Çatısı altındaki 8 dernek ve bini aşkın şirketi temsil eden Güney Marmara Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu Başkanı Abdullah Bekki OVP’yi değerlendirip büyüme ile ilgili görüşlerini açıkladı.
Orta Vadeli Program (OVP) başta olmak üzere ekonomi politikalarında büyümeyi merkeze koymanın yanlış olduğunu belirten Güney Marmara Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu Başkanı Abdullah Bekki kalkınma, büyüme ve istihdam sözcüklerinin kutsal olmadığını, bunların olumlu işler yapılması halinde kendiliğinden doğacağını söyledi. Devletin temel görevinin ekonomiye yön vermek olduğunun altını çizen Bekki “Ekonomiye nasıl yön verilirse, ekonomi o taraf doğru büyüyor. Nereyi Teşvik ederseniz orası gelişir. Türkiye ekonomisi senelerdir cari açık veriyor. Ekonomik kriz ortaya çıkıyor. Bu durumda büyümenin kalitesini sorgulamamız gerekiyor. Türk İş İnsanı şirketinin ancak yüzde 20’sini yönetebiliyor. Finansmana erişimimiz kısıtlı. Yüksek faizlerle mücadele ediyoruz. Sözleşmelerimiz geçersiz hale geliyor. Enflasyon kontrol halinde olmadan huzur olmaz. Bu kaotik durum nedeniyle şirketlerimizi biz yönetemiyoruz dedi.
Bekki: “İhracatta rekabetçiliğimizi korumak için büyük bir uğraş veriyoruz”
Türkiye’nin yeni yüzyıla taşıdığı kronik sorunlarının yüksek cari açık ile kur-faiz ve enflasyon sarmalı olduğunu söyleyen Bekki, “Dünyada resesyon riski ile dış talepte olan daralmaya rağmen Türkiye olarak ihracatta rekabetçiliğimizi korumak için büyük bir uğraş veriyoruz. Bu noktada ihracatçımızın finansmana erişimini kolaylaştıran ve KOBİ’lerimize kolaylık sağlayan döviz yükümlülüklerinden sadeleştirilmiş reeskont kredisi kararını da son derece olumlu bir adım olarak değerlendiriyoruz. Bununla birlikte OVP’de geçmiş programlara kıyasla daha gerçekçi hedeflerin ortaya konulmasını, dijital ve yeşil dönüşüm odağında yapısal bir dönüşüm hedefinin belirlenmesini ve enflasyonu tek haneye indirme hedefinin önceliklendirilmesini de memnuniyetle karşılıyoruz” dedi.
“Enflasyon ve döviz kuru arasında kurulan denge fazlasıyla iyimser”
OVP’nin gerçekçi olmakla birlikte ‘fazlasıyla iyimser olduğunun altını çizen Bekki, “Özellikle enflasyon ve döviz kuru arasında kurulan denge, fazlasıyla iyimser bir bakış açısı taşıyor. Kur ve faiz politikasında nasıl bir aksiyon alınacağı belirsizliğini koruduğu için önümüzdeki yıl için hedeflenen yüzde 33 enflasyon da iddialı bir hedef. İyimser bulduğumuz bir diğer hedef ise cari açık ve dış ticaret açığı ile ilgili öngörüler. 2024’te enflasyon düşerken cari açığın düşmesi ve büyümenin korunması üç bilinmeyenli bir denklem gibi duruyor. Öte yandan gelecek yıl bütçe gelirlerinin oldukça yüksek bir artışa sahne olacağı görülüyor. Bu süreçte de vergi adaletinin nasıl sağlanacağı çok büyük bir önem kazanıyor. Verginin tabana ve tavana adil ve eşit bir şekilde yansıması gerekiyor” diye konuştu.
“Kadınlar ve gençler ‘Hayalimizdeki Türkiye’nin teminatıdır”
Hayallerindeki Türkiye’yi kadınlar ve gençlerin şekillendireceğini ifade eden GÜNMARSİFED Başkanı Bekki, “Ortak hayalimizdeki ‘eşitlik’ vurgusu genel geçer bir temenniyi değil ülkemizin en önemli sorunlarından birini geride bırakmamız için gereken iradeyi temsil ediyor. Cumhuriyetimizin kuruluş ilkeleri ve muasır medeniyetlerin üzerine çıkma ülküsünü, esasında bu sorunun temelden çözümü için iki önemli adımı ilk yüzyılımızdan miras aldık. Cumhuriyet kadındır, Cumhuriyet gençliktir. Kadınlar ve gençlerin toplumsal refahtan eşit derecede pay almadığı ve eşit fırsatlara erişemediği bir ülkenin sürdürülebilir kalkınması da mümkün değildir. Kadınlar ve gençler, Hayalimizdeki Türkiye’nin de ana teminatıdır” dedi.
Orta Vadeli Program (OVP) başta olmak üzere ekonomi politikalarında büyümeyi merkeze koymanın yanlış olduğunu belirten Güney Marmara Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu Başkanı Abdullah Bekki kalkınma, büyüme ve istihdam sözcüklerinin kutsal olmadığını, bunların olumlu işler yapılması halinde kendiliğinden doğacağını söyledi. Devletin temel görevinin ekonomiye yön vermek olduğunun altını çizen Bekki “Ekonomiye nasıl yön verilirse, ekonomi o taraf doğru büyüyor. Nereyi Teşvik ederseniz orası gelişir. Türkiye ekonomisi senelerdir cari açık veriyor. Ekonomik kriz ortaya çıkıyor. Bu durumda büyümenin kalitesini sorgulamamız gerekiyor. Türk İş İnsanı şirketinin ancak yüzde 20’sini yönetebiliyor. Finansmana erişimimiz kısıtlı. Yüksek faizlerle mücadele ediyoruz. Sözleşmelerimiz geçersiz hale geliyor. Enflasyon kontrol halinde olmadan huzur olmaz. Bu kaotik durum nedeniyle şirketlerimizi biz yönetemiyoruz dedi.
Bekki: “İhracatta rekabetçiliğimizi korumak için büyük bir uğraş veriyoruz”
Türkiye’nin yeni yüzyıla taşıdığı kronik sorunlarının yüksek cari açık ile kur-faiz ve enflasyon sarmalı olduğunu söyleyen Bekki, “Dünyada resesyon riski ile dış talepte olan daralmaya rağmen Türkiye olarak ihracatta rekabetçiliğimizi korumak için büyük bir uğraş veriyoruz. Bu noktada ihracatçımızın finansmana erişimini kolaylaştıran ve KOBİ’lerimize kolaylık sağlayan döviz yükümlülüklerinden sadeleştirilmiş reeskont kredisi kararını da son derece olumlu bir adım olarak değerlendiriyoruz. Bununla birlikte OVP’de geçmiş programlara kıyasla daha gerçekçi hedeflerin ortaya konulmasını, dijital ve yeşil dönüşüm odağında yapısal bir dönüşüm hedefinin belirlenmesini ve enflasyonu tek haneye indirme hedefinin önceliklendirilmesini de memnuniyetle karşılıyoruz” dedi.
“Enflasyon ve döviz kuru arasında kurulan denge fazlasıyla iyimser”
OVP’nin gerçekçi olmakla birlikte ‘fazlasıyla iyimser olduğunun altını çizen Bekki, “Özellikle enflasyon ve döviz kuru arasında kurulan denge, fazlasıyla iyimser bir bakış açısı taşıyor. Kur ve faiz politikasında nasıl bir aksiyon alınacağı belirsizliğini koruduğu için önümüzdeki yıl için hedeflenen yüzde 33 enflasyon da iddialı bir hedef. İyimser bulduğumuz bir diğer hedef ise cari açık ve dış ticaret açığı ile ilgili öngörüler. 2024’te enflasyon düşerken cari açığın düşmesi ve büyümenin korunması üç bilinmeyenli bir denklem gibi duruyor. Öte yandan gelecek yıl bütçe gelirlerinin oldukça yüksek bir artışa sahne olacağı görülüyor. Bu süreçte de vergi adaletinin nasıl sağlanacağı çok büyük bir önem kazanıyor. Verginin tabana ve tavana adil ve eşit bir şekilde yansıması gerekiyor” diye konuştu.
“Kadınlar ve gençler ‘Hayalimizdeki Türkiye’nin teminatıdır”
Hayallerindeki Türkiye’yi kadınlar ve gençlerin şekillendireceğini ifade eden GÜNMARSİFED Başkanı Bekki, “Ortak hayalimizdeki ‘eşitlik’ vurgusu genel geçer bir temenniyi değil ülkemizin en önemli sorunlarından birini geride bırakmamız için gereken iradeyi temsil ediyor. Cumhuriyetimizin kuruluş ilkeleri ve muasır medeniyetlerin üzerine çıkma ülküsünü, esasında bu sorunun temelden çözümü için iki önemli adımı ilk yüzyılımızdan miras aldık. Cumhuriyet kadındır, Cumhuriyet gençliktir. Kadınlar ve gençlerin toplumsal refahtan eşit derecede pay almadığı ve eşit fırsatlara erişemediği bir ülkenin sürdürülebilir kalkınması da mümkün değildir. Kadınlar ve gençler, Hayalimizdeki Türkiye’nin de ana teminatıdır” dedi.