İnşaat Mühendisleri Odası(İMO) Balıkesir Şube Başkanı Gürkan Özcan, merkez üssü İzmir’in Seferihisar ilçesi olan 6.6 büyüklüğündeki can ve mal kaybına sebebiyet veren deprem sonrasında Balıkesir’in riskli yapı stokuyla ilgili SEMBOL Medya’ya özel açıklamalarda bulundu.
Balıkesir’deki kusurlu yapı envanterinin oluşturulup ekonomik ömrünü tamamlayan yapıların bir an önce yıkılması gerektiğini ifade eden Özcan, “ Büyük çoğunluğu Vicdaniye ve Gümüşçeşme’de bulunan riskli yapıların kentsel dönüşümü girmesi gerekiyor” dedi. İzmir’de meydana gelen depremde yıkılanların büyük kısmının 1975 yılındaki deprem yönetmeliğine göre yapılan yapılar olduğunu ifade eden İMO Balıkesir Şubesi Başkanı Gürkan Özcan, aynı riskin Balıkesir’de de bulunduğuna dikkat çekti. Özcan, “İzmir’de yaşadıklarımız bize gelen bilgilere göre yıkılan binaların tamamı 1975 Yönetmeliği’ne göre 1990’lı yıllarda yapılan binalar. Bizde deprem yönetmelikleri 1940’lı yıllardan başlayıp en son 1975 Yönetmeliği, 1999 Yönetmeliği, 2001 yılında revizesi, 2019 yılında da son deprem yönetmeliği kullanılıyor. 2019 yılı deprem yönetmeliği teknolojinin ve bilimin getirdiği son noktalar. Ancak 1975 Yönetmeliğiyle yapılan binalarda kullanılan malzeme aynı, zihniyet aynı. İzmir aynı Balıkesir’de aynı. Aramızdaki tek farklı Balıkesir’de yüksek katlı binaların olmamasıdır. Türkiye’de tüm fayların yerleri biliniyor. Biz bir deprem ülkesiyiz bu faylara göre yapılaşmamızı gerçekleştirmemiz gerekiyor” dedi.
ÖZCAN: “MALZEME KALİTESİNDE MİLAT 2000 YILI “
Balıkesir’in uzun yıllar üçüncü derece deprem bölgesi olarak bilindiği ve hesapların buna göre yapıldığını ifade eden İnşaat Mühendisleri Odası Balıkesir Şube Başkanı Gürkan Özcan, “ Başa dönersek 1975 Yönetmeliği’nde Balıkesir üçüncü dereceden deprem bölgesiydi, biz mühendisler emniyetli bölgede kalabilmek için ikinci bölge deprem bölgesi olarak hesaplarımızı yaptık. 1994 yılında Odamız kalıptan demir kontrolü yaptı. Projelerde üretimin düzgün olması için çalıştı. Biz Balıkesir’de 1994 yılından bu yana Türkiye şartlarının üzerinde yapı imalatı yapıyoruz. Ancak malzemeyle ilgili denetim yapabilme şansımız yok. Üçüncü bölgeden direkt birinci bölgeye döndük. 2000 yılına kadar kullanılan malzemelerin kalitesiyle 2000 yılı sonrasında kullanılan malzemelerin kalitesi arada büyük farklar var. Ben İzmir’de yıkılan binaları suçlayamam o günün şartlarına göre yapılmış binalar. Güçlendirme yapılıp da yıkılmış binalarda var. Ya da İmar Barışı’nda kendi belgesini vatandaşın gidip benim binam sağlam diyerek yapı kullanma izni alan binalar yıkılıyor. Bu tespit edilenleri belirleyip gereğini yapması gerekirken devlet 1 trilyon liraya yakın para toplayıp bu işten rant elde ediyor” dedi.
“BALIKESİR’DE İMAR BARIŞINDAN FAYDALANAN 50 BİNE YAKIN BİNA VAR”
İzmir depreminde yıkılan binaların birçoğunun imar barışından faydalanmış yapılar olduğunu ifade eden İMO Balıkesir Şube Başkanı Gürkan Özcan, “Balıkesir’de 50 bine yakın kişi imar barışından faydalandı. İmar Barışına başvurunda her bina bir şekilde kusurlu, hatası, eksiği olan yapı demektir. Bir tarafta yapı ruhsatını almış, kanuna yönetmeliklere uygun şekilde binanı tamamlamış, belediyeden de kontrolünü yaptırıp yapı kullanma iznini almış bir vatandaş yasalara uygun şekilde binada oturuyor. Bir tarafta da hiçbir şeye uymayan, projesi olmayan, kaçak yapı var ve bunlar bir şekilde ödüllendiriliyor. Sistemin yanlış olan kısmı bu. İmar Barışı diye bunları affedip normal statüye sokmak hiç doğru değil. Balıkesir’de 50 bine yakın bu tarz bina var. İzmir’in yaşadığı deprem Balıkesir’de de olsa aynı şey meydana gelirdi. Bu ülkede parsel bazlı zemin etüdü 2000 yılında başladı. Bundan önce zemin etüdü diye bir şey yoktu. Her şey değişti. Şimdiki imalatla eskiden yapılan imalat kıyaslanamaz bile” dedi.
ÖZCAN: “VİCDANİYE VE GÜMÜŞÇEŞME KENTSEL DÖNÜŞÜME GİRMELİ”
Balıkesir’de kentsel dönüşüm kapsamına giren Vicdaniye ve Gümüşçeşme Mahallelerindeki kusurlu bina stokunun eritilmesi gerektiğini belirten Gürkan Özcan, “ Ekonomik ömrünü tamamlayan binaların bir şekilde ortadan kalkması gerekiyor. Bunun içinde kentsel dönüşümün devreye girmesi gerekiyor. Balıkesir’de bazı yerler kentsel dönüşüm için ayrıldı, ada bazında imarlaşma oldu. Balıkesir’de kentsel dönüşüm yapılacak yerler belli: Vicdaniye Mahallesi ve Gümüşçeşme Mahallesi. Bizim avantajımız çok katlı binalarımızın olmaması. Malzeme kalitesi İzmir’deki binalarla aynı kalitedir. İmar Barışı’na giren kusurlu yapılar. Yanlışı buralarda arayacağız. Kentsel dönüşüm şart. Fay Yasası bundan sonra yapılacak yeni binalar için şart. Bir Kanal İstanbul’dan bahsediliyor ama bu projeye gelene kadar Deprem Türkiye gerçeği var” dedi.
Balıkesir’deki kusurlu yapı envanterinin oluşturulup ekonomik ömrünü tamamlayan yapıların bir an önce yıkılması gerektiğini ifade eden Özcan, “ Büyük çoğunluğu Vicdaniye ve Gümüşçeşme’de bulunan riskli yapıların kentsel dönüşümü girmesi gerekiyor” dedi. İzmir’de meydana gelen depremde yıkılanların büyük kısmının 1975 yılındaki deprem yönetmeliğine göre yapılan yapılar olduğunu ifade eden İMO Balıkesir Şubesi Başkanı Gürkan Özcan, aynı riskin Balıkesir’de de bulunduğuna dikkat çekti. Özcan, “İzmir’de yaşadıklarımız bize gelen bilgilere göre yıkılan binaların tamamı 1975 Yönetmeliği’ne göre 1990’lı yıllarda yapılan binalar. Bizde deprem yönetmelikleri 1940’lı yıllardan başlayıp en son 1975 Yönetmeliği, 1999 Yönetmeliği, 2001 yılında revizesi, 2019 yılında da son deprem yönetmeliği kullanılıyor. 2019 yılı deprem yönetmeliği teknolojinin ve bilimin getirdiği son noktalar. Ancak 1975 Yönetmeliğiyle yapılan binalarda kullanılan malzeme aynı, zihniyet aynı. İzmir aynı Balıkesir’de aynı. Aramızdaki tek farklı Balıkesir’de yüksek katlı binaların olmamasıdır. Türkiye’de tüm fayların yerleri biliniyor. Biz bir deprem ülkesiyiz bu faylara göre yapılaşmamızı gerçekleştirmemiz gerekiyor” dedi.
ÖZCAN: “MALZEME KALİTESİNDE MİLAT 2000 YILI “
Balıkesir’in uzun yıllar üçüncü derece deprem bölgesi olarak bilindiği ve hesapların buna göre yapıldığını ifade eden İnşaat Mühendisleri Odası Balıkesir Şube Başkanı Gürkan Özcan, “ Başa dönersek 1975 Yönetmeliği’nde Balıkesir üçüncü dereceden deprem bölgesiydi, biz mühendisler emniyetli bölgede kalabilmek için ikinci bölge deprem bölgesi olarak hesaplarımızı yaptık. 1994 yılında Odamız kalıptan demir kontrolü yaptı. Projelerde üretimin düzgün olması için çalıştı. Biz Balıkesir’de 1994 yılından bu yana Türkiye şartlarının üzerinde yapı imalatı yapıyoruz. Ancak malzemeyle ilgili denetim yapabilme şansımız yok. Üçüncü bölgeden direkt birinci bölgeye döndük. 2000 yılına kadar kullanılan malzemelerin kalitesiyle 2000 yılı sonrasında kullanılan malzemelerin kalitesi arada büyük farklar var. Ben İzmir’de yıkılan binaları suçlayamam o günün şartlarına göre yapılmış binalar. Güçlendirme yapılıp da yıkılmış binalarda var. Ya da İmar Barışı’nda kendi belgesini vatandaşın gidip benim binam sağlam diyerek yapı kullanma izni alan binalar yıkılıyor. Bu tespit edilenleri belirleyip gereğini yapması gerekirken devlet 1 trilyon liraya yakın para toplayıp bu işten rant elde ediyor” dedi.
“BALIKESİR’DE İMAR BARIŞINDAN FAYDALANAN 50 BİNE YAKIN BİNA VAR”
İzmir depreminde yıkılan binaların birçoğunun imar barışından faydalanmış yapılar olduğunu ifade eden İMO Balıkesir Şube Başkanı Gürkan Özcan, “Balıkesir’de 50 bine yakın kişi imar barışından faydalandı. İmar Barışına başvurunda her bina bir şekilde kusurlu, hatası, eksiği olan yapı demektir. Bir tarafta yapı ruhsatını almış, kanuna yönetmeliklere uygun şekilde binanı tamamlamış, belediyeden de kontrolünü yaptırıp yapı kullanma iznini almış bir vatandaş yasalara uygun şekilde binada oturuyor. Bir tarafta da hiçbir şeye uymayan, projesi olmayan, kaçak yapı var ve bunlar bir şekilde ödüllendiriliyor. Sistemin yanlış olan kısmı bu. İmar Barışı diye bunları affedip normal statüye sokmak hiç doğru değil. Balıkesir’de 50 bine yakın bu tarz bina var. İzmir’in yaşadığı deprem Balıkesir’de de olsa aynı şey meydana gelirdi. Bu ülkede parsel bazlı zemin etüdü 2000 yılında başladı. Bundan önce zemin etüdü diye bir şey yoktu. Her şey değişti. Şimdiki imalatla eskiden yapılan imalat kıyaslanamaz bile” dedi.
ÖZCAN: “VİCDANİYE VE GÜMÜŞÇEŞME KENTSEL DÖNÜŞÜME GİRMELİ”
Balıkesir’de kentsel dönüşüm kapsamına giren Vicdaniye ve Gümüşçeşme Mahallelerindeki kusurlu bina stokunun eritilmesi gerektiğini belirten Gürkan Özcan, “ Ekonomik ömrünü tamamlayan binaların bir şekilde ortadan kalkması gerekiyor. Bunun içinde kentsel dönüşümün devreye girmesi gerekiyor. Balıkesir’de bazı yerler kentsel dönüşüm için ayrıldı, ada bazında imarlaşma oldu. Balıkesir’de kentsel dönüşüm yapılacak yerler belli: Vicdaniye Mahallesi ve Gümüşçeşme Mahallesi. Bizim avantajımız çok katlı binalarımızın olmaması. Malzeme kalitesi İzmir’deki binalarla aynı kalitedir. İmar Barışı’na giren kusurlu yapılar. Yanlışı buralarda arayacağız. Kentsel dönüşüm şart. Fay Yasası bundan sonra yapılacak yeni binalar için şart. Bir Kanal İstanbul’dan bahsediliyor ama bu projeye gelene kadar Deprem Türkiye gerçeği var” dedi.