Mübarek aylara girmiş bulunmaktayız. Her ay elbette ki mübarektir. Ama dinimize göre Recep, Şaban ve Ramazan aylarının önemi çok büyüktür.
Bu üç ayda yaptığımız ibadetlerle maneviyatımızı yenilemek ve ruhumuzu kötülüklerden arındırmak isteriz. Dün Regaip Kandili’ydi ve insanlar dün geceyi ibadetle geçirdi. Daha önümüzde üç kandil var. Kimimiz kandilleri oruç tutarak geçiriyoruz kimimiz ise sadece dua ederek. Kendi sermayemiz ömrümüz olunca bunu da iyi kullanmak gerekiyor. Ömrümüzü tüketirken boşa geçirmeden en değerli şekilde hayatımızı yaşamak ve yarına birşeyler bırakmak gerekiyor. Bu aylarda kutsal kitabımız Kur’anı-Kerim’i bol bol okumalı, tutabildiğimiz kadar oruçlarımızı tutmalıyız. Ayrıca yine teşbihler çekilip Peygamber Efendimize(s.a.s.) salat getirmeliyiz. Bir de bu dönemde çevremizde küsler ve dargınlar varsa onların arasını düzeltmek için çabalamalıyız. Her zaman söylerim küsmek bana göre o kadar çocukça bir davranış ki gel gör ki maalesef büyükler çocuklardan daha çok küsüyor. Artık bu küslükler nasıl bir hal aldıysa kardeşler arasında bile olabiliyor. Yine yakınlarımızda yoksul olan kimseler varsa onlara elimizden geldiğince destek olmalıyız. Yetim ve öksüz olan çocuklara sahip çıkmalıyız. Hasta olan yakınlarımızın ihtiyaçlarını görmeye çalışmalıyız. Bunları sadece mübarek aylarda olduğumuz için değil alışkanlık haline getirip sürekli yapmalıyız. En önemlisi de anne ve babalarımızı sık sık ziyaret etmeli onların hayır duasını almalıyız. Bizler bu şekilde davranarak hem kendimize hem çevremize iyilik yapmış oluyoruz. Bunun sonucunda da çocuklarımız da bizlerden bu şekilde gördükleri için ilerleyen yaşlarında onlar da aynı şekilde davranacaklardır.
Bu üç ayda yaptığımız ibadetlerle maneviyatımızı yenilemek ve ruhumuzu kötülüklerden arındırmak isteriz. Dün Regaip Kandili’ydi ve insanlar dün geceyi ibadetle geçirdi. Daha önümüzde üç kandil var. Kimimiz kandilleri oruç tutarak geçiriyoruz kimimiz ise sadece dua ederek. Kendi sermayemiz ömrümüz olunca bunu da iyi kullanmak gerekiyor. Ömrümüzü tüketirken boşa geçirmeden en değerli şekilde hayatımızı yaşamak ve yarına birşeyler bırakmak gerekiyor. Bu aylarda kutsal kitabımız Kur’anı-Kerim’i bol bol okumalı, tutabildiğimiz kadar oruçlarımızı tutmalıyız. Ayrıca yine teşbihler çekilip Peygamber Efendimize(s.a.s.) salat getirmeliyiz. Bir de bu dönemde çevremizde küsler ve dargınlar varsa onların arasını düzeltmek için çabalamalıyız. Her zaman söylerim küsmek bana göre o kadar çocukça bir davranış ki gel gör ki maalesef büyükler çocuklardan daha çok küsüyor. Artık bu küslükler nasıl bir hal aldıysa kardeşler arasında bile olabiliyor. Yine yakınlarımızda yoksul olan kimseler varsa onlara elimizden geldiğince destek olmalıyız. Yetim ve öksüz olan çocuklara sahip çıkmalıyız. Hasta olan yakınlarımızın ihtiyaçlarını görmeye çalışmalıyız. Bunları sadece mübarek aylarda olduğumuz için değil alışkanlık haline getirip sürekli yapmalıyız. En önemlisi de anne ve babalarımızı sık sık ziyaret etmeli onların hayır duasını almalıyız. Bizler bu şekilde davranarak hem kendimize hem çevremize iyilik yapmış oluyoruz. Bunun sonucunda da çocuklarımız da bizlerden bu şekilde gördükleri için ilerleyen yaşlarında onlar da aynı şekilde davranacaklardır.
YORUMLAR