TBMM’de basın toplantısı düzenleyen AK Parti Balıkesir Milletvekili, Genel Merkez Tanıtım ve Medya Başkan Yardımcısı Dr. Mustafa Canbey, “Biz Türkiye olarak çağrımızı yineliyoruz. Ermenistan, kardeş Azerbaycan’a yaptığı saldırıları derhal durdurmalıdır ve işgal ettiği Azerbaycan topraklarından çekilmelidir” dedi.
Canbey konuşmasını şöyle sürdürdü:“Basın toplantımıza başlarken, Ermenistan’ın, kardeş Azerbaycan’a yaptığı saldırıları şiddetle kınıyor ve lanetliyorum.Şehit olan tüm Azerbaycanlı kardeşlerime Allah’tan rahmet, Azerbaycan halkına başsağlığı diliyorum.Hepimizin bildiği gibi geçtiğimiz pazar günü Ermenistan tarafından Azerbaycan topraklarına yönelik askeri harekât başlatılarak bölgede sıcak çatışmaların yaşanmasının fitili ateşlenmiştir. Azerbaycan topraklarına yapılan saldırılarda askerlerin yanında, sivil vatandaşlar da şehit edilmiştir. Ermenistan’ın bu saldırgan tutumu Cenevre Sözleşmeleri’nin ve uluslararası hukukun açık ihlalidir.
Uluslararası toplum acilen Ermenistan’a tepki vermeli ve gerekli yaptırımları uygulamalıdır.
Bölgedeki sorunu anlamak için en önce doğru tanımlama yapmak gerekir. Karabağ Bölgesi Azerbaycan toprağıdır. Ermenistan burada işgalci konumundadır. Tüm dünyanın gözü önünde 30 yıldır işgal ve saldırılarına devam etmektedir.Kendi ülke bütünlüğünü ve sınırdaki sivil vatandaşlarını koruyan Azerbaycan ile işgalci Ermenistan’ı aynı kefede değerlendirerek taraflara itidal çağrısı yapmak, uluslararası toplum için yeterli değildir. Hatta samimiyetsizlik ve iki yüzlülüğün ifadesidir.
Yapılması gereken çağrı, Ermenistan’ın saldırılarını durdurarak işgal ettiği topraklardan derhal çekilmesi çağrısıdır.Azerbaycan uluslararası hukuk kurallarına harfiyen uymaktadır. Bu noktada verdiği mücadele de son derece meşru bir mücadeledir. Biz Türkiye olarak çağrımızı yineliyoruz. Ermenistan, kardeş Azerbaycan’a yaptığı saldırıları derhal durdurmalıdır ve işgal ettiği Azerbaycan topraklarından çekilmelidir. Aksi halde Azerbaycan’ın uluslararası hukuktan doğan haklarını savunmak için Türkiye olarak ne gerekiyorsa yapmakta kararlıyız! Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da bu konuda tavrı net. Türkiye, Azerbaycanlı kardeşlerimiz nasıl ve ne şekilde istiyorsa, sonuna kadar Azerbaycan’ın yanındadır. Libya ve Doğu Akdeniz’de kuyruk acısı olanların, okyanus ötesinden Türkiye’yi sürecin dışında bırakmaya çalışanların bilmesi gereken şey şudur; Azerbaycan’ın kaderi bizim kaderimizdir. Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak, HDP dışındaki diğer grupların imzası ile Ermenistan’a karşı tepkimizi ortaya koyduk. Bu güçlü destek önemli. Ancak, iç siyaset uğruna, sırf AK Parti karşıtlığı için bazı muhalif vekillerin ve çevrelerin yalan yanlış söylemlerle kamuoyunu yanılttığını, Azerbaycan ve Türkiye’yi uluslararası kamuoyu önünde zor durma düşürme çabasında olduklarını üzülerek gördük. Bu tür iftiralarla dolu davranışları iyi niyetle açıklamak mümkün değildir. Azerbaycan konusu Türkiye için milli bir meseledir ve milli meselelerde birlik olmak gerekir. Yıllarca üst düzey bürokratlık yapmış bazı kişilerin, millilik çizgisinden bu derece uzaklaştığını görmek son derece üzücüdür. Diğer yandan elbette Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki sorun barışçıl yöntemlerle çözülmeli. Ama bu noktada arabulucu durumunda bulunan üçüncü devletler tarafsız ve adil bir çözümü ortaya koyabilmelidir. Arabulucu konumunda olan Minsk üçlüsü yani Fransa, Rusya ve ABD başta olmak üzere Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi ve diğer uluslararası çevreler bugüne kadar Karabağ problemini çözmek için yeterince tarafsız adım atmamış, gayret göstermemiştir. Bu durum 30 yıl önce başlayan Ermenistan saldırısından bu yana bölgenin istikrarı ve güvenliğini sürekli tehdit etmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti olarak biz hiçbir zaman çatışmadan yana değiliz, sorun barışçıl yöntemlerle çözülsün istiyoruz. Fakat Azerbaycan topraklarına yapılan işgal saldırılarına da boğun eğecek, Azerbaycan’ı yalnız bırakacak değiliz. Azerbaycan ne zaman, hangi konuda bize ihtiyaç duyarsa biz Azerbaycan’ın yanındayız.Buradan bir kez daha şehit olan asker ve sivillere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. İki devlet tek millet olan kardeş Azerbaycan halkına selam ve saygılarımı sunuyorum.”
Canbey konuşmasını şöyle sürdürdü:“Basın toplantımıza başlarken, Ermenistan’ın, kardeş Azerbaycan’a yaptığı saldırıları şiddetle kınıyor ve lanetliyorum.Şehit olan tüm Azerbaycanlı kardeşlerime Allah’tan rahmet, Azerbaycan halkına başsağlığı diliyorum.Hepimizin bildiği gibi geçtiğimiz pazar günü Ermenistan tarafından Azerbaycan topraklarına yönelik askeri harekât başlatılarak bölgede sıcak çatışmaların yaşanmasının fitili ateşlenmiştir. Azerbaycan topraklarına yapılan saldırılarda askerlerin yanında, sivil vatandaşlar da şehit edilmiştir. Ermenistan’ın bu saldırgan tutumu Cenevre Sözleşmeleri’nin ve uluslararası hukukun açık ihlalidir.
Uluslararası toplum acilen Ermenistan’a tepki vermeli ve gerekli yaptırımları uygulamalıdır.
Bölgedeki sorunu anlamak için en önce doğru tanımlama yapmak gerekir. Karabağ Bölgesi Azerbaycan toprağıdır. Ermenistan burada işgalci konumundadır. Tüm dünyanın gözü önünde 30 yıldır işgal ve saldırılarına devam etmektedir.Kendi ülke bütünlüğünü ve sınırdaki sivil vatandaşlarını koruyan Azerbaycan ile işgalci Ermenistan’ı aynı kefede değerlendirerek taraflara itidal çağrısı yapmak, uluslararası toplum için yeterli değildir. Hatta samimiyetsizlik ve iki yüzlülüğün ifadesidir.
Yapılması gereken çağrı, Ermenistan’ın saldırılarını durdurarak işgal ettiği topraklardan derhal çekilmesi çağrısıdır.Azerbaycan uluslararası hukuk kurallarına harfiyen uymaktadır. Bu noktada verdiği mücadele de son derece meşru bir mücadeledir. Biz Türkiye olarak çağrımızı yineliyoruz. Ermenistan, kardeş Azerbaycan’a yaptığı saldırıları derhal durdurmalıdır ve işgal ettiği Azerbaycan topraklarından çekilmelidir. Aksi halde Azerbaycan’ın uluslararası hukuktan doğan haklarını savunmak için Türkiye olarak ne gerekiyorsa yapmakta kararlıyız! Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da bu konuda tavrı net. Türkiye, Azerbaycanlı kardeşlerimiz nasıl ve ne şekilde istiyorsa, sonuna kadar Azerbaycan’ın yanındadır. Libya ve Doğu Akdeniz’de kuyruk acısı olanların, okyanus ötesinden Türkiye’yi sürecin dışında bırakmaya çalışanların bilmesi gereken şey şudur; Azerbaycan’ın kaderi bizim kaderimizdir. Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak, HDP dışındaki diğer grupların imzası ile Ermenistan’a karşı tepkimizi ortaya koyduk. Bu güçlü destek önemli. Ancak, iç siyaset uğruna, sırf AK Parti karşıtlığı için bazı muhalif vekillerin ve çevrelerin yalan yanlış söylemlerle kamuoyunu yanılttığını, Azerbaycan ve Türkiye’yi uluslararası kamuoyu önünde zor durma düşürme çabasında olduklarını üzülerek gördük. Bu tür iftiralarla dolu davranışları iyi niyetle açıklamak mümkün değildir. Azerbaycan konusu Türkiye için milli bir meseledir ve milli meselelerde birlik olmak gerekir. Yıllarca üst düzey bürokratlık yapmış bazı kişilerin, millilik çizgisinden bu derece uzaklaştığını görmek son derece üzücüdür. Diğer yandan elbette Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki sorun barışçıl yöntemlerle çözülmeli. Ama bu noktada arabulucu durumunda bulunan üçüncü devletler tarafsız ve adil bir çözümü ortaya koyabilmelidir. Arabulucu konumunda olan Minsk üçlüsü yani Fransa, Rusya ve ABD başta olmak üzere Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi ve diğer uluslararası çevreler bugüne kadar Karabağ problemini çözmek için yeterince tarafsız adım atmamış, gayret göstermemiştir. Bu durum 30 yıl önce başlayan Ermenistan saldırısından bu yana bölgenin istikrarı ve güvenliğini sürekli tehdit etmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti olarak biz hiçbir zaman çatışmadan yana değiliz, sorun barışçıl yöntemlerle çözülsün istiyoruz. Fakat Azerbaycan topraklarına yapılan işgal saldırılarına da boğun eğecek, Azerbaycan’ı yalnız bırakacak değiliz. Azerbaycan ne zaman, hangi konuda bize ihtiyaç duyarsa biz Azerbaycan’ın yanındayız.Buradan bir kez daha şehit olan asker ve sivillere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. İki devlet tek millet olan kardeş Azerbaycan halkına selam ve saygılarımı sunuyorum.”