Artık yazılarımızda haberlerde sosyal medyada hatta televizyondaki gündüz kuşağı programlarında bile sadece salgın konusu var. Bizim ülkemizde ki olan olaylar. Sokağa çıkma yasağına uymayanlar. Birbirini eğlendirmeye çalışan insanlar. Dünyada salgın hakkında yapılan haberler. İçimiz dışımız salgın oldu diyoruz. Hayatın gerçekleri diyoruz ve canımız sıkılsa da izlemeye takip etmeye devam ediyoruz bu haberleri. Fakat bir yerlerde hala insanlar canlarıyla uğraşıyor. Bu hastalığı kapanlar hala yoğun bakımda olanlar ya da evinde tedavisi devam edenler. Bunlar için elimizden hiçbir şey gelmiyor tabi ki. Sadece bunlar değil dünyanın dört bir tarafından hala vefat haberleri geliyor. Belki bu vefat edenler çok ta yakınlarımız oluyor. Sadece salgın nedeniyle değil doğal ölümler de olmuyor değil. Sosyal medya da bir ünlünün oğlu vefat etmiş ve bayanın paylaştığı fotoğrafın altında o kadar kötü yorumlar var ki. Biz ne zaman bu kadar insanlığımızı kaybettik. Ölüm bizlere de uğramayacak mı? Hele ki bir anneye hem de en acılı gününde bunlar yazılabilir mi? Bu kadar mı nefret kusmaya meraklıyız biz. Ben de bir anneyim evladını kaybetmenin düşüncesi bile korkunç. Bu kadar kayıp verdiğimiz bugünler de evimizde oturup ta insanlara yorum yaparken de en azından on saniye düşünelim. Zor olmasa gerek empati yapmak. Sevmiyorsan saygı da duymuyorsan bırak sende kalsın düşüncelerin. Hepimiz topraktan geldik ve toprağa gitmeyecek miyiz? Çamurlaşmanın ne alemi var.