TÜRSAB Gastronomi Turizmi İhtisas Başkanı Erdal Çeri, “Balıkesir, Çanakkale, Ayvalık tarafına yoğun talep var. Zaten talep vardı ama normalin üstünde de bir talep oldu. Trakya bölgesine kayanlar oldu. En önemlisi Batı Karadeniz”

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Gastronomi Turizmi İhtisas Başkanı Erdal Çeri, gastronomi turizminde Ege ve Karadeniz bölgelerine talebin arttığını söyledi. Çeri, yaptığı açıklamada, gastronomi turizminin katma değerinin çok yüksek olduğunu, bu nedenle ülke turizminin gelişmesinde de bunun önemli bir yeri olduğunu belirtti. astronomi misafirlerinin, deniz, kum ve güneş için gelenlerden 7 ila 12 kat daha fazla para harcadığını aktaran Çeri, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çünkü deneyimleme için geliyor. Bir tadım deneyimi, o yiyeceğin hikayesini dinleyebilmek ve o sofrada yaşanılacak olan haz, ne yaparsanız yapın o deneyim hiçbir şeyle değiştirilebilecek gibi değil. Kaldı ki deniz, kum, güneş eğer daha iyi ya da daha uygun fiyatlı bir yerde bulunabilirse çok rahat ülkeyi ya da destinasyonu değiştirebilecek unsur. Ama sadece sizde olan bir şeyi eğer bir başka yerde bulamayacaksa misafir, zaten gelmek zorunda. Bunu doğru sunabiliyorsanız, doğru bir ürün haline getirmişseniz çok uygun şekilde sunup yıllarca bunun üzerinden turizmin gelir sağlama imkanı var.”

 
“Gastronomik bölgeyi tüm Türkiye`ye yayabiliyoruz”
Erdal Çeri, Türk mutfağını doğru tanıtabilmek, doğru yönlendirebilmek, doğru reçetelerle ilerleyebilmek, özellikle belli bir bölgeye sıkışmış olan gastronomi turizmini tüm Türkiye`ye yayabilmek amacıyla uzun zamandır yürütülen çalışmaların başarıya ulaşmaya başladığını ifade etti. Türkiye`de gastronomi turizmiyle ilgili ilk akla gelen şehirlerin Gaziantep, Hatay, Şanlıurfa, Mardin olduğuna değinen Çeri, son yıllarda damak tadına düşkün insanların Ege, Malatya, Afyonkarahisar, Kastamonu mutfaklarına da ilgi gösterdiğini vurguladı. Son dönemde Balıkesir, Bursa, Sinop gibi illerde de gastronomi turizmi hareketliliği olduğuna işaret eden Çeri, “Türkiye`de hemen hemen her ilçe dahi kendi gastronomik öğelerini çok rahat yaratabilir ve öne çıkabilir. `Üç A` tabir ettiğimiz işte Antakya, Antep, Adana üçgenindeki o gastronomik bölgeyi tüm Türkiye`ye yayabiliyoruz ve buna doğru ilerliyoruz.” dedi.