Ayvalık’ta kurtuluşun yüzüncü yılı gece ve gündüz düzenlenen çeşitli etkinlikler ile kutlandı. Ayvalık Cumhuriyet Meydanı’ndaki törene; Ayvalık Kaymakamı Hasan Yaman, Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, ilçe protokolü, belediye meclis üyeleri, siyasi partilerle sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, gaziler ve kalabalık bir vatandaş topluluğu katıldı.
Saygı duruşu, istiklal marşının okunması ve çelenk sunumunun ardından günün anlamıyla ilgili konuşma yapan Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, tarihin en önemli zaferlerinden olan 15 Eylül Ayvalık’ın düşman işgalinden kurtuluşunun yüzüncü yılını büyük bir coşkuyla kutladıklarını söyledi. 172. Alay Komutanı Yarbay Ali Çetinkaya’nın 29 Mayıs 1919 da ateşlediği ilk kurşun ile yanan bağımsızlık ve özgürlük meşalesinin, 15 Eylül 1922’de Ayvalık’ın kurtuluşuyla taçlandığını ifade eden Başkan Ergin, “Ayvalık ile onur duyun. Hele içinde bulunduğumuz ve Kurtuluş Savaşı’nın zafere ulaşmasının yüzüncü yılında Ayvalıklıların geçmişleriyle onur duymasından daha anlamlı ne olabilir. Milli Mücadelede ilk kurşununun, 28 Mayıs 1919 günü Ayvalık’ta karaya çıkan işgalci Yunan kuvvetlerine karşı, Yarbay Ali Bey (Ali Çetinkaya) komutasındaki 172.Alay tarafından atıldığı tarihi bir gerçektir. Bu ilk direnişte Üsteğmen Fahri Bey ile 3 nefer şehit olmuşlardı. 172.Alayın ilk kurşunları ulusal onurumuzdur. Ayvalık’ta bu ilk kurşun atıldığında Gazi Mustafa Kemal Paşa henüz Kurtuluş Savaşı’nı başlatmamıştı. Bu tarih Atamızın “Kongreler” yoluyla halkı örgütleme faaliyetine girişmek üzere Anadolu’ya geçtiği günlerdir. Bu günler milli mücadeleyi yürütecek olan istiklal ordusunun kuruluş günleridir, Türkiye Büyük Millet Meclisi bu sürecin sonunda kurulabilmiştir” diye konuştu.
Ayvalık’ta atılan ilk milli mücadele kurşununun önemi, anlamı ve onurunun çok büyük olduğuna değinen Başkan Ergin konuşmasını şöyle sürdürdü:
İsmini altın harflerle tarihe kazıdı
“Kuvayı Milliye pratiği der ki.. İlk kurşunu ister sivil gazeteci atsın, ister bir kaç kişi birkaç dakika ara ile atmış olsun, ister bir çeteci atsın, ister bir efe atsın, ister bir asker atsın, ister bir gurup milis topluca atsın, isterse bir din adamı atsın, tüm bu kurşunları biz “tek bir ilk kurşun” olarak kabul ederiz. Bu ilk kurşunlar “tekbir” getirerek, ya da “tam bağımsızlık” diyerek Emperyalizme karşı şahlanan ve milli direnişe geçen bir mazlum halkın ilk isyan çığlığı olarak kabul edilir. Ve milli tarihimizin en kutsal sayfalarına kazınmıştır. Ayvalık bu şanlı sürecin hem ilk sayfalarında, hem de kurtuluşun yüzüncü yılında ilk ve en önemli sayfasında ismini altın harflerle tarihimize kazımıştır. Altınova ve Ayvalık’ın birer gün arayla düşman işgalinden kurtarıldığını hatırlayınız. O günün zor koşullarında toplumun kısa sürede savaşta yaşanan sıkıntıların üstesinden geldiğini unutmayınız. Yöre halkı o zamanın koşullarında çok zor günler, yıllar geçirmesine karşın savaştan sonra da kısa sürede evine, bağına, tarlasına sarılarak bir savaş ekonomisinden çıkmayı başardı. Bu toprakları sırtında teçhizat taşıyan analarımıza; yıllarca dere tepe demeden topun, merminin altında savaşan Kuvayi Milliyecilerimize; halkımıza, atalarımıza, dedelerimize borçluyuz. Borcumuzun ve sorumluluklarımızın farkındayız. 29 Mayıs 1919’da 172. Alay Komutanı Yarbay Ali Çetinkaya tarafından atılan ilk kurşun, bir ulusa umut olmuştur. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki bu direnç, bu vatan sevgisi, bu milli birlik şuuru bulunduğumuz toprakların onurudur. Ayvalık’ta İngiliz destekli Yunan askerlerine karşı 3,5 yıl süren mücadele, Atatürk’ün dediği gibi bir milletin makus talihinin değişimidir ve bu mücadelede Osmanlı İmparatorluğu’ndan beri köklü bir yerleşke olan Altınova’nın stratejik ve lojistik desteği, Küçükköy’ün mücadeledeki katkısı, tek yürek olmak, bir millet olmak adına çok önemlidir. Çünkü Ayvalık kurtulduktan 26 gün sonra Mudanya Ateşkes Antlaşması ile savaş sona ermiş Türk milletinin Kurtuluş Savaşı zaferini dünya kabul etmiştir. O zaman şunu diyebiliriz ki, milli mücadele burada başlamış, Anadolu kurtarılmış ve burada bitmiştir. Bu topraklardaki mücadeleyi veren atalarımızın torunları olmaktan onur ve kıvanç duymalıyız. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bölgeye Yarbay Ali Çetinkaya’yı göndermesinin ne kadar stratejik ve ne kadar önemli bir hamle olduğunu bugün daha iyi anlıyoruz. İyi ki buradaydılar, iyi ki vardılar ve o makûs talih değiştirerek bugünlere gelmemize sebep oldular. Ay yıldızlı bayrağımızın altında başımız dik yürüyorsak bunu o günkü mücadelelere borçluyuz. Bugün başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ve bu uğurda canını veren tüm şehitlerimize Allahtan rahmet diliyorum, ruhları şad olsun. Yineliyorum, iyi ki bu toprakların evlatlarıyız. 15 Eylül, Ayvalık’ın düşman işgalinden kurtuluşunun 100. yılı kutlu olsun.”
Gazeteci Yetkin ve İlber Hoca’dan sempozyum
Resmi törenlerin ardından; Ayvalık’ta’ başlayan kutlamalar çerçevesinde; Ayvalık’ın düşman işgalinden kurtuluşunun yüzüncü yılı kutlamaları çerçevesinde Orhan Peker Sanat Galerisi’nde “Milli Mücadele” sergisi açıldı. Ardından Vural Sineması Nejat Uygur Sahnesi’nde gazeteci yazar Murat Yetkin ile Prof Dr. İlber Ortaylı’nın ‘Milli Mücadele’nin 100. Yılı’ konulu sempozyumu katılımcılar tarafından ilgiyle izlendi.
Coşku doruğa ulaştı
15 Eylül Ayvalık’ın kurtuluşunun yüzüncü yılı kutlamaları çerçevesinde Amfitiyatro’da Bakım, Mühimmat Okulu ve Eğitim Merkezi Bölge Bando Komutanlığı Balıkesir Kültür Orkestrası’nın caz sanatçısı Müjde Kızılkan ile birlikte verdiği senfonik pop konseri kurtuluş kutlamalarında coşkuyu doruklara taşıdı.
Saygı duruşu, istiklal marşının okunması ve çelenk sunumunun ardından günün anlamıyla ilgili konuşma yapan Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, tarihin en önemli zaferlerinden olan 15 Eylül Ayvalık’ın düşman işgalinden kurtuluşunun yüzüncü yılını büyük bir coşkuyla kutladıklarını söyledi. 172. Alay Komutanı Yarbay Ali Çetinkaya’nın 29 Mayıs 1919 da ateşlediği ilk kurşun ile yanan bağımsızlık ve özgürlük meşalesinin, 15 Eylül 1922’de Ayvalık’ın kurtuluşuyla taçlandığını ifade eden Başkan Ergin, “Ayvalık ile onur duyun. Hele içinde bulunduğumuz ve Kurtuluş Savaşı’nın zafere ulaşmasının yüzüncü yılında Ayvalıklıların geçmişleriyle onur duymasından daha anlamlı ne olabilir. Milli Mücadelede ilk kurşununun, 28 Mayıs 1919 günü Ayvalık’ta karaya çıkan işgalci Yunan kuvvetlerine karşı, Yarbay Ali Bey (Ali Çetinkaya) komutasındaki 172.Alay tarafından atıldığı tarihi bir gerçektir. Bu ilk direnişte Üsteğmen Fahri Bey ile 3 nefer şehit olmuşlardı. 172.Alayın ilk kurşunları ulusal onurumuzdur. Ayvalık’ta bu ilk kurşun atıldığında Gazi Mustafa Kemal Paşa henüz Kurtuluş Savaşı’nı başlatmamıştı. Bu tarih Atamızın “Kongreler” yoluyla halkı örgütleme faaliyetine girişmek üzere Anadolu’ya geçtiği günlerdir. Bu günler milli mücadeleyi yürütecek olan istiklal ordusunun kuruluş günleridir, Türkiye Büyük Millet Meclisi bu sürecin sonunda kurulabilmiştir” diye konuştu.
Ayvalık’ta atılan ilk milli mücadele kurşununun önemi, anlamı ve onurunun çok büyük olduğuna değinen Başkan Ergin konuşmasını şöyle sürdürdü:
İsmini altın harflerle tarihe kazıdı
“Kuvayı Milliye pratiği der ki.. İlk kurşunu ister sivil gazeteci atsın, ister bir kaç kişi birkaç dakika ara ile atmış olsun, ister bir çeteci atsın, ister bir efe atsın, ister bir asker atsın, ister bir gurup milis topluca atsın, isterse bir din adamı atsın, tüm bu kurşunları biz “tek bir ilk kurşun” olarak kabul ederiz. Bu ilk kurşunlar “tekbir” getirerek, ya da “tam bağımsızlık” diyerek Emperyalizme karşı şahlanan ve milli direnişe geçen bir mazlum halkın ilk isyan çığlığı olarak kabul edilir. Ve milli tarihimizin en kutsal sayfalarına kazınmıştır. Ayvalık bu şanlı sürecin hem ilk sayfalarında, hem de kurtuluşun yüzüncü yılında ilk ve en önemli sayfasında ismini altın harflerle tarihimize kazımıştır. Altınova ve Ayvalık’ın birer gün arayla düşman işgalinden kurtarıldığını hatırlayınız. O günün zor koşullarında toplumun kısa sürede savaşta yaşanan sıkıntıların üstesinden geldiğini unutmayınız. Yöre halkı o zamanın koşullarında çok zor günler, yıllar geçirmesine karşın savaştan sonra da kısa sürede evine, bağına, tarlasına sarılarak bir savaş ekonomisinden çıkmayı başardı. Bu toprakları sırtında teçhizat taşıyan analarımıza; yıllarca dere tepe demeden topun, merminin altında savaşan Kuvayi Milliyecilerimize; halkımıza, atalarımıza, dedelerimize borçluyuz. Borcumuzun ve sorumluluklarımızın farkındayız. 29 Mayıs 1919’da 172. Alay Komutanı Yarbay Ali Çetinkaya tarafından atılan ilk kurşun, bir ulusa umut olmuştur. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki bu direnç, bu vatan sevgisi, bu milli birlik şuuru bulunduğumuz toprakların onurudur. Ayvalık’ta İngiliz destekli Yunan askerlerine karşı 3,5 yıl süren mücadele, Atatürk’ün dediği gibi bir milletin makus talihinin değişimidir ve bu mücadelede Osmanlı İmparatorluğu’ndan beri köklü bir yerleşke olan Altınova’nın stratejik ve lojistik desteği, Küçükköy’ün mücadeledeki katkısı, tek yürek olmak, bir millet olmak adına çok önemlidir. Çünkü Ayvalık kurtulduktan 26 gün sonra Mudanya Ateşkes Antlaşması ile savaş sona ermiş Türk milletinin Kurtuluş Savaşı zaferini dünya kabul etmiştir. O zaman şunu diyebiliriz ki, milli mücadele burada başlamış, Anadolu kurtarılmış ve burada bitmiştir. Bu topraklardaki mücadeleyi veren atalarımızın torunları olmaktan onur ve kıvanç duymalıyız. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bölgeye Yarbay Ali Çetinkaya’yı göndermesinin ne kadar stratejik ve ne kadar önemli bir hamle olduğunu bugün daha iyi anlıyoruz. İyi ki buradaydılar, iyi ki vardılar ve o makûs talih değiştirerek bugünlere gelmemize sebep oldular. Ay yıldızlı bayrağımızın altında başımız dik yürüyorsak bunu o günkü mücadelelere borçluyuz. Bugün başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ve bu uğurda canını veren tüm şehitlerimize Allahtan rahmet diliyorum, ruhları şad olsun. Yineliyorum, iyi ki bu toprakların evlatlarıyız. 15 Eylül, Ayvalık’ın düşman işgalinden kurtuluşunun 100. yılı kutlu olsun.”
Gazeteci Yetkin ve İlber Hoca’dan sempozyum
Resmi törenlerin ardından; Ayvalık’ta’ başlayan kutlamalar çerçevesinde; Ayvalık’ın düşman işgalinden kurtuluşunun yüzüncü yılı kutlamaları çerçevesinde Orhan Peker Sanat Galerisi’nde “Milli Mücadele” sergisi açıldı. Ardından Vural Sineması Nejat Uygur Sahnesi’nde gazeteci yazar Murat Yetkin ile Prof Dr. İlber Ortaylı’nın ‘Milli Mücadele’nin 100. Yılı’ konulu sempozyumu katılımcılar tarafından ilgiyle izlendi.
Coşku doruğa ulaştı
15 Eylül Ayvalık’ın kurtuluşunun yüzüncü yılı kutlamaları çerçevesinde Amfitiyatro’da Bakım, Mühimmat Okulu ve Eğitim Merkezi Bölge Bando Komutanlığı Balıkesir Kültür Orkestrası’nın caz sanatçısı Müjde Kızılkan ile birlikte verdiği senfonik pop konseri kurtuluş kutlamalarında coşkuyu doruklara taşıdı.