Global Marketing Summit 2022’de “Gıdanın Yarını ve Gıda İsrafında Markaların Rolü” panelinde konuşan Banvit BRF Pazarlama ve Kurumsal İletişim Direktörü Yasemin Gürleroğlu;

“Araştırmalarımız tüketicilerimizin %80’inin çevre dostu seçeneklere daha fazla öncelik verdiğini ve %60’ının da sürdürülebilirlik kavramına uygun davranmaya çalıştığını* gösteriyor. Bu nedenle Banvit BRF olarak sürdürülebilirliği hem üretim hem de toplumsal yatırımlarımızın odağında görüyoruz.” dedi… Pazarlama sektörünün önemli organizasyonlarından biri olan Global Marketing Summit 2022 bu yıl 18-21 Ekim tarihleri arasında İstanbul’da düzenlendi. Etkinlik kapsamında gerçekleştirilen ve Banvit BRF’in sponsorluğunu üstlendiği Gıdanın Yarını ve Gıda İsrafında Markaların Rolü” paneline katılan konuşmacılar arasında Mutfak Sanatları Akademisi (MSA) Yönetici OrtağıSitare Baras, Beslenme Uzmanı, Sürdürülebilir Yaşam Aktivisti Dilara Koçak ile Banvit BRF Pazarlama ve Kurumsal İletişim Direktörü Yasemin Gürleroğlu yer aldı.

Moderatörlüğünü Gazeteci Ebru Erke’nin gerçekleştirdiği panelde konuşan Sitare Baras, MSA olarak gerçekleştirdikleri atıksız mutfak uygulamalarını, gıda ve mutfak bilgisinin temel eğitimde müfredat olarak yer alması gerekliliğini ve Horeca sektörünün sorumluluklarını anlattı.  Beslenme Uzmanı, Sürdürülebilir Yaşam Aktivisti Dilara Koçak ise ülkemizde gerçekleşen gıda israfının boyutu hakkında bilgiler vererek, tüketiciler tarafında alınması gereken önlemlerden bahsetti. Banvit BRFPazarlama ve Kurumsal İletişim DirektörüYasemin Gürleroğlu ise Banvit BRF’in sürdürülebilirliğe bakış açısını ve uygulamalarını katılımcılarla paylaştı.

Gıda teknolojisindeki gelişmeler, tüketicilerin ihtiyaç ve beklentilerinin değişmesi, önemi giderek artan sürdürülebilirlik konusu nedeniyle son 10 yılda sektörde çok büyük değişimlerin yaşandığını belirten Gürleroğlu şunları söyledi: “Günümüzde artık gıda şirketleri, teknolojik gelişmelerle birlikte hem değişen tüketici taleplerine yanıt vermeye hem de dünyadaki ekolojik değişikliklere uygun çözümler bulmaya çalışıyor. Artık gıda şirketlerinin sadece lezzetli, sağlıklı, kaliteli ve pratik ürünler üretmesi yeterli değil. Kullandıkları girdilerden tüketime kadar olan her aşamadan sorumlular. Daha az su ve enerji kullanılan, daha az atık ve sera gazı oluşturan, çevreye duyarlı ürünler üretmek durumundalar. Ayrıca toplum yararına yönelik sosyal sorumluluk programları geliştirmek de artık şirketlerin sorumlulukları arasında. Üretimde sıfır gıda kaybı modeli ile çalıştıklarını ve ambalaj taahhütleri çerçevesinde kullandıkları ambalajların %95’inin geri dönüştürülebilir nitelikte olduğunu kaydeden Gürleroğlu, 2025 yılına kadar ambalaj malzemelerimizin %100’ünün geri dönüştürülebilir, tekrar kullanılabilir veya biyolojik olarak doğada parçalanabilir hale dönüştürmeyi hedeflediklerini ifade etti.