Eskiden daha mı fazla arkadaşlıklara, dostluklara ya da komşuluğa değer verilirdi acaba diye düşünüyorum. Çocukluğumu düşünüyorum da biz de sokakta oynarken arkadaşlarımızla kavga ederdik ama uzatmazdık. Hemen barışırdık. Hatta içim içimi yerdi bir arkadaşımı kıracağım diye.
Komşular desen her gün bir evde toplanır çaylar içilir, kahveler yapılır bir de yanına mutlaka yiyecek bir şeyler yapılırdı. Ohh mis gibi bir ortamdı anneler oturur çocuklar oynar. Hatta bazen geceleri de toplanılırdı hep beraber ailecek oturulurdu. Güzel sohbetler oldurdu televizyonlar kapatılır sadece sohbet olurdu. Herkes birbirini dinler saygı duyardı. Okuldan geldiğimizde eğer evde misafir varsa mutlaka yiyecek güzel şeyler var düşüncesiyle mutfağa koşturulurdu. Sokakta oynadığımız zamanlarda birisi susadığında herkes susardı çalardık bir evin kapısını bizlere su verirlerdi. Karnımız acıktığında annemizin ya da komşumuzun vermiş olduğu bir dilim salçalı ekmek tatlı gelirdi. Ter içinde kalırdık oyun oynama derdine, üstümüz başımız toz toprak olurdu da annelerimiz yine de kızmazdı. Şimdilerde bakıyorum da çocuklar zaten dört duvar içinde büyüyorlar. Ellerinde telefon, tablet sadece sanal oyun oynuyorlar. Sokakta özgürce top oynamanın tadını bilmiyorlar. Çamurdan pasta yapmanın keyfini bilmiyorlar. Devir değişti elbette şimdi sokaklarda çocuklar yerine arabalar var. Top oynayacak boş araziler yerinde evler var. Kısacası büyüklerin yapmış olduğu tercihler çocuklara oyun alanı bırakmadı maalesef. Bizler gerçekten çocuktuk sözde değil tam anlamıyla. Bundan sonra ki yetişecek olan çocuklar daha da farklı büyüyecek ama özünde değil sözde çocuk olacaklar.
Komşular desen her gün bir evde toplanır çaylar içilir, kahveler yapılır bir de yanına mutlaka yiyecek bir şeyler yapılırdı. Ohh mis gibi bir ortamdı anneler oturur çocuklar oynar. Hatta bazen geceleri de toplanılırdı hep beraber ailecek oturulurdu. Güzel sohbetler oldurdu televizyonlar kapatılır sadece sohbet olurdu. Herkes birbirini dinler saygı duyardı. Okuldan geldiğimizde eğer evde misafir varsa mutlaka yiyecek güzel şeyler var düşüncesiyle mutfağa koşturulurdu. Sokakta oynadığımız zamanlarda birisi susadığında herkes susardı çalardık bir evin kapısını bizlere su verirlerdi. Karnımız acıktığında annemizin ya da komşumuzun vermiş olduğu bir dilim salçalı ekmek tatlı gelirdi. Ter içinde kalırdık oyun oynama derdine, üstümüz başımız toz toprak olurdu da annelerimiz yine de kızmazdı. Şimdilerde bakıyorum da çocuklar zaten dört duvar içinde büyüyorlar. Ellerinde telefon, tablet sadece sanal oyun oynuyorlar. Sokakta özgürce top oynamanın tadını bilmiyorlar. Çamurdan pasta yapmanın keyfini bilmiyorlar. Devir değişti elbette şimdi sokaklarda çocuklar yerine arabalar var. Top oynayacak boş araziler yerinde evler var. Kısacası büyüklerin yapmış olduğu tercihler çocuklara oyun alanı bırakmadı maalesef. Bizler gerçekten çocuktuk sözde değil tam anlamıyla. Bundan sonra ki yetişecek olan çocuklar daha da farklı büyüyecek ama özünde değil sözde çocuk olacaklar.
YORUMLAR