Diyabetin önlenmesinde ve tedavisinde egzersizin çok büyük payı olduğuna değinen Balıkesir Devlet Hastanesinde görevli Fizyoterapist Özen Certel “Beslenme alışkanlığı, diyete uyum, obeziteden kaçınma, egzersize katılım, ilaç kullanımı ayrılamaz bir bütündür”dedi.
Diyabetin Türkiye’de ve dünyada görülme sıklığı ve ciddi komplikasyonları açısından üzerinde sıkça durulması gereken bir konu olduğuna değinen Balıkesir Devlet Hastanesinde görevli Fizyoterapist Özden Certel “İnsülin eksikliği veya insülin etkisindeki kusurlar nedeniyle karbonhidrat, yağ ve proteinlerden yararlanamayan organizmanın kronik bir rahatsızlığıdır. Risk faktörleri arasında fiziksel inaktivite olduğu da bilinen diyabetin önlenmesinde ve tedavisinde egzersizin payı çok büyüktür. Beslenme alışkanlığı, diyete uyum, obeziteden kaçınma, egzersize katılım, ilaç kullanımı ayrılamaz bir bütündür. Kontrol altına alınamamış, kısır döngü içinde komplikasyonlarla devam eden diyabette ani değişikliklerle beraber ölümlerle karşılaşılmaktadır. Fiziksel aktivite; vücutta kas hareketlerinin olduğu, herhangi bir aktiviteyi anlatırken cam silme, el yıkama, bahçe düzenleme. Egzersiz; Planlanmış ve belirli tekrar düzenine göre yapılan fiziksel aktivitedir. Yürüyüş, yüzme, grup egzersizleri amaç fiziksel uygunluğun yani fiziksel aktivitenin artmasının sağlanmasıdır. Hedef, minimum enerji ile maksimum iş yapabilmektir. Fiziksel aktivitenin artması, yiyeceklerin parçalanması sonucu oluşan şekerin, kas dokuları tarafından kullanılmasını hızlandırarak kan şekerini düşürür. İnsülin ihtiyacını azaltır, vücut ağırlığının azalmasına yardımcı olur, kalp kasının kuvvetlenmesini sağlar. Kas ve eklem yapılarının kuvvetini artırır, denge ve koordinasyon artar, iyilik hissi artar yani yaşam kalitesi artar”dedi.
“Kişiye özel egzersiz”
Egzersiz programının bireye özgü olması gerektiğine vurgu yapan fizyoterapist Özden Certel “Egzersizin tipi, şiddeti, süresi kişinin durumuna göre planlanmalıdır. Öğünlerden önce veya üç saat sonra yapılan egzersizin hipoglisemi oluşturma riski vardır. En uygun zaman yemekten sonraki bir iki saat içinde yapılan egzersizdir. Egzersiz en az haftada üç gün düzenli olarak yapılmalıdır. Etkin bir egzersiz programı için 5 dakikadan 60 dakikaya doğru ilerlenmelidir. Isınma ihtiyaca uygun egzersiz soğuma bölümleri atlanmamalıdır. Egzersizden önce ve sonra kan şekeri ölçümü yapılmalıdır. Kişi kan şekeri takibi yapmayı bilmelidir. Egzersiz sırasında yanınızda hafif şekerli içecek, su bulunmalıdır. Uygun kıyafet seçimi, doğru ayakkabı kullanımı ve doğru zeminde egzersiz çok önemlidir. Egzersiz bir önceki insülin dozunun en fazla etki ettiği zamana denk gelmemelidir. Egzersizden önceki insülin aktivite sırasında, daha fazla kullanılacak bölge üzerine yapılmamalıdır. Aksi uygulanırsa, insülin daha süratle kana geçecek, hipoglisemiye neden olacaktır. Yani bacak egzersizleri yapacaksak insülini koldan, kol egzersizleri yapacaksak insülini bacaktan uygulamamız doğru olur. Kol, karın, bacak insülin döngüsünü iyi öğrenmemiz gerekir”şeklinde konuştu.
“Vücut hijyenine dikkat edilmeli”
Egzersiz sırasında sıvı alımının önemli olduğunun altını çizen fizyoterapist Özden Certel “Vücut hijyenine dikkat edilmelidir. Terleme, titreme, kalp çarpıntısı, solgunluk, bilinç bulanıklığı, konuşma ve koordinasyonda bozulma varsa egzersiz sonlandırılmalıdır. Mutlaka kişinin üzerinde diyabet hastası olduğunu gösteren bir obje yazı bulunmalıdır. Farkına varamadığınız kalp damar, böbrek, göz hastalıkları size egzersizler sırasında sorun yaşatabilir. Solunum, postur, aerobik egzersizlerin yoğunluğu takipte olan hastaya göre seçilir”dedi.
“Uygun kıyafet ve doğru ayakkabı seçimi”
Açık havada, tartan zeminli alanlarda uygun kıyafet ve doğru ayakkabı ile egzersiz yapılmalıdır. Diyabetik ayak problemi ile karşılaşmamak için ayak bakımı, tabanlık seçimi ve ayakkabı seçimi çok önemlidir Aksi halde oluşan yaraların bakımı, iyileşmesi, ağrılı ve maliyetlidir. Yuvarlak burunlu, ortopedik tabanlı, rahat giyilebilen ayakkabılar seçilmelidir. Tırnak kesimi, topuk bakımı yani herhangi bir enfeksiyon kaynağı tehlikelidir. Diyabetle mücadele eden tüm hastalarımızı bu yönlerden de bilgilendirmeye çalışıp, takip programlarını hazırlamaktayız. Unutmamalıyız ki diyabetle mücadelede bilgilendikçe ve programa uydukça başarılı olabiliriz”şeklinde sözlerini tamamladı. İHA
Diyabetin önlenmesinde ve tedavisinde egzersizin çok büyük payı olduğuna değinen Balıkesir Devlet Hastanesinde görevli Fizyoterapist Özen Certel “Beslenme alışkanlığı, diyete uyum, obeziteden kaçınma, egzersize katılım, ilaç kullanımı ayrılamaz bir bütündür”dedi.
Diyabetin Türkiye’de ve dünyada görülme sıklığı ve ciddi komplikasyonları açısından üzerinde sıkça durulması gereken bir konu olduğuna değinen Balıkesir Devlet Hastanesinde görevli Fizyoterapist Özden Certel “İnsülin eksikliği veya insülin etkisindeki kusurlar nedeniyle karbonhidrat, yağ ve proteinlerden yararlanamayan organizmanın kronik bir rahatsızlığıdır. Risk faktörleri arasında fiziksel inaktivite olduğu da bilinen diyabetin önlenmesinde ve tedavisinde egzersizin payı çok büyüktür. Beslenme alışkanlığı, diyete uyum, obeziteden kaçınma, egzersize katılım, ilaç kullanımı ayrılamaz bir bütündür. Kontrol altına alınamamış, kısır döngü içinde komplikasyonlarla devam eden diyabette ani değişikliklerle beraber ölümlerle karşılaşılmaktadır. Fiziksel aktivite; vücutta kas hareketlerinin olduğu, herhangi bir aktiviteyi anlatırken cam silme, el yıkama, bahçe düzenleme. Egzersiz; Planlanmış ve belirli tekrar düzenine göre yapılan fiziksel aktivitedir. Yürüyüş, yüzme, grup egzersizleri amaç fiziksel uygunluğun yani fiziksel aktivitenin artmasının sağlanmasıdır. Hedef, minimum enerji ile maksimum iş yapabilmektir. Fiziksel aktivitenin artması, yiyeceklerin parçalanması sonucu oluşan şekerin, kas dokuları tarafından kullanılmasını hızlandırarak kan şekerini düşürür. İnsülin ihtiyacını azaltır, vücut ağırlığının azalmasına yardımcı olur, kalp kasının kuvvetlenmesini sağlar. Kas ve eklem yapılarının kuvvetini artırır, denge ve koordinasyon artar, iyilik hissi artar yani yaşam kalitesi artar”dedi.
“Kişiye özel egzersiz”
Egzersiz programının bireye özgü olması gerektiğine vurgu yapan fizyoterapist Özden Certel “Egzersizin tipi, şiddeti, süresi kişinin durumuna göre planlanmalıdır. Öğünlerden önce veya üç saat sonra yapılan egzersizin hipoglisemi oluşturma riski vardır. En uygun zaman yemekten sonraki bir iki saat içinde yapılan egzersizdir. Egzersiz en az haftada üç gün düzenli olarak yapılmalıdır. Etkin bir egzersiz programı için 5 dakikadan 60 dakikaya doğru ilerlenmelidir. Isınma ihtiyaca uygun egzersiz soğuma bölümleri atlanmamalıdır. Egzersizden önce ve sonra kan şekeri ölçümü yapılmalıdır. Kişi kan şekeri takibi yapmayı bilmelidir. Egzersiz sırasında yanınızda hafif şekerli içecek, su bulunmalıdır. Uygun kıyafet seçimi, doğru ayakkabı kullanımı ve doğru zeminde egzersiz çok önemlidir. Egzersiz bir önceki insülin dozunun en fazla etki ettiği zamana denk gelmemelidir. Egzersizden önceki insülin aktivite sırasında, daha fazla kullanılacak bölge üzerine yapılmamalıdır. Aksi uygulanırsa, insülin daha süratle kana geçecek, hipoglisemiye neden olacaktır. Yani bacak egzersizleri yapacaksak insülini koldan, kol egzersizleri yapacaksak insülini bacaktan uygulamamız doğru olur. Kol, karın, bacak insülin döngüsünü iyi öğrenmemiz gerekir”şeklinde konuştu.
“Vücut hijyenine dikkat edilmeli”
Egzersiz sırasında sıvı alımının önemli olduğunun altını çizen fizyoterapist Özden Certel “Vücut hijyenine dikkat edilmelidir. Terleme, titreme, kalp çarpıntısı, solgunluk, bilinç bulanıklığı, konuşma ve koordinasyonda bozulma varsa egzersiz sonlandırılmalıdır. Mutlaka kişinin üzerinde diyabet hastası olduğunu gösteren bir obje yazı bulunmalıdır. Farkına varamadığınız kalp damar, böbrek, göz hastalıkları size egzersizler sırasında sorun yaşatabilir. Solunum, postur, aerobik egzersizlerin yoğunluğu takipte olan hastaya göre seçilir”dedi.
“Uygun kıyafet ve doğru ayakkabı seçimi”
Açık havada, tartan zeminli alanlarda uygun kıyafet ve doğru ayakkabı ile egzersiz yapılmalıdır. Diyabetik ayak problemi ile karşılaşmamak için ayak bakımı, tabanlık seçimi ve ayakkabı seçimi çok önemlidir Aksi halde oluşan yaraların bakımı, iyileşmesi, ağrılı ve maliyetlidir. Yuvarlak burunlu, ortopedik tabanlı, rahat giyilebilen ayakkabılar seçilmelidir. Tırnak kesimi, topuk bakımı yani herhangi bir enfeksiyon kaynağı tehlikelidir. Diyabetle mücadele eden tüm hastalarımızı bu yönlerden de bilgilendirmeye çalışıp, takip programlarını hazırlamaktayız. Unutmamalıyız ki diyabetle mücadelede bilgilendikçe ve programa uydukça başarılı olabiliriz”şeklinde sözlerini tamamladı. İHA