Sosyal Güvenlik Başuzmanı İsa Karakaş, Orta Vadeli Program’da (OVP) da yer alan Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi’nde ’kıdem tazminatının yeniden düzenlenmesi’ne ilişkin, ‘Mevcut çalışanların mevcut kıdem tazminatlarında endişe duyulacak herhangi bir husus yok.
Sosyal Güvenlik Başuzmanı İsa Karakaş, Orta Vadeli Program’da (OVP) da yer alan Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi’nde ’kıdem tazminatının yeniden düzenlenmesi’ne ilişkin, ‘Mevcut çalışanların mevcut kıdem tazminatlarında endişe duyulacak herhangi bir husus yok. İster fon sistemi olsun, isterse de bireysel emeklilik istemi kapsamında olsun mevcut çalışanların kıdem tazminatı hakkı müktesep hak olarak her zaman korunacak’ dedi.
Orta Vadeli Program’da Otomatik Katılım Sistemi’nin (OKS) ikinci basamak emeklilik sistemine dönüşeceği ve bu çerçevede Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) kurulacağı ifade edilmişti. 2024’ün son çeyreğinde hayata geçmesi beklenen bu sistem ile kıdem tazminatının da yeniden düzenlenmesi bekleniyor. Bu sistemde işverenler her ay çalışanlara maaşlarının yüzde 8,33’ünü tazminat olarak ödeyecek. Bu tutar, çalışanın kişisel hesabında toplanacak ve emeklilik döneminde kullanılabilecek. OVP’ye göre Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi, 2024’ün son çeyreğinde hayata geçecek. Sistemin devreye girmesiyle mevcut çalışanların kıdem tazminatını nasıl alacağı, tazminatını hemen almak isteyen işçinin işten çıkmasına gerek olup olmadığı tartışmaları derinleşti. Sosyal Güvenlik Başuzmanı İsa Karakaş, konuyu İhlas Haber Ajansı’na değerlendirdi.
‘Kıdem tazminatıyla ilgili düzenleme ilk defa bu sene gündeme gelmiyor’
Karakaş, OVP’ye göre bakıldığında otomatik katılım sistemine dayalı Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi öngörüldüğünü belirterek, kıdem tazminatı düzenlemesinin çalışma hayatının en köklü düzenlemelerinden birini olduğunu dile getirdi. Kıdem tazminatı düzenlemesinin 87 yıllık bir uygulama olduğunu söyleyen Karakaş, ‘Bu 87 yıl içerisinde başlangıçta işçinin 5 yıllık çalışması karşılığı 15 günlük ücretken, günümüzde 1 yıllık çalışma karşılığı 30 günlük ücret şeklinde ödenmektedir. Dolayısıyla bütün işçi bu çok önemli kazanımından geri adım atmak istemiyor ve bütün sendikaların ve işçilerin kırmızı çizgisi kıdem tazminatıdır. Kıdem tazminatıyla ilgili düzenleme ilk defa bu sene gündeme gelmiyor. Yaklaşık 20 yıl önce 2003 yılında çalışmaya başlanan ve 2004 yılında çalışma meclisinde hükümetin oluşturduğu komisyonların en önemli konularından birini kıdem tazminatı fonu oluşturuyordu. Bununla ilgili çok önemli bir çalışma yapılmıştı. 20 yıl önce işçi kesiminin direnmesi nedeniyle kıdem tazminatı fonuna geçilmedi’ diye konuştu.
‘1950’lerde de kıdem tazminatı fonu tartışılmaları görülmekte’
Kıdem tazminatı fonu tartışmalarının 1950’li yıllara kadar gittiğini ifade eden Karakaş, ‘1950’lerin son yıllarında kıdem tazminatı fonu tartışmalarını yine görmekteyiz. Nitekim AK Parti hükümeti dönemlerinde de yaklaşık 20 yıldan beri kıdem tazminatı fonu sürekli gündeme gelmektedir. Hatta eski iş kanunu dediğimiz 1475 sayılı İş Kanunu tamamen yürürlükten kaldırılmıştı, 2003’te şu anda yürürlükte olan 4857 sayılı İş Kanunu yürürlüğe girdi. Yeni İş Kanunu’yla önceki kanunun tüm maddeleri ortadan kalkmasına rağmen kıdem tazminatı düzenlemesi halen eski kanuna göre yürütülmektedir. Ancak yeni İş Kanunu’nda kıdem tazminatı fonuna geçilmesi yönünde bir madde var. Hükümet de o maddeye istinaden fon çalışmasıyla ilgili çok sayıda çalışma yaptı, işçi ve işveren kesimleriyle görüşmeler yaptı. Hepimiz biliyoruz ki işçi kesimin kırmızı çizgisi olması nedeniyle burada bir yol alınamadı’ açıklamasında bulundu.
‘İşveren hem kıdem tazminatı ödeyip hem de ekstradan bir maliyete katlanmak istemez’
OVP maddelerine bakıldığında Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi’nin kıdem tazminatı olmadan yürümeyeceğini söyleylen Karakaş, ‘İşveren hem kıdem tazminatı ödeyip hem de ekstradan bir maliyete katlanmak istemez. Dolayısıyla önceki sisteme de baktığımız zaman yine bireysel hesaba dayalı ve her ay kontrol edilecek bir sistemin öngörüldüğünü görüyoruz. Çünkü 2017 yılında otomatik katılım sistemine dayalı bireysel emeklilik sistemiyle beraber zaten bu gündeme gelmişti, fonla ilgili birkaç alternatif sunulmuştu. Bu da yine uzlaşma olmamasından yürürlüğe girmemişti’ ifadelerine yer verdi.
‘Kıdem tazminatınıza kesinlikle dokunulması mümkün değil’
Kıdem tazminatı düzenlemesinde çalışanların en büyük endişesinin kıdem tazminatı haklarının elinden gitmesi olduğunun altını çizen Karakaş, şu ifadeleri kullandı:
‘Mevcut çalışanların mevcut kıdem tazminatlarında endişe duyulacak herhangi bir husus yok. İster fon sistemi olsun, isterse de bireysel emeklilik istemi kapsamında olsun mevcut çalışanların kıdem tazminatı hakkı müktesep hak olarak her zaman korunacak. Eğer ki bir düzenleme olsa bile bu düzenlemede daha önce mevcut kıdem tazminatına hak kazanan kişilere dokunulmaması yönünde bir çalışma yapılabilecektir. Sadece ilk defa çalışma hayatına girecekleri kapsayacak şekilde yapılabilir. Kıdem tazminatı ortadan kaldırılacak diye işten ayrılayım diye düşünen kişiler var. Onlara kesinlikle işlerinden ayrılmamalarını söylüyorum. Kıdem tazminatınıza kesinlikle dokunulması mümkün değil. Böyle bir sistem olsa bile burada bir tercih sunulması söz konusu olacaktır. Sadece ilk defa işçi olarak çalışmaya başlayacak olacaklar için zorunluluk olabilir.’
‘Kıdem tazminatıyla ilgili mutlaka düzenleme yapılması gerekiyor’
Karakaş, kıdem tazminatıyla ilgili şu anda yürürlükte olan düzenlemede de sorunların var olduğunu ve çoğu işçinin kıdem tazminatından yararlanamadığını vurgulayarak, yeni bir düzenleme yapılmasının şart olduğunu söyledi. Karakaş, burada çalışanların kazanılmış haklarına da dikkat edilmesi gerektiğini belirterek, ‘İşçilerin mevcut kazanılmış haklarına dokunulmamak şartıyla kıdem tazminatıyla ilgili mutlaka düzenleme yapılması gerektiğini söylüyorum. Mevcut sistemde kıdem tazminatını kamuda çalışan işçilerin, büyük ölçekli iş yerlerinde çalışan işçilerin ve sendikalı işçilerin kıdem tazminatını rahatlıkla aldığını görüyoruz. Ancak Türkiye’ye baktığımız zaman KOBİ’lerin yaygın olduğunu görüyoruz. İnşaat işçilerine ve mevsimlik işçi gibi çalışanlara baktığımız zaman bunların kıdem tazminatlarını alamadığını görüyoruz. İflas halinde olan işçilerin kıdem tazminatını alamadığını görüyoruz. Yüzde 70’lere yakın işçi kesiminin kıdem tazminatında her daim ihtilafların olduğunu görüyoruz’ değerlendirmesinde bulundu.
Karakaş, kıdem tazminatıyla ilgili mevcut düzenlemenin güçlendirilmesinin yanı sıra, işçiler lehine kıdem tazminatının devlet güvencesi altına alınması gerektiğini de söyledi. Karakaş, buna ek olarak ihbar tazminatı, işe iade tazminatı, bütün işçi alacak verecek tazminatlarının devlet güvencesi altına alınmasının elzem olduğunu sözlerine ekledi.
Sosyal Güvenlik Başuzmanı İsa Karakaş, Orta Vadeli Program’da (OVP) da yer alan Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi’nde ’kıdem tazminatının yeniden düzenlenmesi’ne ilişkin, ‘Mevcut çalışanların mevcut kıdem tazminatlarında endişe duyulacak herhangi bir husus yok. İster fon sistemi olsun, isterse de bireysel emeklilik istemi kapsamında olsun mevcut çalışanların kıdem tazminatı hakkı müktesep hak olarak her zaman korunacak’ dedi.
Orta Vadeli Program’da Otomatik Katılım Sistemi’nin (OKS) ikinci basamak emeklilik sistemine dönüşeceği ve bu çerçevede Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) kurulacağı ifade edilmişti. 2024’ün son çeyreğinde hayata geçmesi beklenen bu sistem ile kıdem tazminatının da yeniden düzenlenmesi bekleniyor. Bu sistemde işverenler her ay çalışanlara maaşlarının yüzde 8,33’ünü tazminat olarak ödeyecek. Bu tutar, çalışanın kişisel hesabında toplanacak ve emeklilik döneminde kullanılabilecek. OVP’ye göre Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi, 2024’ün son çeyreğinde hayata geçecek. Sistemin devreye girmesiyle mevcut çalışanların kıdem tazminatını nasıl alacağı, tazminatını hemen almak isteyen işçinin işten çıkmasına gerek olup olmadığı tartışmaları derinleşti. Sosyal Güvenlik Başuzmanı İsa Karakaş, konuyu İhlas Haber Ajansı’na değerlendirdi.
‘Kıdem tazminatıyla ilgili düzenleme ilk defa bu sene gündeme gelmiyor’
Karakaş, OVP’ye göre bakıldığında otomatik katılım sistemine dayalı Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi öngörüldüğünü belirterek, kıdem tazminatı düzenlemesinin çalışma hayatının en köklü düzenlemelerinden birini olduğunu dile getirdi. Kıdem tazminatı düzenlemesinin 87 yıllık bir uygulama olduğunu söyleyen Karakaş, ‘Bu 87 yıl içerisinde başlangıçta işçinin 5 yıllık çalışması karşılığı 15 günlük ücretken, günümüzde 1 yıllık çalışma karşılığı 30 günlük ücret şeklinde ödenmektedir. Dolayısıyla bütün işçi bu çok önemli kazanımından geri adım atmak istemiyor ve bütün sendikaların ve işçilerin kırmızı çizgisi kıdem tazminatıdır. Kıdem tazminatıyla ilgili düzenleme ilk defa bu sene gündeme gelmiyor. Yaklaşık 20 yıl önce 2003 yılında çalışmaya başlanan ve 2004 yılında çalışma meclisinde hükümetin oluşturduğu komisyonların en önemli konularından birini kıdem tazminatı fonu oluşturuyordu. Bununla ilgili çok önemli bir çalışma yapılmıştı. 20 yıl önce işçi kesiminin direnmesi nedeniyle kıdem tazminatı fonuna geçilmedi’ diye konuştu.
‘1950’lerde de kıdem tazminatı fonu tartışılmaları görülmekte’
Kıdem tazminatı fonu tartışmalarının 1950’li yıllara kadar gittiğini ifade eden Karakaş, ‘1950’lerin son yıllarında kıdem tazminatı fonu tartışmalarını yine görmekteyiz. Nitekim AK Parti hükümeti dönemlerinde de yaklaşık 20 yıldan beri kıdem tazminatı fonu sürekli gündeme gelmektedir. Hatta eski iş kanunu dediğimiz 1475 sayılı İş Kanunu tamamen yürürlükten kaldırılmıştı, 2003’te şu anda yürürlükte olan 4857 sayılı İş Kanunu yürürlüğe girdi. Yeni İş Kanunu’yla önceki kanunun tüm maddeleri ortadan kalkmasına rağmen kıdem tazminatı düzenlemesi halen eski kanuna göre yürütülmektedir. Ancak yeni İş Kanunu’nda kıdem tazminatı fonuna geçilmesi yönünde bir madde var. Hükümet de o maddeye istinaden fon çalışmasıyla ilgili çok sayıda çalışma yaptı, işçi ve işveren kesimleriyle görüşmeler yaptı. Hepimiz biliyoruz ki işçi kesimin kırmızı çizgisi olması nedeniyle burada bir yol alınamadı’ açıklamasında bulundu.
‘İşveren hem kıdem tazminatı ödeyip hem de ekstradan bir maliyete katlanmak istemez’
OVP maddelerine bakıldığında Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi’nin kıdem tazminatı olmadan yürümeyeceğini söyleylen Karakaş, ‘İşveren hem kıdem tazminatı ödeyip hem de ekstradan bir maliyete katlanmak istemez. Dolayısıyla önceki sisteme de baktığımız zaman yine bireysel hesaba dayalı ve her ay kontrol edilecek bir sistemin öngörüldüğünü görüyoruz. Çünkü 2017 yılında otomatik katılım sistemine dayalı bireysel emeklilik sistemiyle beraber zaten bu gündeme gelmişti, fonla ilgili birkaç alternatif sunulmuştu. Bu da yine uzlaşma olmamasından yürürlüğe girmemişti’ ifadelerine yer verdi.
‘Kıdem tazminatınıza kesinlikle dokunulması mümkün değil’
Kıdem tazminatı düzenlemesinde çalışanların en büyük endişesinin kıdem tazminatı haklarının elinden gitmesi olduğunun altını çizen Karakaş, şu ifadeleri kullandı:
‘Mevcut çalışanların mevcut kıdem tazminatlarında endişe duyulacak herhangi bir husus yok. İster fon sistemi olsun, isterse de bireysel emeklilik istemi kapsamında olsun mevcut çalışanların kıdem tazminatı hakkı müktesep hak olarak her zaman korunacak. Eğer ki bir düzenleme olsa bile bu düzenlemede daha önce mevcut kıdem tazminatına hak kazanan kişilere dokunulmaması yönünde bir çalışma yapılabilecektir. Sadece ilk defa çalışma hayatına girecekleri kapsayacak şekilde yapılabilir. Kıdem tazminatı ortadan kaldırılacak diye işten ayrılayım diye düşünen kişiler var. Onlara kesinlikle işlerinden ayrılmamalarını söylüyorum. Kıdem tazminatınıza kesinlikle dokunulması mümkün değil. Böyle bir sistem olsa bile burada bir tercih sunulması söz konusu olacaktır. Sadece ilk defa işçi olarak çalışmaya başlayacak olacaklar için zorunluluk olabilir.’
‘Kıdem tazminatıyla ilgili mutlaka düzenleme yapılması gerekiyor’
Karakaş, kıdem tazminatıyla ilgili şu anda yürürlükte olan düzenlemede de sorunların var olduğunu ve çoğu işçinin kıdem tazminatından yararlanamadığını vurgulayarak, yeni bir düzenleme yapılmasının şart olduğunu söyledi. Karakaş, burada çalışanların kazanılmış haklarına da dikkat edilmesi gerektiğini belirterek, ‘İşçilerin mevcut kazanılmış haklarına dokunulmamak şartıyla kıdem tazminatıyla ilgili mutlaka düzenleme yapılması gerektiğini söylüyorum. Mevcut sistemde kıdem tazminatını kamuda çalışan işçilerin, büyük ölçekli iş yerlerinde çalışan işçilerin ve sendikalı işçilerin kıdem tazminatını rahatlıkla aldığını görüyoruz. Ancak Türkiye’ye baktığımız zaman KOBİ’lerin yaygın olduğunu görüyoruz. İnşaat işçilerine ve mevsimlik işçi gibi çalışanlara baktığımız zaman bunların kıdem tazminatlarını alamadığını görüyoruz. İflas halinde olan işçilerin kıdem tazminatını alamadığını görüyoruz. Yüzde 70’lere yakın işçi kesiminin kıdem tazminatında her daim ihtilafların olduğunu görüyoruz’ değerlendirmesinde bulundu.
Karakaş, kıdem tazminatıyla ilgili mevcut düzenlemenin güçlendirilmesinin yanı sıra, işçiler lehine kıdem tazminatının devlet güvencesi altına alınması gerektiğini de söyledi. Karakaş, buna ek olarak ihbar tazminatı, işe iade tazminatı, bütün işçi alacak verecek tazminatlarının devlet güvencesi altına alınmasının elzem olduğunu sözlerine ekledi.