Geçen yıl bu zamanlarda okul telaşı olurdu herkeste. Çantalar alınır, formlar alınır ütülenir dolaba asılırdı.

Formanın altın ayakkabılar alınır, beden eğitimi dersi için spor ayakkabısı alınır çocukların yataklarının yanına yerleştirilirdi. Kırtasiyeler çok kalabalık olurdu. Okul malzemelerinin satıldığı yerlerde kuyruklar oluşurdu. Öğretmenlerin vermiş olduğu okul ihtiyaç listeleri hazırlanır tek tek çantaya yerleştirilirdi. Okulun verdiği kitaplar ve alınan defterler kaplanır etiketlenir yeni eğitim-öğretim yılına çocuklarımız dört dörtlük hazırlanırdı. Çantalarının mutlaka bir gözüne matara, ıslak mendil ve peçete koyardık. Bu yıl bunlardan mahrum kaldık. Çocuklar oldukça okullarını, arkadaşlarını ve öğretmenlerini özlediler. Kendi çocuklarıma bakıyorum da canlı ders anında öğretmenlerini ve arkadaşlarını gördüklerinde ne kadar da mutlu oluyorlar. Elbette ki yüz yüze eğitimin yerini tutmuyor uzaktan eğitim ama şu an için başka bir çaremiz yok. Okul öncesi ve birinci sınıflar yakında okula başlayacaklar. Bu çocukların sosyal mesafe kurallarına uymaları kolay olamayacaktır. Maske takmaları da çok verimli olmayacaktır. O yüzden ebeveynler şimdiden çocuklarına bu durumun önemini anlatmaları gerekiyor. Geçici bir süre dediğimiz olay günlerdir hatta aylardır hayatımızda. Sorumluluğunu yerine getiremeyen insanlar yüzünden şu an bu durumdayız. Daha da virüsün etkisinin ne zaman biteceğini bilmediğimizden önlemlerimizi kendimiz almalıyız. Virüs geçmiş bile olsa en azından bizlere öğretmiş olduğu sosyal mesafe kurallarını hayatımızdan çıkartmamalıyız.