Günler gelip geçiyor ve artık kurallara bizim gibi uymaya çalışanların günlerin nasıl geçtiğini ancak haber takip ederek anlayabiliyorlar. Dün Mevlüt Kandili’ydi.
İnsanlar artık birbirlerinin kapılarını çalarak kutlayamıyorlar bugünleri. Bugün ise 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ama eskisi gibi kutlayamıyoruz. Her şey bir anda filmlerdeki gibi oldu. Tüm dünya kısıtlamalara boğuldu ve bizler de bu kısıtlamaların arasında kaybolup gidiyoruz. Hiçbir özel günü kutlayamıyoruz. Yine ilimizde birçok köy otobüslerinin seferleri durduruldu. Sağlık çalışanlarının izinleri iptal edildi. Durum gitgide kötüleşiyor ve hala bunu fark etmiyoruz. Coşkuyla kutladığımız bayramlar okullarda yapılan törenler ne kadar güzeldi. Hızlı bir şekilde virüs yayılıyor. Bu salgın hızı yavaşlamadığı gibi hastanelere akın eden insan sayısı oldukça fazlalaşmaya devam ediyor. Getirilen kısıtlamalar maalesef ki salgının yavaşlamasına yeterli derece de etki etmiyor. Bizler bilinçlenmediğimiz sürece bu şekilde devam edecek ve ne zaman bu salgın bitecek diye daha çok konuşacağız. Bırakın ne zaman bitecek demeyi ne zaman yavaşlamaya başlayacak bu durumda onu bile bilmiyoruz. İlk salgın başladığında yaşlıları evde tutmakta zorlanıyorduk. Şimdi ise yaşlılar evde işi olmayan gençler dışarıda. Maskelerimi deseniz ya çenemize taktık ya boynumuza ya da kolumuza. Süreç başlayalı bir yıl oluyor nerdeyse ama hala biz doğru maske takmayı bile öğrenemedik. Bu yüzden her gün defalarca sosyal mesafe desek, hijyen desek yine de kimse anlamıyor. Bir yerde bir şekilde bu virüs gidecek hayatımızdan ama bizden neler alıp gidecek orası da ayrı bir muamma.
İnsanlar artık birbirlerinin kapılarını çalarak kutlayamıyorlar bugünleri. Bugün ise 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ama eskisi gibi kutlayamıyoruz. Her şey bir anda filmlerdeki gibi oldu. Tüm dünya kısıtlamalara boğuldu ve bizler de bu kısıtlamaların arasında kaybolup gidiyoruz. Hiçbir özel günü kutlayamıyoruz. Yine ilimizde birçok köy otobüslerinin seferleri durduruldu. Sağlık çalışanlarının izinleri iptal edildi. Durum gitgide kötüleşiyor ve hala bunu fark etmiyoruz. Coşkuyla kutladığımız bayramlar okullarda yapılan törenler ne kadar güzeldi. Hızlı bir şekilde virüs yayılıyor. Bu salgın hızı yavaşlamadığı gibi hastanelere akın eden insan sayısı oldukça fazlalaşmaya devam ediyor. Getirilen kısıtlamalar maalesef ki salgının yavaşlamasına yeterli derece de etki etmiyor. Bizler bilinçlenmediğimiz sürece bu şekilde devam edecek ve ne zaman bu salgın bitecek diye daha çok konuşacağız. Bırakın ne zaman bitecek demeyi ne zaman yavaşlamaya başlayacak bu durumda onu bile bilmiyoruz. İlk salgın başladığında yaşlıları evde tutmakta zorlanıyorduk. Şimdi ise yaşlılar evde işi olmayan gençler dışarıda. Maskelerimi deseniz ya çenemize taktık ya boynumuza ya da kolumuza. Süreç başlayalı bir yıl oluyor nerdeyse ama hala biz doğru maske takmayı bile öğrenemedik. Bu yüzden her gün defalarca sosyal mesafe desek, hijyen desek yine de kimse anlamıyor. Bir yerde bir şekilde bu virüs gidecek hayatımızdan ama bizden neler alıp gidecek orası da ayrı bir muamma.
YORUMLAR