Koronavirüsü nedeniyle zor günlerden geçiyoruz. İşimizden, eğitimimizden,sosyal yaşamımızdan bir süreliğine uzakta kalıyoruz ve bu durumdan  oldukça sıkılıyoruz  bir an önce salgın öncesinde olduğu gibi herkesin eski hayatına ve düzenine devam etmek istediğini biliyoruz. Örneğin yine eskisi gibi sabah erkenden uyanarak işimize veya okulumuza gideceğiz. Arkadaşlarımızla kucaklaşacak, kalabalık içerisinde kahvemizi içeceğiz.Sıraya dirseğimizi dayayarak öğretmenimizi dinleyecek, derslerimizi çalışacağız.En sevdiğimiz arkadaşlarımızla hep gittiğimiz kafede buluşacak, kahve eşliğinde karantina günlerini gülerek anlatacağız.Karantinadan dolayı aldığımız kiloları spor salonunda vermek için ter dökeceğiz.Sevdiğimiz sanatçının konserine gidecek, kalabalıklar içinde yüksek sesle şarkılara eşlik edeceğiz.Maske takmadan havayı ciğerimize çekecek, karşılaştığımız tanıdıklarımızdan öcü gibi kaçmadan selamlaşacağız. Eğer bunları yapmak istiyorsak koronavirüsünden korkmamalıyız ve tedbiri elden bırakmamalıyız bize ne kadar bulaşmak isterse istesin her zaman ondan daha güçlü olduğumuzu bilmeliyiz. Ancak panik ve korkuyu bir kere aldığımızda asıl bunu bünyemizden atamayız. Ayrıca her televizyona çıkıp her konuşanı profesör sanmamalıyız. Her denilene inanmamalıyız örneğin korona virüsünün tek tedavisi kelle paçadır, virüsün silahı zeytinyağı sabunu gibi şeyler diyenleri dikkate almamalıyız. Havaların sıcaklamaya başlamasını fırsat bilip herkesin bulunduğu ortamlardan uzak durmalıyız. Alışveriş merkezlerinin açılmasını dört gözle beklememeliyiz.Birçok ihtiyacımızı en azından bir süreliğine daha e ticaret gibi alışveriş sitelerinden halletmeye özen göstermeliyiz. Eğer sosyal mesafemize dikkat edersek bugüne kadar yaşadığımız hayatın birtakım yanlışlıklarını düzeltmeye çalışırsak ve en önemlisi kendimiz dışında ailemizi,arkadaşlarımızı,sevdiklerimizi düşünerek hareket edersek bu virüsü yenebiliriz. Uyarıları dikkate almaktan başka çaremiz yok. Eğer dost ortamlarında korona virüsünü değil siyaseti, aşkı, işi, edebiyatı,sanatı konuşmak istiyorsak, 65 yaşı ve 20 yaş altını da yine dışarıda görmek istiyorsak caddelerin kalabalıklarında insanların arasında özgürce dolaşmak istiyorsak yani kısaca eski hayatımıza geri dönmek istiyorsak bu kurallara dikkat edelim. Dikkat edersek özlediğimiz ne varsa yarınlarda daha fazlasının olacağını bilelim. Ancak bugün sabırlı olup evde kalmalıyız. Sağlıcakla…