Balıkesir’in Ayvalık ilçesinin Karaayıt kırsal mahallesinde bulunan bir demir zenginleştirme maden tesisinin katı atık deposunda geçtiğimiz hafta meydana gelen çökme sonucunda yaşanılan çevre faciasına çevrecilerden sert tepki geldi.

Balıkesir’in Ayvalık ilçesinin Karaayıt kırsal mahallesinde bulunan bir demir zenginleştirme maden tesisinin katı atık deposunda geçtiğimiz hafta meydana gelen çökme sonucunda yaşanılan çevre faciasına çevrecilerden sert tepki geldi.
Ayvalık Tabiat Platformu bünyesindeki çevrecilerin olayın yaşandığı depolama alanının pasa yığınlarının önünde gerçekleştirdiği basın açıklamasına; Ayvalık Belediye Başkan Vekili Merih Arslan, Belediye Başkan Yardımcıları; Erkan Karasu, Murat Akıner, Ayvalık Belediyesi Hukuk Danışmanı Günay Benli, belediye meclis üyeleri, Karaayıt Mahallesi Muhtarı Bayram Kaçar, Bergama ve Burhaniye Çevre Platformları, mahalle sakini köylüler ve kalabalık bir vatandaş topluluğu da katılımlarıyla destek verdi.
Ayvalık Tabiat Platformu Sözcüsü Nebahat Dinler ve Karaayıt Kırsal Mahallesi Muhtarı Bayram Kaçar’ın yaşanılan çevresel facia ile ilgili yaptıkları açıklamaların ardından, eylemde konuşan Ayvalık Belediye Başkan Vekili Merih Arslan, ‘BİLFER Madenciliğin faaliyetlerini durdurması adına Belediye Başkanımız Mesut Ergin ile birlikte, göreve geldiğimiz günden itibaren hukuki süreçler başta olmak üzere, vatandaşlarımızla birlikte mücadele ediyoruz. Patlayan havuzlardan baraj suyuna karışan sulardan numuneler aldık. Çevre İl Müdürlüğü’ne gönderdik ve gerekli şikâyetimizi yaptık, sonuçlarını hep birlikte göreceğiz’ dedi.

‘Su varlıkları titizlikle korunmalıdır’
Ayvalık Tabiat Platformu adına basın açıklamasını seslendiren Saadettin Karabulut ‘Bu baraj; Ayvalık, Altınova, Bergama ve Dikili’deki verimli tarım alanlarını sulamak ve Ayvalık’ın içme suyu ihtiyacını karşılamak amacıyla yapılmıştır. Su varlıkları titizlikle korunmalıdır. Karaaayıt Köyü’nün meralarına el konularak kurulan zenginleştirme tesisinin Madra Barajına sıfır konumdaki açık ocak kısmı yıllardır ÇED’den muaf olarak işletilmektedir. Maden ocağının kendisi baraj için büyük tehlike arz etmektedir. Doğal yaşamın, şirketlerin kârı uğruna feda edilmesi, kabul edilemez. Bilfer Madencilik’in çevrede meydana getirdiği tahribat tek değildir. Bölgede bulunan 6 tane köyün sularında yüksek oranda arsenik çıkması nedeniyle ilçe sağlık müdürlüğü tarafından bu sulara içilemez raporu verilmiş, kamuoyu baskısı üzerine BASKİ tarafından arsenik arıtma sistemi kurulmak zorunda kalınmıştır. Arseniğin sulara karışmaması için patlatma-sondaj gibi faaliyetler yürütülmesi gerekmektedir ve ne tesadüftür ki bu köylerin tam merkezinde bu maden vardır.
Madenin oluşturduğu gürültü ve toz, Karaayıt köylülerini olumsuz etkilemekte, rüzgarlı havalarda köy toz baskısı altında kalmakta, hayvanlar düşük yapmakta ve ölmektedir. Yağışlı havalarda yağmur suları ile atıklar yeraltı sularına sızmaktadır. Sürekli genişleyen ve doymak bilmeyen madenin göz koyduğu meralar, mera komisyonunun oldubittileri ile köylüden alınarak madenciye tahsis edilmekte, halkın çıkarları değil şirket korunup kollanmaktadır’ dedi.