Balıkesir’in eskiden beri sanayileşme ve şehirleşme konusunda eksiği var.

Her ne kadar sanayileşmede son yıllarda hamleler yapılsa da eskiden atılmayan adımların sonucunu bugünlerde fazlasıyla hissediyoruz. Kentleşme konusunda da sadece yeni yerleşim yerlerinin inşasında değil sosyal hayatın düzenlenmesinde de eksikliğimiz var. Pandemi öncesini hatırlarsanız hali vakit yerinden olanlar, Balıkesir’den kazananlar sosyal hayatın yetersiz olmasından dolayı şehir dışına giderdi. Zenginlerimiz parayı İzmir, İstanbul’da harcar. Yerel yönetimler de sosyal yaşamın kalitesini arttırmak amacıyla ne zaman bir hamle yapsa bazı kesimler tarafından eleştirilir, sanki boş bir yatırım yapmışcasına hedefe konurdu. Buna en güzel örnek Edip Uğur döneminde yapılan Avlu projesidir. Hep maliyetiyle gündeme geldi ancak kimse bu şehirde insanların sosyal yaşamında kaliteyi artırdığından söz etmedi. Sanki belediyelerin tek görevi yol, asfalt, kaldırım ve altyapı yapmak. Belediyecilik bir insanın doğumundan ölümüne kadar geçen sürede her bireye her alanda hizmet verir. Sosyal yaşamda bu hizmetlerin başında gelir. Bir birey yerel yönetimlerden ne kadar yol, altyapı istemeye hakkı varsa o kadar da sinema, tiyatro, etkinlik, eğlence yeri istemeye de hakkı var.