Günlük hayatta genelde kolumuz, ayağımız gibi uzuvlarımızın üzerine yattığımızda ya da bir ağırlık altında kaldığımızda yaşarız bu karıncalanma hissini.

Hemen hemen her insanın yaşadığı bir durum olan karıncalanma hissini en sık kolunuzun üzerinde yattığınızda yaşarsınız. Peki bunun hangi sebepten kaynaklandığını biliyor musunuz? “Parestezi” adı verilen bu durumda, sinir tahriş olduğu için beyne fazladan sinyaller gönderir. Bir nevi sinirlerimizle gönderilen sinyallerde bir trafik sıkışıklığı yaşanır ve bizler bunu binlerce iğne batırılıyor ya da karınca ordusu içimizde yürüyor şeklinde hissederiz.

Parestezinin neden yaşandığını daha net bir şekilde açıklamak gerekirse sürekli üzerine yattığınız kolunuzdaki sinirlerin bir süre sonra kendi ağırlığınızla sıkıştığını düşünebilirsiniz. Sinirler sıkışırken, sinire kan aktaran damarlar da sıkışır. Sabit bir oksijen ve glikoza ulaşamayan sinir, uzun süre çalışamaz.

Sabah uyandığımızda normal olarak yeniden hareket etmeye başlarız. Bu hareketimiz sayesinde de sinirin üzerindeki ağırlığı ve damarlardaki tıkanıklık da çözülmüş olur. İşte bu noktada sinir hücreleri tekrardan uyarılmaya başlarlar. Sinir yapıları iyileşmeye başladığında vücudumuzda bir karıncalanma hissi yaşamaya başlarız. Her ne kadar rahatsız edici ve garip bir his olsa da karıncalanma hissi çoğu zaman iyiye işaret olarak kabul edilir. Sinirlerin hayata döndüğünü gösteren kısa süreli bir aşama olan parestezi, daha uzun süreler boyunca devam ediyorsa doktora danışmak gerekebilir.