye. Her şey eskiden mi güzeldi yoksa eskiler mi güzeldi? Bu sorunun hala cevabını bulabilmiş değilim. Uyku tutmazdı çocukluğumda bayram arifesinde bizleri. Sabah erkenden kalkardık, kahvaltı yapmak bile istemezdi canımız heyecandan. Bilirdik çünkü o gün bizim bayramımızdı. Tüm dünyada sadece çocuklar için kutlanılan, bize ayrılan, bize özel bir gündü 23 Nisan. Başka dünya ülkelerinde olmayan atamızın çocuklara armağan ettiği gündü 23 Nisan. Yabancı ülkelerin çocukları bile ülkemize gelir bu bayram coşkusuna katılırlardı. Tüm dünya çocuklarına göre çok şanslı çocuklarız.

23 Nisanlarda bayram öncesinde okullarda hazırlık yapılırdı. Yavrukurtlar, izciler, bandocular, bayrak ve flama taşıyanlar, dans grupları, jimnastik grupları, folklor oynayan çocuklar günlerce beden eğitimi derslerinde 23 Nisan günü çıkacakları törene hazırlanırdı. Şiir okuyacak olanlar en güzel şiiri okumak için evlerinde bile ezber yapmaya devam ederlerdi. Sabah saatlerinde törenin gerçekleşeceği stadyuma giderdik. Annelerimiz, babalarımız ve yakınlarımız bizleri seyretmek adına erkenden stadyuma gelip saatlerce oturup törenin başlamasını beklerlerdi. Her okul geçit törenine katılırdı. Daha sonrasında aylarca hazırlamış oldukları sunumları gruplar sergilerdi. Severdik 23 Nisan kıyafetlerimizle gezmeyi tören bitmiş bile olsa. Atatürk Parkı’nın içi çocuk sesleriyle cıvıl cıvıl çocukların giydikleri kıyafetlerle rengarenk olurdu. Şimdilerde ise okullarda yapılan gösterilerle kutlanıyor. Pandemiden dolayı ise son iki yıldır 23 Nisan’ı kutlayamıyoruz. Ama biz yıllarda geçse bir zamanların çocukları olarak bu günü hep kutlamaya devam devam edeceğiz. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun.