Otomobilden, savunma sanayiine, raylı sistemlerden helikopter ve uçaklara kadar ‘yerli ve milli üretim’ odaklı haraket eden Türkiye, enerji üretimini de başta Güneş Enerjisi Santralleri (GES) yani yenilenebilir, doğa dostu ve temiz enerji kaynaklardan sağlamayı hedefliyor.
Otomobilden, savunma sanayiine, raylı sistemlerden helikopter ve uçaklara kadar ‘yerli ve milli üretim’ odaklı haraket eden Türkiye, enerji üretimini de başta Güneş Enerjisi Santralleri (GES) yani yenilenebilir, doğa dostu ve temiz enerji kaynaklardan sağlamayı hedefliyor.
Güneş Enerji Santralleri de (GES) hem kolay kurulum, hem uzun süre kullanım hem de maliyet acısından en çok tercih edilen sistemlerin başında geliyor. Türkiye’nin yenilenebilir enerji ile ilgili şirketlerinden Lotus Enerji A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Köklü, günümüzde GES ve diğer yenilenebilir enerji yatırımlarının ciddi oranda artmaya başladığını söyledi. Fosil yakıtın hem iyice azaldığını hem de çok pahalı hale geldiğini, gazın da savaşlar ve karışıklıklar nedeniyle bir noktadan başka bir noktaya aktarılması noktasında sıkıntılar yaşandığını vurgulayan Eyüp Köklü bunun doğal sonucu olarak da pek çok büyük firmanın GES’e yöneldiğini belirtti.
Minimum maliyet maksimum fayda
Teknolojinin gelişmeye başlamasıyla birlikte GES ürünlerinin de geliştiğini ve daha fonksiyonel hale geldiğini ifade eden Köklü, artık çok küçük alanlara dahi GES’ler kurulabildiğine işaret etti. Artık fabrikalarının çatılarının, bahçelerinin birer GES üretim merkezine dönüştürüldüğünü vurgulayan Köklü, ‘GES için illa devasa alanlar gerekmiyor. Atıl olarak düşünülen her alan GES üretim merkezi haline dönüştürülebilir. Büyük konut siteleri, orta ve küçük ölçekli işletmelerin çatıları da elektrik üretimi için oldukça uygun alanlar. Ayrıca GES öyle sanıldığı kadar pahalı bir yatırım değil. Yani GES’lerlerden minimum maliyet maksimum fayda sağlanabiliyor’ dedi.
GES yatırımları her geçen gün artıyor
Bir GES yatırımının kendisini 5 yılda amorti ettiğini, iyi ve doğru kullanım halinde en az neredeyse sıfır maliyetle enerji sağlanabildiğini anlatan Eyüp Köklü, ‘Dünya artık yenilenebilir enerji kaynaklarına yöneldi. Türkiye’de de bu yöne ciddi bir eğilim var. Rüzgar enerjisi, hidro elektrik santralleri de var ama GES çok daha az maliyetli ve kullanışlı. Ayrıca kullanım alanı oldukça geniş. Türkiye’de ciddi manada GES yatırım yapılıyor. En önemlisi de GES ve yenilenebilir enerji santralleri sayesinde Türkiye’nin milyarlarca doları kasasında kalıyor. Hükümetimiz de GES yatırımlarına ciddi manada destek veriyor’ diye konuştu.
Yerlilik oranımız yüzde yüzde 58,2
Lotus Enerji olarak piyasada 5 yıldan beri hizmet verdiklerini vurgulayan Köklü, şöyle devam etti: ‘Türkiye’nin geleceği GES’te. Firma olarak biz de bunu gördüğümüz için ciddi anlamda yatırım yaptık. Bursa, Bilecik, Afyonkarahisar, Yozgat ve Kütahya’da yatırımlarımız var. Ayrıca santrallerimizde kullandığımız panel ve diğer malzemelerin yerlilik oranı yüzde yüzde 58,2. Bu da oldukça iyi bir rakam. Yani firma olarak ülkemiz kaynaklarının yine ülkemizde kalması için yoğun çaba sarf ediyoruz. Önümüzdeki süreçte GES ve yenilenebilir enerjiye olan ilginin daha da artacağını bildiğimiz için yatırımlarımızı ona göre arttırıyoruz.’
Bir GES yatırımının ekonomik ömrünün ez az 20-25 yıl olması gerektiğine işaret eden Köklü, ‘GES zaten kendisini kısa sürede amorti eden bir yatırım. O nedenle yatırım sürecinde ‘maliyet’ değil verim ‘maksimum’ verim ön planda olmalı. Aksi halde ‘santrali uzuca mal ettim’ derken tesisin arzu edilenin çok altında üretim yapması kaçınılmaz olur’ diyerek sözlerini tamamladı.
Otomobilden, savunma sanayiine, raylı sistemlerden helikopter ve uçaklara kadar ‘yerli ve milli üretim’ odaklı haraket eden Türkiye, enerji üretimini de başta Güneş Enerjisi Santralleri (GES) yani yenilenebilir, doğa dostu ve temiz enerji kaynaklardan sağlamayı hedefliyor.
Güneş Enerji Santralleri de (GES) hem kolay kurulum, hem uzun süre kullanım hem de maliyet acısından en çok tercih edilen sistemlerin başında geliyor. Türkiye’nin yenilenebilir enerji ile ilgili şirketlerinden Lotus Enerji A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Köklü, günümüzde GES ve diğer yenilenebilir enerji yatırımlarının ciddi oranda artmaya başladığını söyledi. Fosil yakıtın hem iyice azaldığını hem de çok pahalı hale geldiğini, gazın da savaşlar ve karışıklıklar nedeniyle bir noktadan başka bir noktaya aktarılması noktasında sıkıntılar yaşandığını vurgulayan Eyüp Köklü bunun doğal sonucu olarak da pek çok büyük firmanın GES’e yöneldiğini belirtti.
Minimum maliyet maksimum fayda
Teknolojinin gelişmeye başlamasıyla birlikte GES ürünlerinin de geliştiğini ve daha fonksiyonel hale geldiğini ifade eden Köklü, artık çok küçük alanlara dahi GES’ler kurulabildiğine işaret etti. Artık fabrikalarının çatılarının, bahçelerinin birer GES üretim merkezine dönüştürüldüğünü vurgulayan Köklü, ‘GES için illa devasa alanlar gerekmiyor. Atıl olarak düşünülen her alan GES üretim merkezi haline dönüştürülebilir. Büyük konut siteleri, orta ve küçük ölçekli işletmelerin çatıları da elektrik üretimi için oldukça uygun alanlar. Ayrıca GES öyle sanıldığı kadar pahalı bir yatırım değil. Yani GES’lerlerden minimum maliyet maksimum fayda sağlanabiliyor’ dedi.
GES yatırımları her geçen gün artıyor
Bir GES yatırımının kendisini 5 yılda amorti ettiğini, iyi ve doğru kullanım halinde en az neredeyse sıfır maliyetle enerji sağlanabildiğini anlatan Eyüp Köklü, ‘Dünya artık yenilenebilir enerji kaynaklarına yöneldi. Türkiye’de de bu yöne ciddi bir eğilim var. Rüzgar enerjisi, hidro elektrik santralleri de var ama GES çok daha az maliyetli ve kullanışlı. Ayrıca kullanım alanı oldukça geniş. Türkiye’de ciddi manada GES yatırım yapılıyor. En önemlisi de GES ve yenilenebilir enerji santralleri sayesinde Türkiye’nin milyarlarca doları kasasında kalıyor. Hükümetimiz de GES yatırımlarına ciddi manada destek veriyor’ diye konuştu.
Yerlilik oranımız yüzde yüzde 58,2
Lotus Enerji olarak piyasada 5 yıldan beri hizmet verdiklerini vurgulayan Köklü, şöyle devam etti: ‘Türkiye’nin geleceği GES’te. Firma olarak biz de bunu gördüğümüz için ciddi anlamda yatırım yaptık. Bursa, Bilecik, Afyonkarahisar, Yozgat ve Kütahya’da yatırımlarımız var. Ayrıca santrallerimizde kullandığımız panel ve diğer malzemelerin yerlilik oranı yüzde yüzde 58,2. Bu da oldukça iyi bir rakam. Yani firma olarak ülkemiz kaynaklarının yine ülkemizde kalması için yoğun çaba sarf ediyoruz. Önümüzdeki süreçte GES ve yenilenebilir enerjiye olan ilginin daha da artacağını bildiğimiz için yatırımlarımızı ona göre arttırıyoruz.’
Bir GES yatırımının ekonomik ömrünün ez az 20-25 yıl olması gerektiğine işaret eden Köklü, ‘GES zaten kendisini kısa sürede amorti eden bir yatırım. O nedenle yatırım sürecinde ‘maliyet’ değil verim ‘maksimum’ verim ön planda olmalı. Aksi halde ‘santrali uzuca mal ettim’ derken tesisin arzu edilenin çok altında üretim yapması kaçınılmaz olur’ diyerek sözlerini tamamladı.