.
Neden bu kadar hızlı geçer ki zaman? İnsanın karşısına geçmişten bir şeyler çıktığında daha bir anlaşılıyor zamanın ne kadar hızlı geçtiği. Yılbaşı gecesi Yılmaz Erdoğan’ın sunduğu ÇGHB-2 programını izlediyseniz bilirsiniz. İnsanı geçmişe götüren son kapanış sahnesi vardı. Bundan tam 25 yıl önce yayınlanan Bir Demet Tiyatro’yu yeniden Demet Akbağ ile birlikte bizler için canlandırdılar.
Pür dikkat baktım televizyona. Mükremin, Lütfiye, Feriştah ve daha bir çok isim. Ne güzel insanlardı onlar. Aile olmayı belki de onlardan öğrendik biz. Sıkı bir bağ vardı aralarında hiç kopmayan. Ki kopmadığını da 25 yıl sonra ÇGHB’de yeniden canlandırdıklarında anlamış olduk.
Yılmaz Erdoğan’ın da dediği gibi “Özledim be. Seni. Bizimkileri, gidenleri, kalanları. Çok özledim be.” Ne çok kişi gitti aralarından. Gerçekten ne kadar benimsediysek, biz bile özledik o gidenleri. Keşke eski günleri geriye getirmek mümkün olsa. Tüm güzellikleri sanki tek zamanda yaşamışız da bir daha hiç yaşanmayacakmış gibi geliyor insana. Cidden de öyle değil mi? Şimdi o güzel insanlar tek tek çıkıp gidiyor aramızdan. Eskileri yeniden yaşamak, o insanların yerine başkalarını koymaya çalışmak hiç uygun olmaz.
Her şey ne güzeldi eskiden… Yaşadığımız dönemin kıymetini bilmek gerekir. Özlenen geriye gelmiyor maalesef… Sadece insanın içini okşayan güzel bir hatıra kalıyor geriye…
Neden bu kadar hızlı geçer ki zaman? İnsanın karşısına geçmişten bir şeyler çıktığında daha bir anlaşılıyor zamanın ne kadar hızlı geçtiği. Yılbaşı gecesi Yılmaz Erdoğan’ın sunduğu ÇGHB-2 programını izlediyseniz bilirsiniz. İnsanı geçmişe götüren son kapanış sahnesi vardı. Bundan tam 25 yıl önce yayınlanan Bir Demet Tiyatro’yu yeniden Demet Akbağ ile birlikte bizler için canlandırdılar.
Pür dikkat baktım televizyona. Mükremin, Lütfiye, Feriştah ve daha bir çok isim. Ne güzel insanlardı onlar. Aile olmayı belki de onlardan öğrendik biz. Sıkı bir bağ vardı aralarında hiç kopmayan. Ki kopmadığını da 25 yıl sonra ÇGHB’de yeniden canlandırdıklarında anlamış olduk.
Yılmaz Erdoğan’ın da dediği gibi “Özledim be. Seni. Bizimkileri, gidenleri, kalanları. Çok özledim be.” Ne çok kişi gitti aralarından. Gerçekten ne kadar benimsediysek, biz bile özledik o gidenleri. Keşke eski günleri geriye getirmek mümkün olsa. Tüm güzellikleri sanki tek zamanda yaşamışız da bir daha hiç yaşanmayacakmış gibi geliyor insana. Cidden de öyle değil mi? Şimdi o güzel insanlar tek tek çıkıp gidiyor aramızdan. Eskileri yeniden yaşamak, o insanların yerine başkalarını koymaya çalışmak hiç uygun olmaz.
Her şey ne güzeldi eskiden… Yaşadığımız dönemin kıymetini bilmek gerekir. Özlenen geriye gelmiyor maalesef… Sadece insanın içini okşayan güzel bir hatıra kalıyor geriye…
YORUMLAR