BASİAD Balıkesir Sanayici ve İşadamları Derneği tarafından “COVID-19 Sonrası Tedarik Zincirlerinde Balıkesir’in Yeri” başlıklı toplantı dijital ortamda 26 Ekim 2020 Pazartesi günü gerçekleştirildi.
COVID-19 kriziyle Balıkesir iş dünyası ekonomik etki çemberi son zamanların en zorlu dönemine girerken; özellikle tedarik zincirlerinde güçlenen yerelleşme trendleri iller açısından yeni riskleri ve fırsatları beraberinde getiriyor. Tedarik zincirlerinin yeniden yapılandığı bu dönemde Balıkesir’in rekabet ve üretim gücünü artırması için yeni fırsatların tartışıldığı toplantının açılış konuşmasını BASİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ümit Baysal yaptı.
Ümit Baysal konuşmasında: “Balıkesir olarak bizimde gerek ulusal gerek global bazda ticari değerlemede baz aldığımız Dünya Ticaret Örgütü 2020 yılında mal ticareti hacminde %9,2 düşüş olacağını öngörüyor. 2020’de Doğrudan Yabancı Yatırım akışlarının %30 düşeceği tahmin ediliyor. Geldiğimiz noktada Covid-19’un ekonomik sonuçları bize şunu gösterdi: Tedarik zincirlerinin faaliyet gösterdiği koşullar hakkındaki belirsizliği azaltmak için öngörülebilir düzenleme, ticaret ve yatırım ortamı politikası vazgeçilmezdir.
Balıkesir özel sektörü tedarik zinciri direncini güçlendirme ihtiyacını risk ve verimlilik açılarından yeniden değerlendiriyor. Bunu yaparken koordineli, şeffaf, tutarlı ve iş birliğine dayalı yerel ve ulusal inisiyatiflere ihtiyaç duyuyor. Bu inisiyatifleri başarıya ulaştıracak unsur ise pandemiye ilişkin açık, erken, güvenilir bilgiye ve veriye erişim sağlanmasıdır. Bu konunun bilinmesi işletmelerin salgının seyri sırasında operasyonlarını daha iyi yönetmesi, daha erken hazırlanabilmesi ve daha hızlı adapte olabilmesi için gereklidir.
Salgın sonrası artık sadece fiyatlar ile değil, ülkelerin hukuk sistemleri ve değerler üzerinden yatırım ve iş birliği tercihlerinin yapılacağı bir dönem başlıyor. Bu dönemde hem rekabet gücümüzü artırmak hem de tedarik zincirinde yer almak istediğimiz bölgelerle değerlere dayanan iş birlikleri kurmak zorundayız.
Kur, faiz, enflasyon döngüsünde yaşanan belirsizlikler ekonomik istikrarı ve reel sektörü ciddi ölçüde olumsuz etkiliyor. Bu belirsizlikleri aşmanın en iyi yolu para politikasının açık ve net olması, hedeflerin ve araçların iletişiminin doğru şekilde yapılmasıdır. Ekonomide dengelenmeyi sağlamak için bir normalleşme süreci başlatılmış ve son iki ayda bu yönde adımlar atılmıştı. Bu politikaların devamı ülkemize ait risk algısını iyileştirmek için son derece önemli. Bir ülkede ekonomi politikaları ne kadar karmaşık ve anlaşılması güç ise ülkeye olan yatırımcı ilgisi de o kadar zayıflıyor. Normalleşme süreci açık ve net politikalarla devam ettirilmeli.
Özel şirketlerin ortaklık yapılarına kriterleri belli olmayan şekilde müdahale edilebileceği endişeleri yatırım ortamına zarar verecektir. Ticarette korumacılıktan kaçınılmalı, ticari ortaklarımızla ilişkilere özel önem verilmelidir.
Balıkesir ekonomisinde yüksek katma değerli ürün ve üretimi sağlamak, yenilikçilik kasını güçlendirmek, insan yetkinliği ve dijital teknolojiler rekabetçiliğimiz için elzem konular. İçinde bulunduğumuz zorlu dönemde hem en az hasarı almaya çalışmalı hem de hızla toparlanmak için sağlam bir yatırım ortamını eşzamanlı yaratmalı; cazibe merkezi olmak için gerekli ekonomik ve yapısal temelleri de sağlamalıyız. Bu süreci Balıkesir tedarik alt yapısına iller arası ticarette açık pozisyonunu iyileştirici çözümler ile yol alınması şeklinde değerlendirebiliriz. “ dedi.
COVID-19 kriziyle Balıkesir iş dünyası ekonomik etki çemberi son zamanların en zorlu dönemine girerken; özellikle tedarik zincirlerinde güçlenen yerelleşme trendleri iller açısından yeni riskleri ve fırsatları beraberinde getiriyor. Tedarik zincirlerinin yeniden yapılandığı bu dönemde Balıkesir’in rekabet ve üretim gücünü artırması için yeni fırsatların tartışıldığı toplantının açılış konuşmasını BASİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ümit Baysal yaptı.
Ümit Baysal konuşmasında: “Balıkesir olarak bizimde gerek ulusal gerek global bazda ticari değerlemede baz aldığımız Dünya Ticaret Örgütü 2020 yılında mal ticareti hacminde %9,2 düşüş olacağını öngörüyor. 2020’de Doğrudan Yabancı Yatırım akışlarının %30 düşeceği tahmin ediliyor. Geldiğimiz noktada Covid-19’un ekonomik sonuçları bize şunu gösterdi: Tedarik zincirlerinin faaliyet gösterdiği koşullar hakkındaki belirsizliği azaltmak için öngörülebilir düzenleme, ticaret ve yatırım ortamı politikası vazgeçilmezdir.
Balıkesir özel sektörü tedarik zinciri direncini güçlendirme ihtiyacını risk ve verimlilik açılarından yeniden değerlendiriyor. Bunu yaparken koordineli, şeffaf, tutarlı ve iş birliğine dayalı yerel ve ulusal inisiyatiflere ihtiyaç duyuyor. Bu inisiyatifleri başarıya ulaştıracak unsur ise pandemiye ilişkin açık, erken, güvenilir bilgiye ve veriye erişim sağlanmasıdır. Bu konunun bilinmesi işletmelerin salgının seyri sırasında operasyonlarını daha iyi yönetmesi, daha erken hazırlanabilmesi ve daha hızlı adapte olabilmesi için gereklidir.
Salgın sonrası artık sadece fiyatlar ile değil, ülkelerin hukuk sistemleri ve değerler üzerinden yatırım ve iş birliği tercihlerinin yapılacağı bir dönem başlıyor. Bu dönemde hem rekabet gücümüzü artırmak hem de tedarik zincirinde yer almak istediğimiz bölgelerle değerlere dayanan iş birlikleri kurmak zorundayız.
Kur, faiz, enflasyon döngüsünde yaşanan belirsizlikler ekonomik istikrarı ve reel sektörü ciddi ölçüde olumsuz etkiliyor. Bu belirsizlikleri aşmanın en iyi yolu para politikasının açık ve net olması, hedeflerin ve araçların iletişiminin doğru şekilde yapılmasıdır. Ekonomide dengelenmeyi sağlamak için bir normalleşme süreci başlatılmış ve son iki ayda bu yönde adımlar atılmıştı. Bu politikaların devamı ülkemize ait risk algısını iyileştirmek için son derece önemli. Bir ülkede ekonomi politikaları ne kadar karmaşık ve anlaşılması güç ise ülkeye olan yatırımcı ilgisi de o kadar zayıflıyor. Normalleşme süreci açık ve net politikalarla devam ettirilmeli.
Özel şirketlerin ortaklık yapılarına kriterleri belli olmayan şekilde müdahale edilebileceği endişeleri yatırım ortamına zarar verecektir. Ticarette korumacılıktan kaçınılmalı, ticari ortaklarımızla ilişkilere özel önem verilmelidir.
Balıkesir ekonomisinde yüksek katma değerli ürün ve üretimi sağlamak, yenilikçilik kasını güçlendirmek, insan yetkinliği ve dijital teknolojiler rekabetçiliğimiz için elzem konular. İçinde bulunduğumuz zorlu dönemde hem en az hasarı almaya çalışmalı hem de hızla toparlanmak için sağlam bir yatırım ortamını eşzamanlı yaratmalı; cazibe merkezi olmak için gerekli ekonomik ve yapısal temelleri de sağlamalıyız. Bu süreci Balıkesir tedarik alt yapısına iller arası ticarette açık pozisyonunu iyileştirici çözümler ile yol alınması şeklinde değerlendirebiliriz. “ dedi.