Her hafta ülkemizde maalesef ki farklı olaylar oluyor. Aksine güzel bir olay yaşandığında bile kötü olayların gölgesinde kalıyor. Olimpiyatlarda ki sporcularımızın başarılarından bile çok fazla bahsedemedik.
Artık her sabah uyandığımızda bugün nasıl bir gün bizi bekliyor acaba diye ilk önce kendimize bir soruyoruz. Daha yataktan çıkmadan önce elimize telefonumuzu alıp haberlere bakıyoruz. Zaman öyle bir hal aldı ki gece bile uyku tutmuyor. Televizyonda haber izlediğimiz yetmiyor gibi bir de sosyal medyadan takip ediyoruz. Çocukluğumuzda izlediğimiz haberlerle şu an ki haberler o kadar farklılaştı ki. Önceden hatırlıyorum da haberlerde çeşitli etkinliklere de yer verilirdi. Mesela tiyatrolardan bahsedilirdi, vizyona yeni giren filmler tanıtılırdı. Sanatçıların vermiş olduğu konserler hayranlıkla spikerler tarafından anlatılırdı. Biz de mutlu bir şekilde bu haberleri izlerdik. Tartışma programları yapılırdı. Siyasetçilerle, gençlerle çok ta keyifli programlar olurdu. Sıkılmadan izlerdik. Hele ki bazı programları o kadar iyi takip ederdik ki programın oynayacağı gün gezmeye bile gidilmezdi. Şimdilerde evet haber takip ediyoruz ama soluksuz okuyoruz. Çoğu okuduğumuz haberde boğazımızda bir düğüm oluşuyor. Yutkunmayı bile unutuyoruz haberleri okurken. Bazen nefes alamadığımı düşünüyorum. İmdat diye bağırmak geçiyor içimden de bağırsam kime ne faydası var. Yangınlar, seller, mülteciler, hayvanlara yapılan eziyetler ve en önemlisi kadınlarımıza yapılan bu zulümler. Bunlardan hangisi ne zaman son bulur, biz ne zaman eski günlerimize geri döneriz bilmiyorum. Tek bildiğim çocuklarımız bu ortamda gerçekten de nasıl mutlu olabilecek sorusuna cevap bulamam. Gelecek kaygısı kendim adıma hiç yaşamamışken çocuklarımız adına bu duyguyu son zamanlarda fazlasıyla yaşar oldum. Sanırım bizler daha çok eski günlerin özlemiyle günler geçireceğiz.
Artık her sabah uyandığımızda bugün nasıl bir gün bizi bekliyor acaba diye ilk önce kendimize bir soruyoruz. Daha yataktan çıkmadan önce elimize telefonumuzu alıp haberlere bakıyoruz. Zaman öyle bir hal aldı ki gece bile uyku tutmuyor. Televizyonda haber izlediğimiz yetmiyor gibi bir de sosyal medyadan takip ediyoruz. Çocukluğumuzda izlediğimiz haberlerle şu an ki haberler o kadar farklılaştı ki. Önceden hatırlıyorum da haberlerde çeşitli etkinliklere de yer verilirdi. Mesela tiyatrolardan bahsedilirdi, vizyona yeni giren filmler tanıtılırdı. Sanatçıların vermiş olduğu konserler hayranlıkla spikerler tarafından anlatılırdı. Biz de mutlu bir şekilde bu haberleri izlerdik. Tartışma programları yapılırdı. Siyasetçilerle, gençlerle çok ta keyifli programlar olurdu. Sıkılmadan izlerdik. Hele ki bazı programları o kadar iyi takip ederdik ki programın oynayacağı gün gezmeye bile gidilmezdi. Şimdilerde evet haber takip ediyoruz ama soluksuz okuyoruz. Çoğu okuduğumuz haberde boğazımızda bir düğüm oluşuyor. Yutkunmayı bile unutuyoruz haberleri okurken. Bazen nefes alamadığımı düşünüyorum. İmdat diye bağırmak geçiyor içimden de bağırsam kime ne faydası var. Yangınlar, seller, mülteciler, hayvanlara yapılan eziyetler ve en önemlisi kadınlarımıza yapılan bu zulümler. Bunlardan hangisi ne zaman son bulur, biz ne zaman eski günlerimize geri döneriz bilmiyorum. Tek bildiğim çocuklarımız bu ortamda gerçekten de nasıl mutlu olabilecek sorusuna cevap bulamam. Gelecek kaygısı kendim adıma hiç yaşamamışken çocuklarımız adına bu duyguyu son zamanlarda fazlasıyla yaşar oldum. Sanırım bizler daha çok eski günlerin özlemiyle günler geçireceğiz.
YORUMLAR