Türk Sağlık-Sen Balıkesir Şubesi, memur ve emekliye verilen zammın yeterli olmadığını, ek zam ve refah payının konularının değerlendirmeye alınması gerektiğini belirtti. Memur ve emekliye en az yüzde 50 zam beklentisi içinde olduklarını kaydeden Türk Sağlık-Sen Şube Başkanı Musa Bilal, “Bunu sağlamanın yolu memurlara ve emeklilere gerçek anlamda maaş artışı getirecek ek zam ve refah payı talebimizin hayat bulmasından geçmektedir. En az memur ve emekliye %50 civarında bir zam artışı olmalıydı” dedi.

Türk Sağlık-Sen Balıkesir Şubesi, memur ve emekli maaş zamlarıyla ilgili basın açıklaması yaptı.  Memur ve emekliye verilen yüzde 25 zammın yeterli olmadığını ifade eden Türk Sağlık-Sen Balıkesir Şube Başkanı Musa Bilal, ek zammında memurun ekonomik sıkıntılarını gidermek adına bir çözüm olmadığını belirtti.  Bilal, “Cumhurbaşkanımız 2023 Ocak-Haziran arası memur ve emekli maaş zam oranlarının %16,4’den %25’e yükseltildiğini açıkladı. %25 olarak belirlenen Ocak zammının içerisinde %8,4 enflasyon farkının olduğu hesaba katıldığında altı aylık memur ve emekli zam oranının %16,6’da kaldığı, ek zammın ise %8,5 olduğu görülmektedir. Açıklanan bu rakam % 122,93 olan yeniden değerlendirme oranı, asgari ücrete yapılan % 55’lik artış ve ekonomik gerçeklerle karşılaştırıldığında memurların beklentilerini karşılamaktan uzak kalmıştır. Yapılan ek zam yetersizdir. Ek olarak verilen zammın anlamlı hale gelmesi için enflasyon farkı hesabına dâhil edilmemesi gerekmektedir” dedi.

“EK ZAM VE REFAH PAYI

DEĞERLENDİRMEYE ALINMALIDIR”

Zammın yetersiz olmasından dolayı ek zam ve refah payı konuların değerlendirmeye alınması gerektiğini dile getiren Türk Sağlık-Sen Balıkesir Şube Başkanı Musa Bilal, “ Uzun zamandan beri gündeme getirdiğimiz ve ilk defa Türkiye Kamu-Sen’in dillendirdiği ek zam ve refah payı konusu tekrar değerlendirilmelidir. Memur ve emeklilerimizin 2022 yılındaki kayıplarını karşılamak, 2023 yılında alım güçlerini artırmak noktasında, ek zammın miktarı gözden geçirilmeli,  memur ve emeklilerimizi rahatlatacak bir düzenleme yapılmalıdır. 4 Ocak 2023 tarihinde Cumhurbaşkanımız memur ve emeklilerin maaş zam oranını açıkladığı zaman malum sendikanın genel başkanı ve yöneticileri çok iyi bir zam olarak değerlendirip alkışladılar, çok mutluydular. Türk memurunun problemlerinden ne kadar uzak olduklarını bir kez daha ispatladılar. Böyle bir konfederasyon yıllardır kamu çalışanlarını temsil etmekte ve onların adına yetki kullanmaktadır” dedi.

MEMURUN AKLIYLA DALGA GEÇİYORLAR

Memurlar için masaya oturan yetkili sendikanın yetkisini kullanamadığını ve memurlar için kazanım elde edemediğini belirten Musa Bilal, “Yüzde 25 i alkışlıyorlar yüzde 30 oluyor yine alkışlıyorlar. Gerçeklerden o kadar uzaklar ki oranı yüzde 20 ye düşürseler yine alkışlayacak pozisyondalar.  Kamu çalışanlarına sesleniyorum: Sözde yetkili sendikanın genel başkanı, yüzde 25 zammı alkışlayarak memurun aklı ile resmen dalga geçmektedir. Hala daha sağlık sen e üye olan memur arkadaşlar sizce de yetkili ama etkisiz sendikadan istifa etme vakti gelmedi mi? Alkış bittikten sonra birileri mi uyardı veya kamuoyunun tepkisini mi fark ettiler birden uyandılar ‘’ ilave zam oranı revize edilmelidir %25 lik zam piyasa koşulları açısından yeterli değil…’’ gibi açıklamalarda bulundular.  Kamu-Sen’in vermiş olduğu tepki ortada olup twitter etkinliği sonucunda sayın Cumhurbaşkanı memura ve emekliye maaş artış oranını %5 arttırarak zam oranını %30 a çıkardıklarını açıkladı” dedi.

EN AZ YÜZDE 50 OLMALIYDI

Memur ve emekliye en az yüzde 50 oranında zam yapılması gerektiğini ifade eden Türk Sağlık-Sen Balıkesir Şubesi Başkanı Musa Bilal, “ Bu enflasyon rakamları karşısında 2023 yılı zamlarının yeni ekonomik gerçekler ışığında belirlenmesi kaçınılmaz olmuştur. Kamu görevlileri ve emeklilerimize verilecek enflasyon farkı ile birlikte 2023’ün ilk 6 ayı için yapılacak toplam zam oranı belli oldu. Rakamlar, memur ve emeklilerimizin zam oranlarının yetersiz olduğunu gösteriyor. Buna göre enflasyon yalnızca Aralık ayında %1,18 arttı ve 2022 yılının tamamı için %64,27 oldu. 2022 yılının ikinci altı ayında TÜFE %15,4 olarak hesaplandı. Temmuz ayında memur ve emeklilerin maaşlarına %7 zam yapılmıştı. Buna göre memur maaşları geçen altı ayda verilen %7 zam düşüldüğünde resmi olarak %8,4 eridi. Böylece memur ve emeklilere ocak ayında %8,4 enflasyon farkı ortaya çıktı. Memur ve emekli maaşlarına ocak ayında yapılacak %8 artışla birlikte enflasyon farkı da eklendiğinde yalnızca %16,4 zam yapılması söz konusu oldu. Bilindiği üzere asgari ücrete %55; devletin tahsil edeceği vergi, ceza ve harçlara %122 zam yapılmıştı. Memurlarımızın harcamaları ve ödediği vergiler bu oranda artarken memur maaşlarına altı ay için %8 zam yapılması hakkaniyetli olmaz. Enflasyon farkı memur ve emeklilerin 2022 yılında eriyen maaşlarının geç kalmış ve yetersiz bir telafisidir.  Tekraren ifade ediyorum ki, enflasyon farkı bir zam değildir. Yaşanan fiyat artışları karşısında sıkıntı yaşayan memur ve emeklinin, eriyen maaşlarına 6 ay önce yapılması gereken zammın gecikmiş bir telafisidir. Enflasyon farkı sıfır zam demektir. Bu ekonomik şartlar altında bu maaşlar hakkaniyet, adalet ve ekonomik gerçeklerle bağdaşmıyor. Birçok kesim için destekler getirildi, memurlar da kendileri için bir destek bekliyor.  Bu nedenle memur maaşlarına ek zam yapılarak geçmiş zararların telafi edilmesi, enflasyon farkının maaşlara aylık olarak yansıtılarak yıl içinde reel olarak erimesinin önüne geçilmesi ve refah payı verilerek maaşların reel olarak artmasının sağlanması zorunlu hale gelmiştir. Yetkililer taleplerimizi görmezden gelirse 2023, memur ve emekli için kayıp bir yıl olacak. Bu enflasyon rakamları karşısında 2023 yılı zamlarının yeni ekonomik gerçekler ışığında belirlenmesi kaçınılmaz olmuştur. Bunu sağlamanın yolu memurlara ve emeklilere gerçek anlamda maaş artışı getirecek ek zam ve refah payı talebimizin hayat bulmasından geçmektedir” dedi.