Koronavirüs salgını nedeniyle bir buçuk yıldır dijital ortamda süren eğitimin ardından okullarda yüz yüze eğitim başladı. Pandemiden dolayı evlere sıkışıp kalan öğrencilerin yeniden sınıf ortamında eğitime başlamasıyla başta uyum sorunu olmak karşılaşabileceği sorunları Psikiyatrist Dr. Bekir Ceylan’la konuştuk.

Psikiyatrist Dr. Bekir Ceylan, bir buçuk yıllık pandemi sürecinde yapılan uzaktan eğitimin ardından 2021-2022 Eğitim-Öğretim yılında yüz yüze eğitimin başlamasıyla birlikte öğrencilerin karşılaşabileceği sorunlarla ilgili bilgi verdi. Çocukların pandemi sürecinde internet ve bilgisayara mahkum edilmek zorunda kaldığını ifade eden Ceylan, bunun da bazı sorunlara neden olduğunu, çocukların sosyalleşmeden uzak kaldığını söyledi. Çocukların bir buçuk yıllık pandemi sürecinde okullardan uzak kalmasından dolayı öğrenme yetisini de kaybettiğini dile getiren Bekir Ceylan, öğrencilerin ağır ödevlerle boğulmaması ve oyun eşliğinde öğretim yapılması gerektiğini vurguladı.

OYUNLA EĞİTİM YAPILSIN

Dr. Ceylan sözlerini şöyle sürdürdü: “ Çocuklar bir buçuk yıllık aranın ardından yüz yüze eğitime birden uyum sağlayamazlar. Belki öğretmenler de sağlayamaz.  Ancak bu ortamda öğretmenlere büyük iş düşüyor. Öğrencilerin okula alışmaları için ellerinden geldiğince özveri göstermeleri gerekir. Bunu da okulun ilk zamanlarında oyun zamanını artırarak yapabilirler. Çocuk demek oyun demektir. Dersleri oyun halinde yapmaları gerekir. Bu sadece ilkokul için değil ortaokul ve lise için de aynı. Uzaktan eğitim verimli bir eğitim metodu değil. Mecburiyetten dolayı bu yapılmak zorunda kalındı ancak bu saatten sonra kesinlikle uzaktan eğitime dönülmemeli.  Bu çocukların kesinlikle yüz yüze eğitime geçmesi ve devam ettirmesi lazım” dedi.

“ÇİÇEK SAKSIDA ÇOCUK SOKAKTA BÜYÜK”

Öğrencilerin bir buçuk yıldır dijital platformda eğitim yapmalarından dolayı sosyalleşmede sorunlar yaşadığını vurgulayan Psikiyatrist Dr. Bekir Ceylan, çocukların eskisi gibi bir araya geldiğinde oyun kuramadığını, sokağa çıkmak bile istemediklerini söyledi. Ceylan, “ Bunun yanı sıra çocuklara kitap okumayı öğretmemiz gerekir. Çocuklar bir buçuk yıldır bilgisayar ve internetten kafalarını kaldıramadılar. Çocuklarla bire bir ilgilenilmeli.  Bir buçuk yıllık pandemi sürecinden dolayı çocuklar eve kapanmaktan bahçeyi bile çıkmayacak, arkadaşlarıyla birlikte oyun kuramayacak hale geldi. Bunu bizde teşvik ettik. Televizyonu açtık, eline bilgisayar, tablet ve telefon verdik. Onlarda fiziksel olarak oyun kurmaktan, sosyalleşmeden uzaklaştı. Çocuklar kitap okumaktan o kadar uzaklaştı ki okuduğunu anlayamayan çocuklar var. Kelime hazineleri sınırlı. Hafta sonu ödevlerine ağırlık verilmemeli ki çocuklar evde, dışarıda oyun oynasınlar. Çiçek saksıda çocuk sokakta büyüyor. Çocuk sokağa çıksın orada oynasın” dedi.

AİLELERE DE BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR

Çocukların yüz yüze eğitime alışması ve akademik başarıyı yakalaması için ailelere de önemli görevler düştüğünü dile getiren Psikiyatrist Dr. Bekir Ceylan, “Çocukları eğitim için zorlamamalılar. Çocuklar okuldan o kadar uzaklaştılar ki; dünyadan ay kadar uzaklar.  Keşke okullar ara ara açılsaydı keşke okul ziyaretleri olsaydı. Bunlar yapılmadı ve çocuklar tam izole edildi. Tam izole edildi de ne oldu? Halen pandemi devam ediyor. Çocuklara öğretsinler maskeyi salsınlar sokağa.

Çocuklar öğrenme yetilerini kaybettiler. Çocuklar oyun oynayarak öğrensinler. Ailelerde çocuklarını baskıya boğmadan onların bir buçuk yıldır yaşadığı zorlukları da göz önünde bulundurarak onlara yaklaşsınlar. Oku oğlum, ders çalış kızım gibi baskılar çocukları boğar. Yüz yüze eğitimden o kadar uzak kaldılar ki eski performanslarından uzaklaştılar. Çocuklar evde ödevlerini yaparken, çalışma saatlerini kısa tutup dinlenme aralarını çok tutmak gerekir. Çocuklar yeniden dikkatini toplaması adına bu çok önemli. Zaten zaman geçtikçe kendilerini geliştirecekler” dedi.