Geldi çattı hastalık mevsimi. Her mevsim geçişlerinde olduğu gibi yazdan sonbahara girerken de mutlaka hava değişimlerinden etkileniriz. Ya ufak bir nezle ile ya da yoğun bir griple atlatırız bu dönemi. Aylardır mücadele ettiğimiz virüs varken, en ufak şeyden nem kapıyorken insanlar hasta olmaktan korkar vaziyete geldi.

Ufacık bir burnumuz aksa acaba virüs mü bulaştı diye düşünmeye başladık. Belki çok sağlıklıyız belki hiç bir şeyimiz yok. Ama o derece psikolojisi bozuldu insanların. Öksürsek, hapşırsak hemen ateşimiz var mı diye kontrol ediyoruz.

Her mevsim kendince güzel. Biz insanlarda her mevsimi yaşamayı elbette ki seviyoruz. Ama hasta olmayı maalesef ki kimse sevmez. Kimse yataklarda günlerce yatmak veya hasta olduğu halde o yataktan mecburiyetten kalkmak istemez. Virüs bizlere bulaşmasın diye aylarca ettiğimiz mücadelemize devam etmemiz gerekiyor. Çünkü bağışıklığımızın düşmemesi adına gribe de yakalanmamak gerekir.

Hasta olmamak için evde elimizden geleni yapmalıyız. Sıvı tüketimini arttırmalı, sebze meyve tüketmeli, bitki çayları içmeliyiz… Şu dönemde hastahanelere gitmekten bile korkuyorken grip olmaktan da korkuyor olmamız lazım. Elimizden gelen her şeyi yapalım ki bu basit grip algınlığını bir Covid-19a çevirmeyelim…