Makinelerin gücü çoğaldıkça artık eski meslekler de kaybolup gitti. Şimdiler çocuklarımıza ya kendimiz anlatıyoruz ya da konu geçtiğinde bize sordukları sorularla öğreniyorlar. Bazen de okudukları bir kitapta eski mesleklerin isimlerini duyduklarında şaşırıyorlar.
Eskiler mi güzeldi biz mi güzeldik diye soruyoruz ya hep eskiler güzeldi. Mesela önceden yüklerimizi taşımak ve kendimiz de binmek üzere binek hayvanlarımız vardı. Tabi bu durumda da nalbantlık mesleği vardı. Artık binek hayvanları günümüzde arabalara bıraktı yerini bu yüzden de nalbantlar yerine oto lastikçiler var. Nalbantlıkla beraber yitip giden birde semercilik ve eyercilik vardı. Bu meslek te maalesef nalbantlık gibi yok olmaya yüz tuttu. Şimdi sofralarımıza çeşit çeşit yemekler yapıp koyuyoruz. Her gün farklı bir model tencere tava çeşitleri piyasaya sürülüyor. Eskiden kullanılan bakır kapların yerini şimdilerde daha farklı elementlerden yapılan tencereler aldı. Bakır kaplar kullanılırken kalaycılık vardı. Hatta bu kalaycılar bizlerin çocukluğunda sokak aralarında bile gezerek mesleğini icra ederlerdi. Bir de teknolojinin ilerlemesiyle yok olan mesleklerden birisi hallaçlık. Ne kadar keyiflidir izlemesi. Hayvanlardan elde edilen yünler hallaça götürülür. Hallaç bunları tarar ve elinde özene bezene dikerek yorgan ya da yastık haline getirir. Bir o kadar da sağlıklıdır. Şimdi ki gibi hazır değildir. Yastık yorgan evet ağır olur ama asla terletmez aksine antibakteriyel görevi görürdü. Bir de çocukluğumuza dair unutamadıklarımdan sokak aralarına kurulan lunaparklar vardı. Bazen sadece sallanan kayıklara binmek için giderdik. Mutlaka da bir Osmanlı macunu alınır o da o gün için bizlere ödül olurdu. Şimdilerde ise bir Osmanlı macunu yemek için Ramazan ayında yapılan eğlenceleri beklemek gerekiyor.
Eskiler mi güzeldi biz mi güzeldik diye soruyoruz ya hep eskiler güzeldi. Mesela önceden yüklerimizi taşımak ve kendimiz de binmek üzere binek hayvanlarımız vardı. Tabi bu durumda da nalbantlık mesleği vardı. Artık binek hayvanları günümüzde arabalara bıraktı yerini bu yüzden de nalbantlar yerine oto lastikçiler var. Nalbantlıkla beraber yitip giden birde semercilik ve eyercilik vardı. Bu meslek te maalesef nalbantlık gibi yok olmaya yüz tuttu. Şimdi sofralarımıza çeşit çeşit yemekler yapıp koyuyoruz. Her gün farklı bir model tencere tava çeşitleri piyasaya sürülüyor. Eskiden kullanılan bakır kapların yerini şimdilerde daha farklı elementlerden yapılan tencereler aldı. Bakır kaplar kullanılırken kalaycılık vardı. Hatta bu kalaycılar bizlerin çocukluğunda sokak aralarında bile gezerek mesleğini icra ederlerdi. Bir de teknolojinin ilerlemesiyle yok olan mesleklerden birisi hallaçlık. Ne kadar keyiflidir izlemesi. Hayvanlardan elde edilen yünler hallaça götürülür. Hallaç bunları tarar ve elinde özene bezene dikerek yorgan ya da yastık haline getirir. Bir o kadar da sağlıklıdır. Şimdi ki gibi hazır değildir. Yastık yorgan evet ağır olur ama asla terletmez aksine antibakteriyel görevi görürdü. Bir de çocukluğumuza dair unutamadıklarımdan sokak aralarına kurulan lunaparklar vardı. Bazen sadece sallanan kayıklara binmek için giderdik. Mutlaka da bir Osmanlı macunu alınır o da o gün için bizlere ödül olurdu. Şimdilerde ise bir Osmanlı macunu yemek için Ramazan ayında yapılan eğlenceleri beklemek gerekiyor.
YORUMLAR