Kastamonu’da Orman Genel Müdürlüğü, Birleşik Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu ile Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü tarafından düzenlenen çalıştay, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın katılımıyla başladı.
Kastamonu’da Orman Genel Müdürlüğü, Birleşik Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu ile Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü tarafından düzenlenen çalıştay, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın katılımıyla başladı. Toplantıda konuşan Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey, ‘Avrupa’da en çok ağaçlandırma yapan ülke, orman varlığını en çok arttıran ülke olduk. 7 milyar fidanı toprakla buluşturma hedefimize çok az kaldı’ dedi.
Tarım ve Orman Bakanlığının himayesinde Orman Genel Müdürlüğü, Birleşik Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu ile Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü Ortak Komitesi işbirliğinde gerçekleştirilen ‘Sürdürülebilir Bioekonomiye Geçişte Ormancılık ve Oduna Dayalı Sanayi Sektörünün Geleceği’ toplantısı, Kastamonu Üniversitesi’nde başladı. 3 gün sürecek çalıştayın açılış toplantısına Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu Temsilcisi Florian Steine, FAO Türkiye Temsilcisi Viorel Gutu, Kastamonu Valisi Meftun Dallı, AK Parti Kastamonu milletvekilleri Halil Uluay ve Serap Ekmekçi, Kastamonu Belediye Başkanı Rahmi Galip Vidinlioğlu, Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, Birleşmiş Milletler ile sektör temsilcileri ve uzmanlar katıldı.
‘Avrupa’da en çok ağaçlandırma yapan ülke, orman varlığını en çok arttıran ülke olduk’
Çalıştayın açılış toplantısında konuşan Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey, Türkiye’deki orman ekosisteminin korunmasına yönelik yapılan çalışmalarla ilgili bilgiler aktararak, ‘Özellikle iklim değişikliğinin etkilerinin daha fazla hissedilmeye başlandığı günümüzde orman ekosisteminin sunduğu ürün ve hizmetlerden sadece ahşap ham maddesinin sürdürülebilir yönetimi değil, ormanların temiz havanın, temiz ve bol suyun da kaynağının olduğu en önemli karbonhidrat alanı olduğu, en önemli yenileme alanının olduğu, biyolojik çeşitliliğin ve yaban hayatının merkezi olduğu gerçeğin her geçen gün daha fazla ortaya çıkıyor. Bu gerçekten hareketle biz Türkiye ormancıları olarak yaptığımız ağaçlandırma çalışmalarıyla Avrupa’da en çok ağaçlandırma yapan ülke, orman varlığını en çok arttıran ülke olduk. 7 milyar fidanı toprakla buluşturma hedefimize çok az kaldı. Bu yılsonunda inşallah bu hedefin fazlasını gerçekleştirerek ülkemizin daha yaşanabilir gelecek nesillere daha güzel bir ülke olarak anlatıyorum da önemli adımları atmış olacağız’ dedi.
‘Piyasaya arz edilen odun hammaddesinin endüstrinin ihtiyacını karşılayamadığı ve bir arz açığı olduğu ifade edilmekte’
Kastamonu Üniversitesi Rektörü Topal ise ormana dayalı sanayideki hammadde problemine değinerek, ‘Orman kaynakları yönetiminde odun üretiminin yanı sıra, odun dışı orman envanteri üretimi de giderek ehemmiyet kazanmakta. Dolayısıyla endüstri ihtiyaçlarını karşılamak için değişen iklim şartlarını dikkate alan endüstriyel ağaçlandırmalar ve hızla gelişen ağaç türlerinin potansiyellerinin değerlendirilmesinin taşıdığı önem izahtan vareste bir husus. Yine oduna dayalı endüstriyel sektörüne döngüsel bio ekonomi uygulaması fırsatlarının değerlendirilmesi hususunda paylaştıkları iş birliği de önem taşımakta. Türkiye İhracat Meclisinin 2023 ihracat strateji raporuna göre orman envari katma değeri yüksek ürünlere dönüştürülerek gerek iç piyasaya gerekse dış piyasaya arz edilmesi sürecinden orman sanayinin en önemli sorunu olarak karşınıza ham madde ve nitelikli iş gücü ihtiyacı çıkmakta. Yine bu rapora göre piyasaya arz edilen odun hammaddesinin endüstrinin ihtiyacını karşılayamadığı ve bir arz açığı olduğu ifade edilmekte. Benzer durum yerelde Kastamonu’da da büyük bir açıklıkta görülmekte. Kastamonu ormanları sürdürülebilirlik esaslarına bağlı olarak odun maddesi ihtiyacını karşılayacak potansiyele sahip olmasına rağmen özellikle iş gücü yetersizliği sebebiyle orman endüstri sektöründe ihtiyaç duyulan ham madde ihtiyacını karşılamadığı belirtilmekte. İhtiyaç duyulan ham maddenin bir kısmı işe ithalat yoluyla temin süresine gidilmekte. Burada hiç şüphesiz dönüş açısından bir kayba sebebiyet vermekte. Bu anlamda sürdürülür orman yönetimi ilkeleri çerçevesinde odun ham maddesi ihtiyacının karşılanması için mevcut ve gelecek projeksiyonların dünya genelinde olumsuz etkilerini yaygın bir şekilde görmeye başladığımız iklim değişikliği gerçeğiyle dikkate alınmak suretiyle bir planlama dahilinde yapılmalı. Gerek sektör gerekse ormanlar anlamında sürdürülebilirlik açısından çıkan şu stratejik öneme şahit olan husus hepimizin gündeminde yer almak zorunda’ diye konuştu.
‘Ormanların gençleştirilmesi küresel ısınmayı 1,5 derecenin altında tutmaya yönelik küresel çabalara fayda sağlayacaktır’
Toplantıda konuşan FAO Türkiye Temsilcisi Viorel Gutu, ‘Ormanlar gezegenimiz ve özellikle bölgemiz için hayati önem taşıyan doğal varlıklardır. Ormanlar aynı zamanda gıda sistemleri üzerinde yıkıcı etkisi olan iklim değişikliği ve biyoçeşitlilik kaybıyla mücadelede önemli bir araçtır. Ormanlar geçim kaynakları sunarlar, ormanlar geleceğimiz için hayati öneme sahiptiler. Dünya Ormanlarının Durumu Raporuna göre ormansızlaşmanı durdurulması ve ormanların gençleştirilmesi küresel ısınmayı 1,5 derecenin altında tutmaya yönelik küresel çabalara fayda sağlayacaktır. Bu da büyük bir risk. Bu arada ağaçlandırma çalışmaları yoluyla bozulmuş arazilerin eski haline getirilmesi, 2020 ila 2050 yılları arasında atmosferden yılda 1,5 gigaton karbondioksite eş değerine kadar bunun uzaklaştırmasını sağlayacaktır. Küresel doğa kaynak tüketiminin 2060 yılına kadar 92 milyar tondan 190 milyar tona kadar çıkması düşünülmekte. Ormanların sürdürülebilir kullanımı, yeşil değer zincirlerinin aşağı inmesi, gelecekteki malzeme ihtiyacının karşılanmasına ve sürdürülebilir ekonominin desteklenmesine yardımcı olacaktır’ şeklinde konuştu.
‘Türkiye, Avrupa’da çok çeşitli orman ürünlerinin önemli bir üreticisi ve tüketicisi rolündedir’
Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu Temsilcisi Florian Steine ise, Türkiye’nin ormanlar ve orman ürünleri açısından bölgede kilit öneme sahip olduğunu belirterek, ‘Türkiye, Avrupa’da çok çeşitli orman ürünlerinin önemli bir üreticisi ve tüketicisi rolündedir. Sektörün mevcut durumu ve gelecekteki gelişmelere yönelik ihtimal seçenekleri tartışmak için muhteşem bir fırsat sunuyor. Bu etkinlik anlamlı bir zamanda düzenleniyor. Bu çalıştayın sonuçlarının 2024-2028 yıllarını kapsayacak şekilde kalkınma planını şekillendireceğini düşünüyoruz. Türkiye geçtiğimiz yıllar içerisinde çok sayıda can kaybının olduğu ve geçim kaynaklarının yok olduğu çok sayıda ciddi doğal afetle karşı karşıya kaldı. Bizler acınızı kalbimizde hissettik. Bu olayların, doğal afetlerin meydana gelmesini tamamen önleyemeyiz. Ancak ağaç ve orman kaynaklarının uygun ve sürdürülebilir yönetimi, sel ve orman yangınlarının şiddetinin azaltılmasına yardımcı olabilir. Öte yandan ahşap, enerji ve karbon dengesine sahip, depreme dayanıklı binaların üretilmesine de elbette yardımcı olacaktır. Sürdürülebilir orman ürünleri üretmek için ağaçların ve ormanların kullanılması, orman mülkiyeti sahipleri için gelir oluşturacak ve onlara kaynakları daha iyi yönetmeye teşvik edecektir. Ancak önemli olan, yalnızca orman mülkiyeti sahiplerini değil, Türkiye’nin iddialı hedeflerine ulaşmasını sağlayacak olan ormana dayalı sektördeki tüm aktörlerin iş birliği ve ortak çabası olacaktır. Bu anlamda ormana dayalı sektörün bu kadar fazla sayı ve çeşitlilikte uzman ismi bir araya getirdiği için organizasyonculara teşekkür ediyoruz’ ifadelerini kullandı.
‘Kastamonu, orman varlığı açısından ülkemizin en zengin ili’
Programda konuşan Kastamonu Valisi Meftun Dallı da Kastamonu’nun önemli bir orman varlığına sahip olduğuna dikkat çekerek, ‘Anayasamız her ne kadar ormanların korunması, geliştirilmesi, arttırılması görevini Orman Teşkilatımıza vermiş ise de biz bütün hizmet süremiz boyunca bunu daima gündemimizin hep birinci sırasına yazdık. Söz konusu ormanlarımız olduğunda, ormanlarımızın geliştirilmesi, korunması olduğunda bu bizim için en önemli görev oldu. Bundan sonra da böyle olur. Kastamonu, orman varlığı açısından ülkemizin en zengin ili. Bu vesileyle bu toplantının burada düzenlenmiş olmasında son derece yerinde, doğru bir karar olduğunu düşünüyoruz. Bunda emeği geçen herkese de bir kere daha teşekkür ediyoruz. Kastamonu’muz güzel ülkemizin en güçlü orman varlığına sahip. 150 milyar metreküp orman servetimiz ve 4 milyon 260 bin metreküp yıllık artırımımızla Türkiye’de birindeyiz. Yine yıllık orman envanteri üretiminde Türkiye’de lider olma durumuzu da sürdürüyoruz. Kastamonu’da 3 milyon 600 bin metreküp ham madde talebi olan orman ürünleri endüstrimiz var. Kastamonu’da yapılan ormancılık faaliyetleriyle bu talebin ancak 2 milyon 50 bin metreküpünü karşılamaktayız. 1 milyon 550 bin metreküp ham madde ilimize civar illerden iletilmektedir. Özellikle MDF üretimi yapan fabrikamızın yıllık 3 milyon ton ham madde talepleri civar illerden karşılanabilmektedir. Daha yüksek ekonomi değeri olan tomruk ve sanayi odunu kullanan tesislerimizin ham madde talebi fazlasıyla ormanlarımızda üretilmekte ve civar illerindeki sanayiciler tarafından satın alınmaktadır. Tosya ilçemiz Türkiye çapında kapı üretimi yapılan çok önemli bir merkez durumundadır. Kastamonu merkez başta olmak üzere Seydiler, Ağlı, Araç, Azdavay ve Cide ilçelerimizde tomruk ve sanayi tüketiminin en önemli sanayi tesisleri durumdadır’ dedi.
Konuşmaların ardından toplantı, protokol üyeleri ve katılımcıların açılan stantları gezmesi ile devam etti.
Kastamonu’da Orman Genel Müdürlüğü, Birleşik Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu ile Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü tarafından düzenlenen çalıştay, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın katılımıyla başladı. Toplantıda konuşan Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey, ‘Avrupa’da en çok ağaçlandırma yapan ülke, orman varlığını en çok arttıran ülke olduk. 7 milyar fidanı toprakla buluşturma hedefimize çok az kaldı’ dedi.
Tarım ve Orman Bakanlığının himayesinde Orman Genel Müdürlüğü, Birleşik Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu ile Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü Ortak Komitesi işbirliğinde gerçekleştirilen ‘Sürdürülebilir Bioekonomiye Geçişte Ormancılık ve Oduna Dayalı Sanayi Sektörünün Geleceği’ toplantısı, Kastamonu Üniversitesi’nde başladı. 3 gün sürecek çalıştayın açılış toplantısına Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu Temsilcisi Florian Steine, FAO Türkiye Temsilcisi Viorel Gutu, Kastamonu Valisi Meftun Dallı, AK Parti Kastamonu milletvekilleri Halil Uluay ve Serap Ekmekçi, Kastamonu Belediye Başkanı Rahmi Galip Vidinlioğlu, Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, Birleşmiş Milletler ile sektör temsilcileri ve uzmanlar katıldı.
‘Avrupa’da en çok ağaçlandırma yapan ülke, orman varlığını en çok arttıran ülke olduk’
Çalıştayın açılış toplantısında konuşan Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey, Türkiye’deki orman ekosisteminin korunmasına yönelik yapılan çalışmalarla ilgili bilgiler aktararak, ‘Özellikle iklim değişikliğinin etkilerinin daha fazla hissedilmeye başlandığı günümüzde orman ekosisteminin sunduğu ürün ve hizmetlerden sadece ahşap ham maddesinin sürdürülebilir yönetimi değil, ormanların temiz havanın, temiz ve bol suyun da kaynağının olduğu en önemli karbonhidrat alanı olduğu, en önemli yenileme alanının olduğu, biyolojik çeşitliliğin ve yaban hayatının merkezi olduğu gerçeğin her geçen gün daha fazla ortaya çıkıyor. Bu gerçekten hareketle biz Türkiye ormancıları olarak yaptığımız ağaçlandırma çalışmalarıyla Avrupa’da en çok ağaçlandırma yapan ülke, orman varlığını en çok arttıran ülke olduk. 7 milyar fidanı toprakla buluşturma hedefimize çok az kaldı. Bu yılsonunda inşallah bu hedefin fazlasını gerçekleştirerek ülkemizin daha yaşanabilir gelecek nesillere daha güzel bir ülke olarak anlatıyorum da önemli adımları atmış olacağız’ dedi.
‘Piyasaya arz edilen odun hammaddesinin endüstrinin ihtiyacını karşılayamadığı ve bir arz açığı olduğu ifade edilmekte’
Kastamonu Üniversitesi Rektörü Topal ise ormana dayalı sanayideki hammadde problemine değinerek, ‘Orman kaynakları yönetiminde odun üretiminin yanı sıra, odun dışı orman envanteri üretimi de giderek ehemmiyet kazanmakta. Dolayısıyla endüstri ihtiyaçlarını karşılamak için değişen iklim şartlarını dikkate alan endüstriyel ağaçlandırmalar ve hızla gelişen ağaç türlerinin potansiyellerinin değerlendirilmesinin taşıdığı önem izahtan vareste bir husus. Yine oduna dayalı endüstriyel sektörüne döngüsel bio ekonomi uygulaması fırsatlarının değerlendirilmesi hususunda paylaştıkları iş birliği de önem taşımakta. Türkiye İhracat Meclisinin 2023 ihracat strateji raporuna göre orman envari katma değeri yüksek ürünlere dönüştürülerek gerek iç piyasaya gerekse dış piyasaya arz edilmesi sürecinden orman sanayinin en önemli sorunu olarak karşınıza ham madde ve nitelikli iş gücü ihtiyacı çıkmakta. Yine bu rapora göre piyasaya arz edilen odun hammaddesinin endüstrinin ihtiyacını karşılayamadığı ve bir arz açığı olduğu ifade edilmekte. Benzer durum yerelde Kastamonu’da da büyük bir açıklıkta görülmekte. Kastamonu ormanları sürdürülebilirlik esaslarına bağlı olarak odun maddesi ihtiyacını karşılayacak potansiyele sahip olmasına rağmen özellikle iş gücü yetersizliği sebebiyle orman endüstri sektöründe ihtiyaç duyulan ham madde ihtiyacını karşılamadığı belirtilmekte. İhtiyaç duyulan ham maddenin bir kısmı işe ithalat yoluyla temin süresine gidilmekte. Burada hiç şüphesiz dönüş açısından bir kayba sebebiyet vermekte. Bu anlamda sürdürülür orman yönetimi ilkeleri çerçevesinde odun ham maddesi ihtiyacının karşılanması için mevcut ve gelecek projeksiyonların dünya genelinde olumsuz etkilerini yaygın bir şekilde görmeye başladığımız iklim değişikliği gerçeğiyle dikkate alınmak suretiyle bir planlama dahilinde yapılmalı. Gerek sektör gerekse ormanlar anlamında sürdürülebilirlik açısından çıkan şu stratejik öneme şahit olan husus hepimizin gündeminde yer almak zorunda’ diye konuştu.
‘Ormanların gençleştirilmesi küresel ısınmayı 1,5 derecenin altında tutmaya yönelik küresel çabalara fayda sağlayacaktır’
Toplantıda konuşan FAO Türkiye Temsilcisi Viorel Gutu, ‘Ormanlar gezegenimiz ve özellikle bölgemiz için hayati önem taşıyan doğal varlıklardır. Ormanlar aynı zamanda gıda sistemleri üzerinde yıkıcı etkisi olan iklim değişikliği ve biyoçeşitlilik kaybıyla mücadelede önemli bir araçtır. Ormanlar geçim kaynakları sunarlar, ormanlar geleceğimiz için hayati öneme sahiptiler. Dünya Ormanlarının Durumu Raporuna göre ormansızlaşmanı durdurulması ve ormanların gençleştirilmesi küresel ısınmayı 1,5 derecenin altında tutmaya yönelik küresel çabalara fayda sağlayacaktır. Bu da büyük bir risk. Bu arada ağaçlandırma çalışmaları yoluyla bozulmuş arazilerin eski haline getirilmesi, 2020 ila 2050 yılları arasında atmosferden yılda 1,5 gigaton karbondioksite eş değerine kadar bunun uzaklaştırmasını sağlayacaktır. Küresel doğa kaynak tüketiminin 2060 yılına kadar 92 milyar tondan 190 milyar tona kadar çıkması düşünülmekte. Ormanların sürdürülebilir kullanımı, yeşil değer zincirlerinin aşağı inmesi, gelecekteki malzeme ihtiyacının karşılanmasına ve sürdürülebilir ekonominin desteklenmesine yardımcı olacaktır’ şeklinde konuştu.
‘Türkiye, Avrupa’da çok çeşitli orman ürünlerinin önemli bir üreticisi ve tüketicisi rolündedir’
Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu Temsilcisi Florian Steine ise, Türkiye’nin ormanlar ve orman ürünleri açısından bölgede kilit öneme sahip olduğunu belirterek, ‘Türkiye, Avrupa’da çok çeşitli orman ürünlerinin önemli bir üreticisi ve tüketicisi rolündedir. Sektörün mevcut durumu ve gelecekteki gelişmelere yönelik ihtimal seçenekleri tartışmak için muhteşem bir fırsat sunuyor. Bu etkinlik anlamlı bir zamanda düzenleniyor. Bu çalıştayın sonuçlarının 2024-2028 yıllarını kapsayacak şekilde kalkınma planını şekillendireceğini düşünüyoruz. Türkiye geçtiğimiz yıllar içerisinde çok sayıda can kaybının olduğu ve geçim kaynaklarının yok olduğu çok sayıda ciddi doğal afetle karşı karşıya kaldı. Bizler acınızı kalbimizde hissettik. Bu olayların, doğal afetlerin meydana gelmesini tamamen önleyemeyiz. Ancak ağaç ve orman kaynaklarının uygun ve sürdürülebilir yönetimi, sel ve orman yangınlarının şiddetinin azaltılmasına yardımcı olabilir. Öte yandan ahşap, enerji ve karbon dengesine sahip, depreme dayanıklı binaların üretilmesine de elbette yardımcı olacaktır. Sürdürülebilir orman ürünleri üretmek için ağaçların ve ormanların kullanılması, orman mülkiyeti sahipleri için gelir oluşturacak ve onlara kaynakları daha iyi yönetmeye teşvik edecektir. Ancak önemli olan, yalnızca orman mülkiyeti sahiplerini değil, Türkiye’nin iddialı hedeflerine ulaşmasını sağlayacak olan ormana dayalı sektördeki tüm aktörlerin iş birliği ve ortak çabası olacaktır. Bu anlamda ormana dayalı sektörün bu kadar fazla sayı ve çeşitlilikte uzman ismi bir araya getirdiği için organizasyonculara teşekkür ediyoruz’ ifadelerini kullandı.
‘Kastamonu, orman varlığı açısından ülkemizin en zengin ili’
Programda konuşan Kastamonu Valisi Meftun Dallı da Kastamonu’nun önemli bir orman varlığına sahip olduğuna dikkat çekerek, ‘Anayasamız her ne kadar ormanların korunması, geliştirilmesi, arttırılması görevini Orman Teşkilatımıza vermiş ise de biz bütün hizmet süremiz boyunca bunu daima gündemimizin hep birinci sırasına yazdık. Söz konusu ormanlarımız olduğunda, ormanlarımızın geliştirilmesi, korunması olduğunda bu bizim için en önemli görev oldu. Bundan sonra da böyle olur. Kastamonu, orman varlığı açısından ülkemizin en zengin ili. Bu vesileyle bu toplantının burada düzenlenmiş olmasında son derece yerinde, doğru bir karar olduğunu düşünüyoruz. Bunda emeği geçen herkese de bir kere daha teşekkür ediyoruz. Kastamonu’muz güzel ülkemizin en güçlü orman varlığına sahip. 150 milyar metreküp orman servetimiz ve 4 milyon 260 bin metreküp yıllık artırımımızla Türkiye’de birindeyiz. Yine yıllık orman envanteri üretiminde Türkiye’de lider olma durumuzu da sürdürüyoruz. Kastamonu’da 3 milyon 600 bin metreküp ham madde talebi olan orman ürünleri endüstrimiz var. Kastamonu’da yapılan ormancılık faaliyetleriyle bu talebin ancak 2 milyon 50 bin metreküpünü karşılamaktayız. 1 milyon 550 bin metreküp ham madde ilimize civar illerden iletilmektedir. Özellikle MDF üretimi yapan fabrikamızın yıllık 3 milyon ton ham madde talepleri civar illerden karşılanabilmektedir. Daha yüksek ekonomi değeri olan tomruk ve sanayi odunu kullanan tesislerimizin ham madde talebi fazlasıyla ormanlarımızda üretilmekte ve civar illerindeki sanayiciler tarafından satın alınmaktadır. Tosya ilçemiz Türkiye çapında kapı üretimi yapılan çok önemli bir merkez durumundadır. Kastamonu merkez başta olmak üzere Seydiler, Ağlı, Araç, Azdavay ve Cide ilçelerimizde tomruk ve sanayi tüketiminin en önemli sanayi tesisleri durumdadır’ dedi.
Konuşmaların ardından toplantı, protokol üyeleri ve katılımcıların açılan stantları gezmesi ile devam etti.