Havanın aşırı sıcak gittiği günlerde biz insanlar yerimizde duramayız. Bunalırız, sıcaklarız, derin bir of çekeriz. Keşke deriz, keşke birazcık serinlik olsa. Ve olur da… Yaz yağmuru diye bir şey var. Kısacık süren ama o kadar sıcağı bir anda serinleten.. İnsanların içine sanki su serper. Sıcaktan bunalıp dolaptan soğuk su içmiş hissi verir insana.

Yaz yağmurunun kısalığını herkes bilir. Peki bunu hayata benzetebilir miyiz? Hayatta bir yaz yağmuru kadar kısa değil midir aslında? Göz açıp kapayıncaya kadar bir bakmışsınız son bulmuş. Hayata o kadar çok alışmışız ki, kısalığını görmezden geliyoruz. Sanki hiç gitmeyecek gibi öylesine yaşamaya devam ediyoruz. Yaz yağmurunun serinliğinin içinde kaybolduğumuz gibi, hayatında içinde kaybolup gidiyoruz. Bizi içine çeken bu hayat her zaman bizlere tatlı gelmiştir.

Oysa ki yaz yağmurunun kısalığının farkında olduğumuz gibi, hayatın da kısalığının farkında olup ona göre yaşamamız gerekir. Sonuçta hayatla alakalı hiçbir şey elimizde kalıcı olmayacak. Hayatın kısalığının farkında olarak yaşayalım. Yağmurun verdiği huzur gibi insanlara huzur verelim. Kırmadan, dökmeden, incitmeden…