“Kaç yıl oldu saymadım, köyden göçeli
Mevsimler geldi geçti, görüşmeyeli
Hiç haber göndermedin o günden beri
Yoksa bana küstün mü, unuttun mu beni?”

Çocukluğumuzda büyüdüğümüz bu şarkıda ne vardı da yasaklandı? Eşekten arkadaş olmazmış. Peki Barış Manço’nun bu şarkıda anlatmak istediği sadece eşekle olan arkadaşlık mıydı? Bu şarkıda özlem vardı, ayrılık, hasret vardı. Tüm bunlar görülmedi de eşek ile olan arkadaşlığa mı takılındı sadece?

İlk başta yazdığım mısraları bir kez daha okuyun. Eşekle alakalı bir şey yok içinde. Yalnızca anlaşılan şu ki,  memleketinden göçüp gitmek zorunda kalan bir şahıs var. Şarkıyı bilenler devamını da biliyordur. Köyde yalnızca arkadaşı olan bir eşek var. Peki bunda yasaklanacak ne var? Köpekle, kuzuyla başka bir hayvanla arkadaş olunur da eşekle neden olunmaz?

Belki de eşek bahaneydi kim bilir? Şarkıda geçen “kuzularla oğlaklar sevişiyor mu” sözüydü asıl mesele olan. Ama bu dile getirilmedi değil mi? Hadi o olsun diyelim. Köyde yaşayanlar, köy yüzü gören insanlar bunları gayet normal karşılar. Eşeğinden tutun, koyununa tavuğuna kadar o güzelliklerin içinde yaşayanlar bilir her canlıyla arkadaş olunabileceğini. Arkadaş olmak yalnızca insanlar arasında değildir. Diğer canlılarla da gayet güzel bir bağ kurulabilir.

Barış Manço’yu andığımız bu günde bu konuya değinmek istedim. Bugüne kadar hep örnek bir sanatçı, örnek bir kişilikti önümüzde. Oysa tek bir şarkısıyla nasıl da adı kötülenebiliyor insanın. Sen olduğun yerde rahat uyu büyük usta. Bizler o şarkıda gerçekten ne anlatmak istediğini anlayığ o şekilde dinlemeye devam ederiz.. Bizler gerekirse eşeklerle arkadaşlık kurmaya devam ederiz….