Ülkemizin her bir diyarı görülmeye değer. Her yerde neredeyse gizlenmiş bir hazine saklı.

Geçtiğimiz hafta içinde bazı görüşmeler yapmak üzere Bursa ve Kütahya illerinde bulunduk. Kütahya ili Ege bölgemizin iç Ege diye tabir edilen bölgesinde yani sahil de değil. Karasal iklimin yaşandığı Osmanlı Devleti’nin ilk kurulduğu toprakları bağrında barındıran bir ilimiz. Bu ilimize bağlı Tavşanlı ilçesi, Adronos Çayı’nın (Kocasu) kaynak bölgesinde dağlık bir kesimde, Yaylacık dağının güneybatı kenarında kurulmuştur. Tavşanlı leblebisi ile meşhur bir yer. Bu ilçeye bağlı birkaç tane de belediyelik statüsünde beldeler var. Bu beldelerden bir tanesi de Balıkesir, Dursunbey, Kütahya arasındaki demiryolu güzergahında yer alan ve içinden Emet Çayı’nın geçtiği Balıköy beldesi. Balıköy’e Tavşanlı, Harmancık yolunu takip ederek ulaşabileceğiniz gibi, Tavşanlı merkezden Tepecik beldesi istikameti üzerinden de ulaşabilirisiniz. Büyükşehirlerin stresinden kurtulmak için birkaç günlük dinlenebileceğiniz şirin ama bir o kadar güzel bu beldeyi mutlaka keşfetmeli ve buraya gelmelisiniz. Buraya gelmenizi gerektirecek birçok sebep var. Birincisi belde bir boğaz üzerinde kurulu önü ova arkasında dağlar ve çam ormanları var. Beldenin içinden Emet çayı geçmekte. Su, her zaman bulunduğu bölgeye ayrı bir güzellik katmaktadır. Burası İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyükşehirlere 3 saat gibi bir mesafede. Bursa ya ise 1,5 saat mesafede. Mehmet Çamur ağabeyimle dolu dolu bir gün geçirdiğim bu belde de kendimi adeta yeniden doğmuş gibi hissettim.  

Balıköy tabii güzelliği yanı sıra tarihi bir yerleşim alanı. Yapılan arkeolojik kazılardan elde edilen veriler incelendiğinde, Balıköy ve çevresinin tarih öncesine dayanan bir geçmişi olduğu ortaya çıkmaktadır. M.Ö. 3000 yılında Anadolu’ya yerleşen Etiler zamanında yörenin bir yerleşim merkezi olduğu zannedilmektedir. Cumhuriyetin ilk dönemlerinde Balıköy’ün doğusunda bulunan Kayı Köyü’nde yapılan araştırmalarda Etiler’den kalma kale kalıntılarına rastlanmıştır. Ayrıca Balıköy’ün kuzeydoğusunda bulunan Derbent Köyü’nde de benzer kalıntılar görülmüştür. Yine Balıköy ve çevresinde Roma ve Bizans dönemi ait birçok kale, yapı ve esere rastlanılmıştır. Balıköy’e ait Dümrek Hüseyin Paşa Köyü’nde Örenler mevkiinde Bizans’tan kalma olduğu sanılan kilise kalıntıları mevcuttur. Aynı kalıntıların hemen yakınında bulunan bir mezarda ise kase içerisinde kül ve Bizans’a ait paralar bulunmuştur.

1071 Malazgirt Zaferi sonrasında Anadolu kapılarının Türklere açılmasıyla Kütahya, Tavşanlı yöresine gelen Oğuz boylarından bir grubun Balıköy ve çevresine yerleştiğini görmekteyiz. Gelen bu Oğuz boyunun nüfuslarının ise bir cami inşa edecek kadar fazla olduğu yapım tarihi bilinmeyen Kadı Mahallesi’ndeki Koca Cami ve Uluçam-Altınova arasındaki Cuma Mescidi’nden anlaşılmaktadır. Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Bey’in oğlu Orhan Gazi, Bursa’yı fethederek başkent yaptığı dönemlerde Balıköy ve çevresini Beyce’ye yani bugünkü adıyla Orhaneli’ne bağlamıştır. 1864 yılında eyaletlerin kaldırılıp il teşkilatlarının kurulması üzerine Simav Kütahya’ya, Balıköy de Simav’a bağlanmıştır. Tavşanlı’nın 25 Mart 1921 tarihinde ilçe olması ile de Balıköy Tavşanlı’ya bağlanmıştır.

Yöre halkı genel olarak Anadolu’nun fethinden sonra bu bölgeye gelip yerleşen Oğuz Boylarına mensuptur. Türkmen-Yörük özelliği gösteren bir etnik yapıyı burada görmekteyiz.  Bugün bir hayli göç vermiş olsa da yeniden tersine göçün olabileceği bir yerleşim yeri. Belde de belediye başkanlığı yapan belde-i emini Ahmet Artun bey bizi beldede bir gezinti yaptırdı. Belde için yapmak istediği projelerden bahsetti. Bahsettiği projeler hayata geçerse burası birçok tatilcinin, büyükşehirlerde yorulan insanların dinlenebileceği ve güzel atmosferde harika zamanlar geçirebileceği bir tatil beldesi olma ihtimali çok yüksek. Başkanımız Ahmet beye şimdiden başarılar diliyorum. Belde de zaten şu ana kadar yaptığı icraatlar düşüncelerinin de gerçekleştireceğinin habercisi. Belde de sıra dışı bir insanla ve yaptığı icraatla karşılaştık. Sıra dışı bu kişi dizi ve sinemalara plato kuran Taner Adıgüzel. Taner bey Balıköy beldesine kanatlı hayvanlardan oluşan bir hayvanat bahçesi kurmuş. Balıköy Kanatlı Hobi Bahçesi ismini verdiği bu yerde birbirinden farklı birçok cins tavuk bulunmakta. Belki de ismini ve cinsini dahi ilk defa duyacağız bu tavukları mutlaka görmelisiniz. Burada tavukların yanı sıra tavşanlar, kazlar, tavus kuşları, güvercin çeşitleri ve keçiler bulunmakta. Beldeyi tepeden gören bir yere kurduğu bu kanatlı hayvan hobi bahçesini tamamladıktan sonra turizme açmayı hedeflediğini söyleyen Taner bey, bu yatırımı ile Balıköy’ü cazibe merkezi haline getirmeyi hedefliyor.

Kır, köy kahvaltısı sonrasında hayvanat bahçesi gezisiyle güzel bir hatıra yaşamak ve büyükşehirlerin stresinden uzaklaşıp bol oksijenli bir atmosferde efsanevi anlar yaşamak isteyenleri Balıköy beklemektedir. Tarihin derinliklerinde Roma döneminde cazibe merkezi olan Balıköy, Osmanlılar içinde önemli bir yerleşim yeri olmuştur. Bugünde birçok madenin çıkartıldığı ekonomik değerinin yüksek olmasıyla ülkemize katma değer sağlayan Balıköy, öyle görülüyor ki turizm açısından da kısa zamanda büyük bir cazibe merkezi haline gelecek.