.Eskiden çocukluğumu doğru düzgün yaşayamadığımı düşünürdüm. Hala değişen bir şey yok fakat, bazen de haksızlık yaptığımın farkına varıyorum. Bazen önümüze bize çocukluğumuzu hatırlatmaya dair şeyler bir anda çıkıverir.

En basitinden bir koku. Çok eskiden tanıdığımız bir insan. Bir zamanlar hayatımızda olan, ama sonra bir sebeple bir daha göremediğimiz insanlar… Yıllar sonra görünce birden geçmişine dönüveriyor insan. Bazen tesadüfler güzeldir. Ama bizde güzel anı bırakanların yeri daha bir ayrıdır.

Çocukken hep bir fazlasını isterdik ailemizden. Zaten babalarımızda ellerinden geldiğince bir dediğimizi iki etmemeye çalışırdı. Hele istediğimiz bir şey olmasın, acaba beni sevmiyorlar mı diye bir düşünce kaplardı içimizi. Şimdi düşünüyorum da, şuan ki aklımla çocuk olsaydım elimde olan her şeyin, ailelerin çocuklarına verdikleri değerin kıymetini daha iyi anlardım.

Derler ya hani, eskiden yokluk vardı ama huzur çoktu. Gerçekten de öyleydi. Akşam evde yemek bile olmasa aileyle bir arada olmanın huzuru kaplardı içimizi. Babamız her ne kadar bize yakın davransa da onun yanında asla saygımızı bozmazdık. Annemizden terlik yiyeceğimizi bile bile yaptığımız muzurluklardan geriye kalmazdık. Tadı bile bir başkaydı o terliğin. Şimdi ise çocukların elinden tabletini, telefonunu almakla tehdit ediyoruz.

Günün birinde beni aniden geçmişime götüren bir olaydan bahsetmek istiyorum. Önceden babam dükkana gelen her yardıma ihtiyacı olana yardım etmek isterdi. Hiç birini geriye çevirmezdi. Bir gün çarşıda otururken yanımdan elinde sepetle bir şeyler satan bir adam geçti. Kalktım gittim yanına. Amacım bir şeyler almak biraz olsun yardımda bulunabilmekti. Çünkü ben babamdan böyle görmüştüm. O adam yüzüme baktı baktı ve ‘Sen Yılmaz’ın kızı değil misin?’ dedi. O an gözlerimin dolduğunu hissettim.

Ben babamın yanında dururken dükkana gelen kişiydi bu adam. Ve sürekli gelirdi. İnsanlarda nasıl iz bıraktığın önemli bu hayatta. Aklından çıkmaman, güzel izler bırakman çok önemli. O gün yeniden gözüm açıldı. Benim babam, benim için dünyanın en iyi insanıydı… Ondan öğrendiğim her şeyi, son nefesime kadar devam ettirmekse benim görevim…