Fatih Sultan Mehmet Han, İstanbul’un fethi süresince, askeri anlamda büyük katkı sağlayan hem kayınpederi hem de eniştesi olan Zağnos Paşayı özlemiş ve onu görmek için yola koyulmuş. Zağnos Paşa Fatih Sultan Mehmet’in askeri eğitim hocalığını yapmış, fetih tamamlandıktan sonra da Balıkesir’e yerleşmiş bir devlet adamıdır. Hiçbir zaman Fatih Sultan Mehmet’in yanından ayrılmamış, birbirlerine Zağnos ve Mehmet diye hitap edebilecek kadar da yakın olmuşlardır.
Böylesine yakın iki dost bir zaman sonra birbirlerini özler. Padişah Fatih, Zağnos Paşayı görmek için yollara düşer. Uzun bir yol gittikten sonra Balıkesir’e yakın bir yerde dinlenme ihtiyacı hisseder. Hava oldukça sıcaktır. Atlar terlemiş, mahiyetindeki insanlarda yorgun düşmüş, günlerden de Cuma olunca Balıkesir merkeze yakın bir yerde yol üzerinde pazar yeri kurulmuş bir köye rastlar. Köylüler sebze, meyve, kumaş vs. kimileri ise mallarını (büyükbaş hayvanlar) satmakta imişler. Kalabalıktan dolayı da Sultanın kendisi de askerleri de yavaşlamak zorunda kalmışlar. Orayı uygun gören Padişah askerlerine burada bir müddet dinlenelim ve Cuma namazını burada kılalım demiş. Hem de halkımızla biraz sohbet ederiz diye düşünmüş.
Fatih Sultan Mehmet uzun ve yorucu yolculuk sonucunda terlemiş ve susamıştır. Bakmış kadınlar peynir, yoğurt, buzlu ayran satanlar var birisinin yanına yaklaşarak:
-Bacım! diye seslenmiş. Ver hele oradan buz gibi bir ayran, içelim.
-Başım üstüne yiğidim der! kadın. Doldurur kupaya buz gibi ayran ve içine de atar 3 çöp saman (bir rivayete göre de bu saman çöpü değil buğday başağı tanesidir.)
Fatih Sultan Mehmet başlar ayranı içmeye, ağzına saman çöpü gelince de çok kızar.
-Bre hain kadın, sana bacım dedim, bacım olarak bir tas ayran istedim. Bilmez misin ben Sultanım, sultanınım, padişahınım. Bu ne cüret saman atmışsın ayranıma! Neden yaptın bunu?
-Bilirim yiğidim, sultansın, padişahsın, der kadın. Ersin, yiğitsin, terlisin. Buz gibi ayranı dikersen kafana, içersin bir çırpıda, hastalanır yataklara düşersin. Yazık değil mi sana?
İstedim ki, saman çöpü seni duraklatsın, yavaşlatsın, yudum yudum içesin ayranını. Bu arada hem terin soğur hem de yavaş yavaş serinler hasta olmazsın.
Bunu duyan Sultan Fatih Mehmet çok duygulanır, anlamadan dinlemeden kızdığı içinde utanır. Kadına döner sorar,
-Adın nedir senin bacım. Kadın cevap verir.
-Ayşe, Sultanım.
Padişah Fatih Sultan Mehmet pazar yerindeki halka döner ve şöyle der:
-Duyduk duymadık demeyin, bundan böyle buranın adı “Ayşe Bacı”.
Buraya bir köy kurula. Her kim gelende, bura Ayşe Bacı Köyü biline, adı da hep böyle anıla.
İşte Ayşe Bacı köyünün hikâyesi böyle bugün her ne kadar büyükşehir yasası ile mahalle olsa da Fatih Sultan Mehmet’in ismini koyduğu bu yer varlığını devam ettirmektedir. Bu köy Balıkesir Ovası içerisinde bulunup yeryüzü şekilleri bakımından sade düzlükler içerir. Altıeylül ilçesine bağlı bir mahalle konumunda, Susurluk yolu üzerinde ve merkeze 7 km. uzaklıktadır.
YORUMLAR