Biz insanları dünyadaki bütün canlılardan ayıran bir özelliğimiz var. Bu özelliğimiz aklımızın olmasıdır. Köpeklere, kedilere ve bütün hayvanlara bakın. Tıpkı biz insanlar gibi yemek yerler, uyurlar, yürürler, koşarlar ama doğruyu yanlışı ayıramazlar ve düşünemezler. Biz dünya üzerindeki bütün canlılardan aklımızdan dolayı üstün olduğumuz halde, doğruyu yanlışı ayırt edebildiğimiz halde aklımızı kullanmıyoruz. Eğer aklımızı kullansaydık çöpleri yerlere, denizlere, ormanlara atmak yerine çöp kutularına atardık. Eğer aklımızı kullansaydık hayvanlara, insanlara istismarda bulunmazdık. Eğer aklımızı kullansaydık insanları, hayvanları öldürmezdik. Bizlere akıl verildiği halde doğruyu yanlışı hala ayırt edemeyen bir çok insan var. Doğruyu yapmamız gerekirken inatla yanlışı yapıyoruz. Dünya daha bizlere ne kadar dayanabilir hiç düşündünüz mü? Biz insanlar dünyayı daha berbat hale getiriyoruz. Aklımızı kullanmıyoruz. Fabrika bacalarından zehirli dumanlar çıkıyor önlem almıyoruz. Denizler çöp ve yakıtlarla dolu ama buna karşı hala bir önlem almıyoruz. Neden Allah’ın bize verdiği en büyük özelliğimizi kullanmıyoruz? Neden hala aynı olaylar oluyor? Neden doğruya değil de yanlışa gidiyoruz hala? Yaptığımız bütün çevre kirlilikleri, insanlara ve hayvanlara yapılan her şey bizim suçumuz. Aklımız var ama bu aklı kullanan sayılı insan var. Allah bize bu akılı boşa vermedi doğruyu bulun, doğruya ilerleyin diye verdi. Ama gördüğümüz kadarıyla doğruya gitmek yerine yanlışa gitmeyi daha çok tercih ediyoruz. Yazımı Johann Wolfgang von Goethe’nin bir sözü ile bitirmek istiyorum. “Akıl, yalnız doğrulukta bulunur.”