Nasıl bir dünyada yaşar olduk. Biz çevremizi kirletmeyi başardık bu yetmedi zihniyetlerimizi de kirletmeye başladık. Kendimizi bu karanlık zihniyetlerden nasıl kurtarabiliriz. Çocuklarımızı nasıl koruma altına alabiliriz. Peki ya kadınlarımızı. Her gün şiddet içerikli haberler okuyoruz ya da izliyoruz. Benim bu haberleri okurken kanım donuyor. Bu olayları yapanların nasıl vicdanı rahat oluyor. Hiçbir şey bizlerin çocukluğunda ki gibi değil. Bizler hava kararıncaya kadar sokaklarda oynayabilen çocuklardık. Salçalı ekmeğimizi paylaşan, bir şişe suyu beş altı kişi birlikte içen çocuklardık. Ebeveynlerimiz akşam ezanı okunduğunda eve geleceğimizi bilirlerdi. Ya o zaman çevreye güven vardı ya da bu tarz kötü zihniyetler o dönemde yaşamıyordu. Şimdi çocuğumuzu yalnız başına markete gönderemiyoruz. Bir kadın tek başına gece bir yere gidemiyor. Hep bir korku içerisindeyiz. Çocuklarımız artık sokaklarda, bahçelerde, parklarda rahat değiller. Sadece bununla da bitmiyor. Gün geçmiyor ki hayvanlara yapılmış bir şiddet haberi okumayalım. Ne istiyoruz kadınlarımızdan, çocuklarımızdan, hayvanlarımızdan ve doğamızdan. Artık zarar verecek bir şey kalmadı. Artık ne hoşgörümüz, ne sevgimiz, ne de güvenimiz kalmadı. Kim gerçek kim yalan, kim doğru kim yanlış bilmiyoruz. Bir ikilemin içinde dönüp duruyoruz. Peki sonuç, bu yaşananların sonu ne olacak. Ne zaman bitecek. Toz pembe dünya kalmadı, yavaş yavaş karanlığa doğru ilerliyoruz.