DİRENÇLİ KENTLER

Kahramanmaraş merkezli 11 ili yıkan deprem faciasının ikinci yıldönümünü andığımız bugünlerde dirençli şehirler önemli bir detay olarak karşımıza çıkıyor.  Türkiye gibi deprem riski yüksek bir ülkede, depreme dayanıklı kentler inşa etmek hayati önem taşıyor. Ancak, bu konuda istenilen seviyede değiliz. Bunun başlıca nedenleri arasında plansız kentleşme, yetersiz yapı denetimi, düşük kaliteli malzeme kullanımı ve toplumdaki deprem bilincinin yetersizliği sayılabilir.

Plansız kentleşme, çarpık yapılaşmaya ve riskli bölgelerde yaşam alanlarının oluşmasına neden oluyor. İmar planlarına uyulmaması, kaçak yapıların artmasına ve deprem güvenliği olmayan binaların inşa edilmesine yol açıyor. Yapı denetim sisteminin etkin bir şekilde çalışmaması, inşaat kalitesinin düşmesine ve depreme dayanıksız yapıların ortaya çıkmasına sebep oluyor. Ayrıca, inşaatlarda kullanılan malzemelerin kalitesizliği de büyük bir sorun teşkil ediyor.

Tüm bunların yanı sıra, toplumdaki deprem bilincinin yetersiz olması da önemli bir faktör. İnsanlar, deprem riskini yeterince ciddiye almayarak hatalı tercihler yapabiliyor. Deprem öncesinde alınması gereken önlemler hakkında yeterli bilgiye sahip olmamak, can ve mal kayıplarını artırıyor.

Peki, depreme dayanıklı kentler inşa etmek için neler yapmalıyız? Öncelikle, kentsel dönüşüm projelerine hız verilmeli ve riskli yapılar tespit edilerek yenilenmeli. Yapı denetim sistemi etkinleştirilmeli ve cezai yaptırımlar uygulanmalı. İnşaatlarda kullanılan malzemelerin kalitesi artırılmalı ve standartlara uygun malzemeler kullanılmalı. Toplumdaki deprem bilincini artırmak için eğitimler, seminerler ve kampanyalar düzenlenmeli.

Depreme dayanıklı kentler inşa etmek, uzun ve zorlu bir süreç olabilir. Ancak, hepimizin bu süreçte sorumluluk alması ve bilinçli hareket etmesi gerekiyor. Unutmayalım ki, deprem değil, binalar öldürür!