Nöbetçi Eczaneler
Özel Ümit Vişnelik Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr.
Özel Ümit Vişnelik Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. İbrahim Zubaroğlu, halk arasında şeker olarak bilinen Diyabet hastalığında, hastaların sağlıklı yaşam tarzı ile ilaç kullanmadan yaşamalarının mümkün
olduğunu söyledi. Hastalığın durumuna göre ilaç veya insülin tedavilerinin devreye girdiğini belirten Dr. Zubaroğlu ‘Tüm şeker hastalıklarında temel tedavi; yaşam tarzı değişikliğidir, ’Ne yiyoruz ne içiyoruz ve ne kadar hareket ediyoruz’ soruları temeldir. Bunları düzene soktuğumuz zaman şeker hastalığında ilaç gerekli olmayabilir, hatta yaşam tarzı değişikliği yapılmadan ilaçla tedavi makul değildir.’ ifadelerini kullandı.
Yanlış yaşam alışkanları temel neden
Diyabetin temelde ikiye ayrıldığını aktaran İbrahim Zubaroğlu, genelde genetik geçişli Tip 2 diyabetin yaygın görüldüğünü ifade etti. Tip 1 diyabetin ise insülinin mutlak yokluğu ile ilgili olduğunu ve yalnızca insülin ile tedavi edildiğini dile getiren Dr. Zubaroğlu, ‘Tip 2 diyabet ise ilaçlarla veya insülin ile tedavi edilebilir. Ancak diyabet tiplerinde esas olan, sağlıklı yaşam alışkanlıklarının sürdürülebilir olmasıdır.’ şeklinde konuştu.
Tip 2 diyabetin temel nedeninin yanlış yaşam alışkanlıkları olduğunu ve bundan korunmanın mümkün olduğunu belirten Zubaroğlu, şunları söyledi: ‘Ailesinde şeker hastalığı olanlar tip 2 diyabet risk grubuna girer. Ancak beslenme ve egzersiz alışkanlıkları ile bu riski azaltmak veya hastalığın ortaya çıkmasını geciktirmek mümkündür. Şeker hastalığı ne kadar geç ortaya çıkarsa, vücudumuzda neden olacağı tahribatı o kadar geciktirmek, bundan öteye hastalığı kontrol altında tutarak söz konusu tahribatı engellemek mümkündür. Özetle, Şeker hastalığı geçmez ancak kontrol altında tutulursa bize zarar vermesini engelleriz.’
Hastalığın sebeplerini hayatınızdan çıkarın
Gerekli durumlarda diyabet hastaları için cerrahi tedavilerin de devreye girebileceğini sözlerine ekleyen Zubaroğlu, ‘Ancak ameliyat erken evrede düşünülmesi gereken bir çözüm değildir, hastalığa neden olan sebepleri hayatımızdan uzaklaştırmalı ve yaşam tarzımızı mutlaka değiştirmeliyiz.’ diye konuştu. Kişi diyabet hastası olduğunu bilmesine rağmen yaşamı boyunca diyet yapmıyor ya da ilaç kullanmıyorsa, kan şekerinin çok yükselmesi ve şeker komasına girilmesi riski bulunduğunu ifade eden Zubaroğlu, bu komaların ölüme neden olabileceği konusunda uyardı.
İnsülin direnci şeker hastalığının ilk adımı!
İnsülin direncinin tip 2 diyabetin öncülü olduğunu, bu kişilerin şeker hastası olma yolunda olduklarını dile getiren Zubaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘Bu aşamada kişi gerekli önlemleri alırsa insülin direnci geri dönebilir, insülin direnci olan bazı hastalarda ilaç kullanılır, bazılarında ise kullanılmaz ama tümünde yaşam tarzı değişikliği esastır, yoksa ilaç da bir işe yaramaz. Hızlı kilo vermek için yapılan sağlıksız diyetlerden de uzak durulmalıdır, aç kalarak yanlış diyet yapan kişiler, sonrasında bu kiloları fazlasıyla geri alırlar. Yine egzersiz ihmal edilmemelidir; ancak kişinin elleri cebinde çarşı gezmesi hareket etmek değildir, saatte 5 – 6 kilometre hızla 1 saatlik yürüyüş yeterlidir.’
Özel Ümit Vişnelik Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. İbrahim Zubaroğlu, halk arasında şeker olarak bilinen Diyabet hastalığında, hastaların sağlıklı yaşam tarzı ile ilaç kullanmadan yaşamalarının mümkün
olduğunu söyledi. Hastalığın durumuna göre ilaç veya insülin tedavilerinin devreye girdiğini belirten Dr. Zubaroğlu ‘Tüm şeker hastalıklarında temel tedavi; yaşam tarzı değişikliğidir, ’Ne yiyoruz ne içiyoruz ve ne kadar hareket ediyoruz’ soruları temeldir. Bunları düzene soktuğumuz zaman şeker hastalığında ilaç gerekli olmayabilir, hatta yaşam tarzı değişikliği yapılmadan ilaçla tedavi makul değildir.’ ifadelerini kullandı.
Yanlış yaşam alışkanları temel neden
Diyabetin temelde ikiye ayrıldığını aktaran İbrahim Zubaroğlu, genelde genetik geçişli Tip 2 diyabetin yaygın görüldüğünü ifade etti. Tip 1 diyabetin ise insülinin mutlak yokluğu ile ilgili olduğunu ve yalnızca insülin ile tedavi edildiğini dile getiren Dr. Zubaroğlu, ‘Tip 2 diyabet ise ilaçlarla veya insülin ile tedavi edilebilir. Ancak diyabet tiplerinde esas olan, sağlıklı yaşam alışkanlıklarının sürdürülebilir olmasıdır.’ şeklinde konuştu.
Tip 2 diyabetin temel nedeninin yanlış yaşam alışkanlıkları olduğunu ve bundan korunmanın mümkün olduğunu belirten Zubaroğlu, şunları söyledi: ‘Ailesinde şeker hastalığı olanlar tip 2 diyabet risk grubuna girer. Ancak beslenme ve egzersiz alışkanlıkları ile bu riski azaltmak veya hastalığın ortaya çıkmasını geciktirmek mümkündür. Şeker hastalığı ne kadar geç ortaya çıkarsa, vücudumuzda neden olacağı tahribatı o kadar geciktirmek, bundan öteye hastalığı kontrol altında tutarak söz konusu tahribatı engellemek mümkündür. Özetle, Şeker hastalığı geçmez ancak kontrol altında tutulursa bize zarar vermesini engelleriz.’
Hastalığın sebeplerini hayatınızdan çıkarın
Gerekli durumlarda diyabet hastaları için cerrahi tedavilerin de devreye girebileceğini sözlerine ekleyen Zubaroğlu, ‘Ancak ameliyat erken evrede düşünülmesi gereken bir çözüm değildir, hastalığa neden olan sebepleri hayatımızdan uzaklaştırmalı ve yaşam tarzımızı mutlaka değiştirmeliyiz.’ diye konuştu. Kişi diyabet hastası olduğunu bilmesine rağmen yaşamı boyunca diyet yapmıyor ya da ilaç kullanmıyorsa, kan şekerinin çok yükselmesi ve şeker komasına girilmesi riski bulunduğunu ifade eden Zubaroğlu, bu komaların ölüme neden olabileceği konusunda uyardı.
İnsülin direnci şeker hastalığının ilk adımı!
İnsülin direncinin tip 2 diyabetin öncülü olduğunu, bu kişilerin şeker hastası olma yolunda olduklarını dile getiren Zubaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘Bu aşamada kişi gerekli önlemleri alırsa insülin direnci geri dönebilir, insülin direnci olan bazı hastalarda ilaç kullanılır, bazılarında ise kullanılmaz ama tümünde yaşam tarzı değişikliği esastır, yoksa ilaç da bir işe yaramaz. Hızlı kilo vermek için yapılan sağlıksız diyetlerden de uzak durulmalıdır, aç kalarak yanlış diyet yapan kişiler, sonrasında bu kiloları fazlasıyla geri alırlar. Yine egzersiz ihmal edilmemelidir; ancak kişinin elleri cebinde çarşı gezmesi hareket etmek değildir, saatte 5 – 6 kilometre hızla 1 saatlik yürüyüş yeterlidir.’