Bugün Dünya Gıda Günü ve bununla ilgili dünyanın birçok ülkesinde dikkat çekmek için etkinlikler düzenlenmekte. Bizim de ülkemizde bu yıl pandemiden dolayı dijital bir etkinlik düzenlenecek.

Ülkemizde her türlü gıdaya rahatça ulaşılabilme imkanı varken dünyada hala kıtlık çeken ülkeler bulunmakta. Her türlü gıdaya evet ulaşabiliyoruz ama artık gerçek anlamda sağlıklı gıdayı bulabilmek neredeyse imkansızlaştı. Bunun en doğrusunu köylerimizde yaşayanlar sağlayabiliyor. Şehir merkezlerinde oturan kişiler gıdalarını büyük alışveriş merkezlerinden temin etmeye çalışıyor. Dünyada bu kadar çok insan yaşarken biz ülkemizin coğrafi konumundan dolayı şanslıyız. Hemen hemen her türlü gıdayı bulabilmemiz mümkün oluyor. Ama açlık ve yetersiz beslenme sorunlarıyla karşılaşılan ülkelerde maalesef çocuklarda gelişme bozukluğu ya da küçük yaşta ölümlere rastlanılıyor. Öyle ki sahip olduğumuz çeşmelerimizden akan suyun kıymetini bile doğru düzgün bilmiyoruz. Boşa akıtılan her bir damla su için onların hakkına da girdiğimizi düşünmüyoruz. Her yıl binlerce ekmek ve yemek çöpe atılıyor. Bizlerin çöpe attığı gıdaları yiyemedikleri için ölenlerin sayısı o kadar fazla ki. Evet dünya şu an bir covid salgınıyla uğraşıyor. Fakat dünya yıllardır açlık denilen bir salgınla sarılmış durumda zaten. Bu salgın hepsinden daha vahim sonuçlar içeriyor. Bir de madalyonun diğer yüzü var ki o da obezite ki Dünya Sağlık Örgütü bu hastalığı en ölümcül on hastalık arasında gösteriyor. Hayat hiç kimseye eşit şartlar sunmuyor elbette ki. İşte herkes için farkındalık oluşturmak adına da böyle günler kutlanıyor. Bir şeyleri har vurup harman savurmadan önce israf olup olmadığını bir kez daha gözden geçirelim. Herkes dikkat ettiği sürece israfın önüne geçilmiş olur.