Rusya – Ukrayna savaşı bir enerji krizi yarattı. Bu konuda yaşanan her gelişme, petrol fiyatlarını da doğrudan etkiledi.

Haziran ayında varil fiyatı 112 doları gören brent petrol fiyatı bugün itibarıyla 81 dolara düşmüş durumda. 

8 Haziran’da dolar kuru 16,90 TL seviyesindeydi. 28 Kasım’a geldiğimizde ise 18,63 TL seviyesine yükselmiş durumda. Haliyle brent petrol fiyatlarında dolar bazında yaşanan düşüş bize aynen etki edemiyor.

Fakat kurdaki yaklaşık iki liralık artış, aradaki farkın bu kadar fazla oluşunu yine de tek başına açıklayamıyor.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun Petrol ve LPG Piyasası Fiyatlandırma Raporu’na göre ülkemizde benzin ve motorin fiyatlandırması şu formülle hesaplanıyor;

  • Ürün fiyatı + Toptancı marjı + Gelir payı + Dağıtıcı ve bayi marjı toplamı + Toplam vergi = Nihai satış fiyatı

Fakat bu formülde neredeyse hiçbir birim sabit değil. Toptancı marjı, dağıtıcı ve bayi marjı ve vergiler sürekli değişiyor. Üstelik bu değişim standart bir doğrusallıkla ilerlemiyor.

Benzin ve motorinde sabit %18 KDV var. Ancak ÖTV için sabit bir vergi oranı ile ilerlenmiyor. Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yayımlanan Özel Tüketim Vergisi Tutarları ve Oranları listesine göre benzinde ÖTV 2,68 TL seviyesinde, motorinde ise bu rakam 2,05 TL.

Fakat ÖTV miktarı Cumhurbaşkanlığı kararı ile anlık olarak düzenlenebiliyor. Kimi durumlarda indirim oranı kadar ÖTV artışı gerçekleştirildiği için indirimlerin pompa fiyatlarına hiç yansımadığı senaryolar bile yaşanabiliyor.

Kısacası keşke bazı şeyler sadece kura ve dünyaya kalsa…

Kimlerin cebi ne şekilde doluyorsa ona göre halka eziyet yada feraklık doğuyor…